26.11.2023 - 07:01 | Son Güncellenme:
BURAK DEMİRBAŞ İstanbul - Oruk kebabı, Şeyh ül Mahşi (kabak veya acurla yapılan dolma), Kilis Tava, Pirinç Pilavlı Teşrube, Kelle Paça çorbası ve Cennet Çamuru tatlısı... Bunlar ve daha birçok yemek ve tatlı Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinden etkilenen Kilis’e özgü lezzetler. Kilis mutfağının lezzetleri ve yemek kültürü, Kilis Valiliği koordinasyonunda İpekyolu Kalkınma Ajansı desteği ve Kilis Belediyesi iş birliğinde, 21 Kasım’da, bu yıl ikinci kez düzenlenerek “Türkiye Yüzyılında Kilis Mutfağı” etkinliği adı altında İstanbul’a taşındı. Hazırlanan yemekler, şef Yunus Emre Akkor’un sunumuyla misafirlere ikram edildi.
Kilis karası üzümü
Kilis lezzetleri damakları şenlendirirken, toplantıda konuşan Kilis Belediye Başkanı Servet Ramazan, gastronomi alanında gerçekleştirecekleri daha çok hedefleri olduğunu belirtti. Ramazan, “Kilis’imiz üzüm bağları, zeytinlikleri, biber ve tahıl ambarı ovalarıyla zengin ve bereketli topraklara sahip. Son yıllarda da kırmızı acı biber üretiminde Türkiye’nin önemli üretim yerlerinden biri haline geldik. Yöremize ait olan Kilis karası üzümü ise dünyanın en önemli üzümlerinden. Bugün de coğrafi işaret ürünümüzün sayısı artmaya devam ediyor” dedi. Kilis Valisi Tahir Şahin de, konuşmasına Cumhuriyet’in 100’üncü yılını kutlayarak başladı. “Kilis’imiz çok yönlü zenginliğiyle adeta bir Türkiye kompozisyonudur” diyen Şahin, şöyle devam etti: “Lezzetini güneşten, topraktan ve emekten alan yüzlerce çeşit yemeğin mutfağı olan bir şehr-i gastronomidir. Gastronomi turizminin diğer söğütler ve kaynakları etkileyen kent, bölge deneyimini çekici hale getiren ve bunların gelişiminde itici güç olan sektör niteliğindedir. Her ne kadar Kilis zeytinyağı, Kilis horoz karası üzümü ve Kilis baharatlık biberi ilimizin önde gelen tarımsal ürünleri olsa da bunun dışında ilimize has birçok yöresel ürün var. Kilis ayrıca gastronomi ile sembol şehirlerimizden bir tanesi.”
4 bin 500 yıllık kelle paça
Kilis’te yer alan Oylum Höyük’te yapılan kazılarda, dönemin ölü gömme gelenekleri ve öteki dünya inancı hakkında bilgi veren mezarlar keşfedildi. Mezar içlerinde bulunan karbonlaşmış zeytin ve üzüm çekirdekleri ile tahıl kalıntıları dışında, genellikle ölülerin baş hizasına bırakılan çanaklara ölü yemeği bırakıldığı da tespit edildi. Toplantıda konuşan, Oylum Höyük Kazı Başkanı Prof. Dr. Atilla Engin, “Çanaklar içerisinde küçükbaş hayvanlara ait kafatası ve ayak kemiği parçaları yemeğin, kelle-paça türünde olduğunu bizlere gösterirken, bulgular kelle-paça yemeğinin makbul bir ölü yemeği olduğuna işaret ediyor” bilgisini paylaştı.