01.06.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:
Aramızdan ayrılışıyla sanat dünyasına ve sevenlerine büyük üzüntü yaşatan usta karikatürist Bedri Koraman’ın kendine has çizgilerini, Türk basınındaki önemini ve insani yönünü meslektaşlarına sorduk:
‘Bir desen ustasıydı’
Ercan Akyol: Bedri Koraman’ın yer aldığı kuşak, bizim ustalarımız, hep onlardan özendik ve çizdik. Kendi kuşağının virtüöz sanatçısıydı. Resim geleneğinden olduğu için deseni çok kuvvetliydi, desene çok sadıktı, yetenekliydi; bir desen ustasıydı. Müthiş bir guaj teknik kullanıyordu. Portreyi de kendi kuşağında en iyi çizen isimdi. Bedri Koraman’ın karikatürleri için gazete alınırdı. Kesip saklanırdı, nasıl çizmiş diye açılır bakılırdı. Çok hoşgörülü bir insandı, zekiydi, insanları çok çabuk anlardı. Yaşamı ıskalamadı. Hep yaşadıklarını çizdi. Çizgi ustası olduğu kadar yaşamın da ustasıydı.
‘Siyasi mizahı sevdirdi’
Latif Demirci: Mizahın ve sanatın başı sağolsun. Bedri Koraman’ı tanırdım. Siyaseti ve siyasi mizahı insanlara sevdiren bir çizerdi. Karikatüre başlarken siyaset dendiği zaman bildiğim isimler Bedri Koraman ve Altan Erbulak’tı. Bir dönem kapanıyor gibi geliyor. Sadece Bedri Koraman değil, Yaşar Kemal, Zeki Alasya… Bir dönemi bitiriyoruz.
‘Okura moral verirdi’
Tan Oral: Bedri Koraman’ı kaybetmekten dolayı çok üzgünüm. Hemen hemen tümü benim ustalarım sayılan kuşağın değerli bir çizeriydi. Ülkemizde siyaset her zaman tatsızlıklar ve acılarla doludur. Mizahçılar ve karikatürcüler de yazı ve çizgileriyle bitmez tükenmez şekilde eleştirirler. Tabii bu eleştiriler de karamsar, karanlık oluyor. Bedri Koraman özellikle siyasi karikatür anlamında çok uzun yıllar takdir gören çizgiler yayınladı. Bunların hepsi ve eleştirel ve uyarıcıydı. Ancak bütün o dönem içinde en fazla ihtiyaç duyulan neşeyi hiç ihmal etmedi. Bütün çizgileri, neşeli çizgilerdi. Okuyucuya da neşe ve moral veren çizgilerdi. Bence karikatür dünyasındaki en önemli yanı buydu.
‘İltifat etmesini bilirdi’
Gürbüz Doğan Ekşioğlu: Onun karikatürleriyle büyüdük. Milliyet’in arka sayfasında hafta sonları tam sayfa yapmış olduğu karikatürleri iple çekerdik. Olağanüstü mizahı ve çizgisi, çok farklı bir üslubu vardı. Bitki türleri gibi hemen ayrılıyordu. Neşeliydi, insanı karamsar değil mutlu ediyordu. İnsan olarak da sonra tanıdım, çizgisindeki yapı kendisinde de vardı. Son derece mütevazi, doğal, herhangi birisi gibi hareket eden, iltifat etmesini bilen bir insandı.
KÜLTÜRS SANAT SERVİSİ
ÇİZGİLERİYLE UĞURLUYORUZ
Solunum yetmezliği nedeniyle 87 yaşında aramızdan ayrılan duayen karikatürist Bedri Koraman, yarın Bodrum Torba’da yapılacak cenaze töreninin ardından toprağa verilecek. 1954 yılında çalışmaya başladığı Milliyet gazetesinde uzun yıllar emek veren ve gazetenin sembol isimlerinden biri olan Koraman’ı kendi eşsiz karikatürleriyle uğurluyoruz...
Bedri Koraman
‘Nice politikacı o durakta ikbal bekledi!’
Milliyet’in hafta sonu ekinde çizdiğim ve adını Haftalıklar koyduğum seri karikatürlerin çok sevilmesi üzerine, politik olayları da bu anlatı tarzıyla ön sayfaya çizmek fikrini Abdi İpekçi’ye ilk açtığımda sessiz kalmıştı. Ben de üstelememiş, unutmuştum.
Cumhurbaşkanlığı seçimi dolayısıyla Ankara’da çok yoğun tartışmaların yapıldığı günlerdi. Havanın çok sıcak olduğu bir gün, yaka bağır açık, yazlık bir kıyafetle gazeteye geldiğimde, Ankara uçağını kaçırmamak telaşıyla gazeteden fırlayan Abdi Bey’le çarpışıverdik kapıda.
Bir an durdu, beni şöyle bir süzdü ve “Neyse, kıyafet işini Ankara’da hallederiz. Benimle geliyorsun!”
Bu fikri ben unutmuştum, ama Abdi Bey unutmamıştı. Ankara’da pek çok politikacının gönlünde bir aslan yatıyordu. Adaylar çoktu. Bir “devlet kuşu” yarattım. Herkesin kafası üstünde bir iki tur atıyor, sonra o kafaya pisleyip gidiyordu.
Meclis tur üstüne tur yapıyor, bir türlü Cumhurbaşkanı seçilemiyordu. Tabii benim kuş da turlara ve kakalara devam ediyordu. İşte o bant karikatürlerin macerası böyle başladı. Çok sevildiği için de, genel seçimlerde, ara seçimlerde, hükümet buhranı olduğu zamanlarda, her bahanede kulunuz, bir muhabir gibi Ankara’nın yolunu tutar oldu. Hükümet bunalımlarında da bir “hükümet durağı” yarattım ki, nice politikacı o durakta ikbal bekledi durdu.
Birinci sayfanın göbeğinde yayımlanan bu karikatürlerin çok tutulması bazı gazeteleri harekete geçirdi. O günlerin usta karikatürcülerini peş peşe Ankara’ya yolladılar. Ama olmadı. Çünkü, bu tarz anlatım bana has bir anlatımdı. Çünkü esprili, yani hem çizgiyle hem yazıyla mizahi eleştiriler yapıyordum. Yani çizgi ve mizah yeteneği yanında yazarlık vasfı ve Türkçenin inceliklerine vukuf gerektiriyordu.
Burada bunları söylemem abartılı bir övünme olarak algılanmamalı. Bu karikatürlerin çok ilgi görmesi, gazeteye itibar ve tiraj getirmesinin yanında; Milliyet’in Türk siyasetine istikamet veren en önemli gazete haline gelmesine de herhalde biraz katkı sağlamıştır.
Bedri Koraman, Milliyet’in 60. yıldönümü için hazırlanan “60 Yılın Tanığı” adlı kitap için “Nice politikacı o durakta ikbal bekledi” başlığıyla bir yazı kaleme almıştı.
Bedri Koraman ve Örsan Öymen Ankara’daki siyasi gelişmeleri birlikte izler; biri çizer, biri yazardı.
CHP LİDERİ KILIÇDAROĞLU’NDAN MESAJ
Muhabir-karikatürist tipinin ilk örneklerinden
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, karikatürist Bedri Koraman’ın ölümün ardından bir açıklama yayımlayarak ailesine ve basın camiasına başsağlığı diledi.
Koraman’ın 1970’lerde Abdi İpekçi’nin isteğiyle, Milliyet’in birinci sayfasında, gazetenin o günkü en önemli haberini tamamlayan karikatürler çizdiğini belirten Kılıçdaroğlu, mesajında şunları kaydetti: “Silahlı saldırıya bile uğruyor ama çok şükür yara almadan kurtuluyor. Bedri Koraman Yassıada yargılamalarını izleyip karikatüre dökerek muhabir-karikatürcü tipinin ilk örneklerinden biri. 1970’lerde parti kurultaylarını, seçim gezilerini izleyip gazetede bantlar halinde çiziyor. Büyük usta artık aramızda yok. Kendisine rahmet, eşi Nil Hanımefendi olmak üzere, ailesine, meslektaşlarına, basın dünyasına ve Türkiye’ye başsağlığı diliyorum.”
ANKARA Milliyet