19.12.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
Yıllar önce Sirkeci’de Büyük Postane’ye açılan sokağın girişindeki saatlerle birlikte kalemlerin de sergilendiği muhteşem bir vitrine dalmıştım. Gözlerimi kırpmadan dolmakalemleri incelediğimi gören arkadaşım “Kalemler ikiye ayrılır” demişti, “Montblanc ve diğerleri”. Elbette bu Leyla ile Mecnun öyküsündeki tutkulu aşığın gözüne perde inmesi sonucu başka hiçbir şey görmemesi ve başka hiçbir şeyden zevk almamasına benziyor. (Zaten arkadaşın yaptığı espri de ünlü bir saat markası için sıkça yapılır.) Şakayı bir kenara bırakırsak Montblanc kalemlerini tutkuyla seven, gözü başka bir şey görmeyen kalemseverler sahiden çoktur. Peki haksızlar diyebilir miyiz? Bu içinden çıkılması zor olan Gordion düğümü benzeri sorunun cevabını kalemseverlere bırakıyorum.
Uçan dinozorlar gravürü
Ernest Hemingway ile 1992’de başlayan ve Montblanc’ın her yıl yeni bir kalem eklediği yazarlar serisi tahmin edileceği gibi edebiyata ve yazıya düşkün olanlarca büyük ilgi görüyor. 2021 yılının yazarı seçilen Arthur Conan Doyle koleksiyonunda iki çeşit tükenmezkalem, kurşunkalem ve klasik piston dolum sistemine sahip dolmakalemler bulunuyor. Değerli mavi-gri renkli reçineden yapılan kalemlerin kapağında ve gövdesinde Sherlock Holmes’un ünlü paltosunun deseni işlenmiş. Aynı zamanda Londra sokaklarına benzetilen bu çizgiler arasında yazarın Kızıl Dosya isimli ilk Sherlock Holmes öyküsünü yazdığı evin bulunduğu “Upper Wimpole” sokağı yazıyor. Sherlock Holmes karakterine ilham veren gerçek bir kişi olan adli tıp uzmanı Dr. Joseph Bell'e bir saygı göstergesi olarak da mavi-gri kalemlerin klipsi J.B. harflerini gösteren bir büyüteç şeklinde tasarlanmış. Dolmakalemin el yapımı altın ucunda Arthur Conan Doyle’un portresi ve Jurassic Park filmine ilham veren Kayıp Dünya kitabındaki uçan dinozorların gravürü işlenmiş.
Sherlock Holmes’un piposuna gönderme yapan tütün renkli seride ise büyüteç altında görülen tazı figürü Baskerville'lerin Köpeği isimli romana bir gönderme. Bu dolmakalemin altın ucunda Arthur Conan Doyle'un portresi ve bir büyüteç figürü kazılı. Her iki seride de kapak üzerinde yazarın imzası bulunuyor. Her Montblanc marka kalemde olduğu gibi kapakların tepesinde karlı Mont Blanc dağını simgeleyen ünlü logo yer alıyor. Dolmakalemin mürekkebi ise kan kırmızı renkte.
BİR ARZU NESNESİ OLARAK NAUTILUS
Dünyanın en “serin” saat markası sayılan Patek Philippe hayranları için 2021 yılı aşırı sıcak geçti.
Belki de 182 yıllık tarihinde Patek Philippe markasının bu kadar çok konuşulduğu, her duyurulan saati üzerine bu kadar çok spekülasyon yapıldığı başka bir yıl olmamıştır. Her şey 2021’in ilk ayında, Patek Philippe’in ilk tarihteki ikinci lüks çelik spor saat Nautilus modelinin üretimden kaldırılacağının açıklanmasıyla başladı. Ortalık karıştı çünkü meşakkatli bir süreç nedeniyle (sadece çelik kasa ve bileziğin cilası bile 55 farklı üretim aşamasından geçiyor) az üretilen ve ikinci el fiyatı mağaza fiyatının birkaç katına çıktığı için koleksiyoncuların çılgınlar gibi aradığı, bulduklarında ağladıkları bir saat bu. Abartı değil, Kanadalı işadamı, yazar, politikacı ve televizyoncu Kevin O’Leary yıllarca peşinde koştuğu mavi kadranlı bir Nautilus’u satın alabildiğinde ağlamıştı. (Kanıtı Youtube üzerinde görülebilir.)
Nisan 2021’de bir sürpriz yaşandı ve yeşil kadranlı bir Nautilus piyasaya çıktı. “Hani artık üretilmeyecekti” diye soranlara 2021’in henüz bitmediği hatırlatıldı. Yeşil kadranlı Nautilus’un o kadar ilgi çekmeyeceği düşünülüyordu. (Tuhaf ama gerçek, Patek Philippe ilgi çekmeyi hiç sevmeyen bir markadır.) Oysa tam tersi oldu, mağaza fiyatı 34.893 dolar olan yeşil kadranlı bir Nautilus, müzayedeye çıktı ve mağaza fiyatının 13 katına, 450.000 doların üzerine satıldı.
Aralık ayının ilk haftasında ise gündemi sarsan başka bir Nautilus oldu: Sadece ünlü Tiffany mağazalarında satışa çıkacak turkuaz renkli yeni Nautilus, Patek Philippe ile Tiffany & Co. işbirliğinin 170. yılı için 170 adetle sınırlı sayıda üretilecekti. Bir numaralı saat, bir çevre kuruluşu yararına 11 Aralık’ta Phillips müzayede evinde birkaç bin dolardan başlayan mütevazı bir fiyatla satışa çıkarıldı. O gün tarih yeniden yazıldı ve sadece saat ile birlikte tarihi gösteren çelik spor bir kol saati 6,5 milyon dolara satıldı. (Geri kalan 169 saatin ise hatırlı Tiffany & Co. müşterilerine ayrıldığı söylentisi yayıldı.)
Yılın Saat Kataloğu: Saatolog
İçinde yüzlerce saatin teknik bilgisini barındıran Saatolog, meraklılar için önemli bir boşluğu dolduran sağlam bir çalışma. Yıllarca İngilizce ve Almanca katalog arayıp acı çekenler için büyük bir konfor.
Yılın Saat Dergisi: Esquire Big Watch Book
Her saatseverin kütüphanesinde olması gereken referans değerindeki yazılarla dolu yıllık bir saat dergisi. Yedi yıldır çıkan derginin yazı işleri müdürü Özge Dinç’in yazısı da başlığı da çok iyi: “Bazı Şeyler Zaman Alır.”