Kaderine terk edilen yasaklı ırk köpekler için nöbetteler

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 14 Temmuz’da aldığı karar sonrası 5199 sayılı yasada değişikliğe gidilerek önceden beslenmesi yasak olan ‘Pitbull Terrier, Japanese Tosa, Dogo Argentino, Fila Brasilerio’ cinsi köpekler 14 Ocak gününe kadar kısırlaştırılıp mikroçip taktırılması şartıyla beslenmeye başlandı. Yaklaşık 2 bin TL’yi bulan masrafları ödemek istemeyen bazı hayvan sahipleri ise köpeklerini barınaklara, barınak yakınlarına veya doğaya bırakarak kaderine terk etti.

Melekler Cenneti Derneği Başkanı Çiğdem Uğur ve beraberindeki bir grup hayvansever, terk edilen köpeklerin durumuna kayıtsız kalmadı. Bir haftadır barınak çevresinde nöbet tutan Çiğdem Uğur, bu çevredeki hayvanları uzun süren uğraşlar sonucu yakalayarak veteriner hekim kliniğine götürdü. Uğur’un, tasmalı halde sokağa terk edilen bir Pitbull cinsi köpeği yakalayıp kliniğe götürmesi DHA ekibi tarafından görüntüledi. Büyükşehir Belediyesi’ne ait barınağın kapısında da nöbet tutan Uğur, hayvan sahiplerinden, barınağa bırakacakları köpeklerini de alıp, masraflarını karşılayarak kayıt altına alınmalarını sağladı. Uğur ve ekibi, bu süreçte yasaklı ırk 40 köpeği topladı.

‘DENETİM BİRİMLERİ KURULMALI’

Çiğdem Uğur, bugüne kadar besleyip, büyüttükleri köpekleri sırf masraflarını karşılamamak için kaderine terk eden vatandaşlara tepki gösterdi. Uğur, “Bazı hayvan sahipleri ne yazık ki barınak yakınlarına, dağlara, taşlara ve hatta mahallelerde kapılarının önüne bırakıyorlar. Kayıt süresinin uzatılması belki faydalı olur veya bu süreyi kaldırıp sadece bu konuya özel denetim birimleri kurulabilir. Çünkü hayvanlar sudan çıkmış balık gibi nereye gideceğini bilemiyor. İnsanların ne kadar merhametsiz, vicdansız olduğunu gördük” dedi.

‘GÜZEL YUVALAR ÇIKARSA SAHİPLENDİRİYORUZ’

Kaderine terk edilmekten kurtarılan köpekleri, gönüllüler olarak kendilerine kaydettirdiklerini aktaran Uğur, “Bunları biz sahipleniyoruz. Kısırlaştırma ve çip takma işlemleri bittikten sonra ihtiyaç halinde tedavilerini de üstleniyoruz. Daha sonra eğer güzel yuvalar çıkarsa, takip şartıyla, kontrollü bir şekilde başkalarına sahiplendiriyoruz. Eğer güzel yuva bulamazsak da diğer köpeklerimiz gibi bizimle hayatlarına devam edecekler. Bakımını üstlendiğim çok sayıda engelli çocuklarım var. Onlarla beraber kalacaklar. Onlar, zamanla birlikte yaşamayı öğreniyorlar” diye konuştu.

‘KÖTÜ HAYVAN YOKTUR, KÖTÜ HAYVAN SAHİBİ VARDIR’

Sokağa bırakılan köpeklerin genelde vücutlarında yaralar bulunduğunu ve bunların dövüştürülmüş köpekler olduğunu vurgulayan Uğur, şunları söyledi:

“Her zaman söylüyoruz; ‘Kötü hayvan yoktur. Kötü hayvan sahibi vardır’ Umarım bir şekilde bu yanlıştan dönülür, hayvanlar değil de bu eğitimsiz ve vicdansız insanlar durdurulur. Hayvanları dövüştürenler ruh sağlığı bozuk insanlar. Hiçbir hayvan bilerek veya isteyerek hiçbir insana saldırmaz. Dövüşler de aynı şekilde. Bugün pitbulları dövüştürmeyecekler belki ama başka köpekleri saldırgan yetiştirip başka köpekleri dövüştürecekler. Horoz dövüşü, deve güreşi de bu durumdan farklı değil. Bir tanesi de az önce tesadüfen karşımıza çıktı. O da dövüştürülmüş. Barınağa bırakma zahmetinde bile bulunmamışlar, yola bırakmışlar. Normalde tanımadığım köpeklerden ürkerim ama bu köpekleri yakaladıktan sonra fark ettim ki pitbulllardan korkmuyormuşum. Tek düşündüğüm onları kurtarıp kliniğe götürüp üzerime kaydettirmekti.”

'BARINAK KAPISINDA ÇİĞDEM HANIMLA TANIŞTIK'

Arkadaşına ait pitbull cinsi köpeği barınağa vermek üzereyken, Çiğdem Uğur'a teslim eden Samet Mengi (25) ise, "Kısırlaştırma ve çip maliyeti yüksek olduğu için arkadaşım sokağa terk edecekti. Ben de insanlık namına barınağa teslim etmek istedim. Barınak kapısında Çiğdem Hanım ile tanıştık. Hayvanı kendi himayeleri altına alacaklarını söyledi. Ben de kendilerine verdim. Köpeğimizin iyi şartlarda bakılacağına inanıyorum" dedi.