05.12.2021 - 15:13 | Son Güncellenme:
Mustafa KIRLAK/DHA
Olay, 1 Temmuz'da Giresun Kalesi Mesire Alanı'nda meydana geldi. İddiaya göre, alanda mısır satan Zeki Can Bebek ile aralarında daha önce de husumet bulunan seyyar çaycı C.G. (49) ve yakınları tartıştı. Çıkan kavgada Zeki Can Bebek, darp edildi. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Birbirlerinden şikayetçi olan taraflar, ifadeleri alınmak üzere Çınarlar Polis Merkezi Amirliği'ne götürüldü. Zeki Can Bebek, ifadesinde kendisini darp ettiğini belirttiği C.G., S.A., O.G., A.G. ve K.G.'den şikayetçi oldu. İfade işlemleri sonrası taraflar serbest bırakıldı.
KAVGA ANI GÜVENLİK KAMERASINDA
Emniyetteki işlemlerinin ardından yeniden mısır tezgahının başına giden Bebek, aniden rahatsızlandı. Kalbinin sıkıştığını belirterek kendi imkanlarıyla hastaneye müracaat eden Bebek, tedavi altına alındı. Tahlil sonuçlarında herhangi bulguya rastlanılmayan Bebek, taburcu edileceği sırada yatakta hareketsiz yattığı fark edildi. Hastanenin acil müdahale odasına alınan ve kalp krizi geçirdiği değerlendirilen Bebek, tüm çabalara rağmen kurtarılamadı. Darp olayından yaklaşık 9 saat sonra gittiği hastanede hayatını kaybeden Bebek, tamamlanan otopsi işlemleri sonrası kentte toprağa verildi. Kavga ve darp anları ise çevredeki güvenlik kameralarına yansıdı. Görüntülerde kalabalık grubun çöp kovası ve odunlarla Zeki Can Bebek'i darp ettiği görülüyor.
ADLİ TIP KURUMU RAPORU ORTAYA ÇIKTI
Olayın ardından Adli Tıp Kurumu 1'inci Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından rapor hazırlandı. Olayın meydana geliş şekli, tıbbi belgeler ve otopsisinde tespit edilen bulguların birlikte değerlendirildiği raporda; Bebek’in kavga olayı ile ölüm arasında tıbben illiyet bağı bulunduğuna yer verildi. Raporda "Kronik kalp damar hastalığı bulunan kişinin ölümünün maruz kaldığı kavga olayının efor ve stresinin tetiklemesiyle kronik kalp damar hastalığının aktif hale geçmesi sonucu meydana gelmiş olduğu, söz konusu kavga olayıyla ölüm arasında tıbben illiyet bağı bulunduğu ancak ceza hukuku açısından illiyet bağı olup olmadığı hususunun adli tahkikatla tarafınızca değerlendirilmesinin uygun olacağı oy birliğiyle mütalaa olunur" denildi.
'OLAYDAN 3-4 SAAT SONRA RAHATSIZLANIYOR'
Zeki Can Bebek'in ablası Berrin Aydın (42), kavgaya karışanların tutuklu yargılanmasını ve suçluların cezalandırılmasını istedi. C.G.'nin olaydan önce kardeşini 'asker kaçağı var' diyerek taciz ettiğini ileri süren Aydın "C.G. denilen şahıs, olaydan önce formalı birisini gördüğünde 'asker kaçağı var' diyerek mısır ocağında çalışan kardeşimi sürekli taciz ediyormuş. Olay bundan itibaren başlıyor. Kardeşim kendisini 'bana bu şekilde davranma’ diyerek uyarıyor. 1 Temmuz günü C.G., kendi aile bireyleriyle birlikte bir pusu hazırlıyor. Kardeşim, o gün olay çıkartmamak için buradan ayrıldı. Sonrasında C.G.'nin yeğeni kardeşimi tekrar arıyor, kaleye çağırıyor. Kardeşim kaleye geliyor. Geldiğinde 10 kişilik bir grup hiçbir gerekçe yokken saldırıyorlar. Akabinde karakola gidip, ifadelerini veriyorlar. Hastanede darp raporları alınıyor. Kardeşim bu olaydan 3-4 saat sonra rahatsızlanıyor. Diğer abisinin yanına gidiyor, 'kalbim sıkışıyor' diyor. Bu şekilde kendi imkanlarıyla hastaneye gidiyor" diye konuştu.
Otopsi raporunda kardeşinin kanında alkole rastlanılmadığını kaydeden "Aydın "Doktor bey, bize kardeşimin alkollü olduğunu söyledi. Otopsi raporlarında kardeşimin kanında hiçbir şekilde alkol çıkmadı. Doktorun bu alkolü nasıl tespit ettiğini öğrenmek istiyoruz. Doktorlar hakkında da suç duyurusunda bulunduk" dedi.
'KALP KRİZİ GEÇİRDİĞİ AÇIK AÇIK BELLİYDİ'
Taburcu edildiği sırada kardeşinin fenalaştığını anlatan Aydın, şunları söyledi:
"Doktorlar, tahlillerde 'herhangi bir sıkıntı görülmüyor' dedi. Hastanede beklerken, kalp krizi varsa tahlillerin 3-4 saat sonra yapılması gerektiğini söylediler. Bekledik. Kardeşim o kadar çok rahatsızdı ki; kendini hastanede yerden yere atıyordu. Kalbinin sıkıştığını söylüyordu. Tahliller tekrar yapıldı. Bir şey çıkmadı. Taburcu etme işlemlerine başladılar. Bu sırada kardeşim yataktan kalkamıyordu. Doktor ve hemşirelere seslendim. Onlar gelip, baktılar. Kardeşim artık morarmaya başlamıştı. Kalp krizi geçirdiği açık açık belliydi. Bütün belirtileri, kalp krizine yönelikti. Fakat hiçbir şekilde bir kardiyoloji doktoru çağırılıp baktırılmadı. Kardeşim kırmızı alana alındı. 20 dakika sonra bize kardeşimizin vefat ettiği haberini verdiler."
'KARDEŞİM ONLARIN YÜZÜNDEN ÖLDÜ'
Otopsi raporunu hatırlatan Aydın "Tamamen bu olayla alakalı olduğu, kronik kalp rahatsızlığı nedeniyle ölümüyle kavganın illiyet bağı olduğu belirtildi. Bu olayı gerçekleştirenlerin en küçüğünden en büyüğüne kadar hepsinin mahkeme sonuçlanıncaya kadar tutuklu olarak yargılanmasını istiyorum. Başka şekilde rahat edemeyeceğiz. Bu olayı yapan kişiler etrafa 'bizimle alakası yok, kaçak alkolden öldü' diyerek kendilerini aklamaya çalıştı. Benim kardeşim onların yüzünden öldü. Onların darbelerinden öldü. Türkiye Cumhuriyeti'nin adaletine güveniyorum ve gerekli cezayı vereceklerine inanıyorum" ifadelerini kullandı.
Zeki Can Bebek’in ağabeyi Adnan Bebek de "Olayla ilgili şu anda soruşturma devam ediyor. Adli Tıp Kurumu'nca hazırlanan otopsi raporu geldi. Kalp krizi geçirmesinin darp olayıyla bağdaşık olduğu söyleniyor. Bunların tutuklanmasını ve adaletin yerini bulmasını istiyoruz" dedi.
'ORGANİZE BİR ŞEKİLDE HAZIRLAMIŞLAR'
Giresun Kalesi'nde 12 yıldır esnaflık yapan Yücel Şahin (47) ise C.G.'nin birçok kişi ile sorun yaşadığı öne sürerek "Buranın esnafı olarak elimizde yetişen bir çocuğu kaybettik. Onun acısı içerisindeyiz. 7 yaşından 90 yaşına kadar, herkesin elinde bıçağından odununa kadar silah vardı. Organize bir şekilde hazırlanmışlar. Kardeşimizi burada katletmişlerdir. Adaletin bir an önce tecelli edip, bir an önce yargılanmasını ve tutuklanmasını istiyoruz" diye konuştu.
Öte yandan C.G. hakkında suçlamalara cevap vermedi.