Kabine ne zaman açıklanacak? Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın'dan açıklama
29.05.2023 - 12:22 | Son Güncellenme:
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, katıldığı televizyon programında seçim sonuçlarını değerlendirdi. Erdoğan'ın bu akşam ABD Başkanı Biden ile görüşeceğini söyleyen Sözcü Kalın, 'Kabine ne zaman açıklanacak?' sorusuna da yanıt verdi.
Cumhurbaşkanı seçiminin ilk turunda adayların salt çoğunluğu alamaması nedeniyle Türkiye, yeni cumhurbaşkanını belirlemek için tekrar sandık başına gitti. Seçimde, Cumhur İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan ile Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu yarıştı.
Her iki cumhurbaşkanı adayı arasında 2 milyon 253 bin 479 fark olduğunu belirten YSK Başkanı Ahmet Yener, resmi olmayan sonuçlara göre Recep Tayyip Erdoğan'ın seçimi kazandığını ilan etti.
Sonuçların ardından Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ikinci tura ilişkin dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu. Kabine ne zaman açıklanacak? sorusuna da yanıt veren Kalın, Mehmet Şimşek ile ilgili de çarpıcı açıklama yaptı.
A Haber yayınına katılan Sözcü Kalın'ın açıklamalarından satır başları şöyle; İlk defa iki turlu bir seçim süreci yaşadık. ve Cumhurbaşkanımız ikinci turda 52.16 gözüküyor ama itirazlar vs. tam küsüratı öğrenmiş olacağız. Yani büyük bir çoğunlukla 2 milyon 300 bin oy farkıyla ikinci turu da kazanarak Türkiye Cumhuriyeti'nin 13. Cumhurbaşkanı oldu. Tekrar hepimiz için hayırlı uğurlu olsun.
Cumhurbaşkanımızın siyasi tarihinde de anlamı olan bir şey bu. Hatırlarsanız Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçiş kararı alındığında ve bununla ilgili referandum yapıldığında, anayasa değişikliği yapıldığında bir 50+1 kuralı da getirilmişti. Yani aslında o zamana kadar 14 seçimde yerel ve ulusal seçimlerde tek başına iktidar olan en yakın rakibine 15, 17 bazen 20, 22 puan fark koyarak iktidara gelen bir AK Parti ve Tayyip Erdoğan liderliğinde bir kadro vardı. Bunu Cumhurbaşkanımız bir kenara koyup adeta demokratik standartları da yükselterek kendisine yeni bir meydan okuma sundu ve 50+1 kuralını getirdi. Yoksa eski sistemde 43 ile 42 ile 45 ile 48 ile çok rahat tek başına iktidar olmaya devam edebilirdi. Ama hem katılım açısından hem demokratik temsil açısından hem de yeni Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ve yetkinin meşruiyetinin sağlamlaştırılması açısından böyle bir tercihte bulundu.
"BU GERÇEKTEN BİR REKOR"
Hamdolsun 2018'de 52.56 ile seçilmişti. Bu seçimde de ona yakın bir oy yakalamış görünüyor. Hatta ben arkadaşlara şöyle diyordum; 'Sonuç ne olur bilmiyoruz ama inşallah 52 küsür olur ve kendi rekorunu da kırarak en zirveye çıkartmış olur.' Ama aslında bu sonuçlara baktığınızda, toplam 27 milyon 645 bin civarında aldığı oy. Bu gerçekten bir rekor. Türk siyaset tarihi açısından, siyaset bilimi açısından gerçekten incelenmesi gereken Cumhurbaşkanımızın bir siyaset dehası olduğunu bir kez daha teyit eden bir seçim süreci yaşadık. Tekrar hayırlı, uğurlu olsun.
SEÇİMİ KAYBEDENLER
Dün Cumhurbaşkanımız Külliye'deki balkon konuşmasında ifade etti, 'Bugün bütün Türkiye kazandı.' Kaybedenler yok mu? Elbette var. Hiç kimse kaybetmedi demek doğru olmaz. Açıkçası Millet İttifakı'nın siyasi liderleri kaybetti. Onlara destek veren bir takım Kandil'in uzantıları Kandil'in kendisi FETÖ, Pensilvanya ve benzeri yapılar kaybettiler.
BÜYÜME SÜRECİ DAHA HIZLI BİR ŞEKİLDE DEVAM EDECEK
Biz Türkiye'yi bağımsız kendi ayakları üzerinde duran kendine yeterliliği olan milli yerli perspektifiyle dünyaya Türkiye'den bakan, Türkiye'ye başkalarının başkentleri üzerinden değil dünyaya Türkiye'den bakan Anadolu topraklarından bakan bir perspektif kazandı. Dolayısıyla bu büyüme süreci bu güçlenme, güçlü bağımsız Türkiye süreci de inşallah bundan sonra daha hızlı bir şekilde devam edecek.
MUHALFETTE SÜREÇ NASIL OLACAK?
6'lı koalisyonun devamı zor gibi. Meral Akşener şu anda 'ben size dememiş miydin?' diyordu. Muharrem İnce'ye yapılana sessiz kaldılar. FETÖ'nün kumpaslarına 45 gün boyunca alkış tuttular. Muhalefetin ekonomik vaatleri vatandaşta gerçekçi bulunmadı.
KABİNE NE ZAMAN AÇIKLANACAK?
Takvim YSK'nın açıklayacağı tarih ve kesin sonuçlarına bağlı olarak şekillenecek. Bildiğiniz gibi YSK iki tane kesin sonuç açıklaması yapacak. Birisi milletvekili seçimleriyle ilgili diğeri de Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili. Ben YSK'nın milletvekilliği seçimlerini kesin sonuçlarını ne zaman açıklayacağını bilmiyorum. Onların tasarrufunda olan bir konu ama önümüzdeki 1-2 gün içinde açıklayacağını biz bekliyoruz.
Aynı şekilde Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kesin sonuçlarını da bu hafta içerisinde açıklaması bekleniyor. Bu olduktan sonra milletvekilleri yemin sürecini başlatıyorlar bildiğiniz gibi. Aynı şey Cumhurbaşkanımız için de geçerli. Dolayısıyla bu hafta ne gün açıklanır bilmiyorum. Çarşamba mı olur perşembe mi olur cuma mı olur... Ona bağlı olarak da biz ondan sonraki takvimi devam ettireceğiz.
Tabi Cumhurbaşkanımız Meclis'te yemin ettikten sonra muhtemelen aynı gün akşamında bir göreve başlama töreni olacak daha önce 2018'de yaptığımız gibi. Uluslararası misafirler, liderler davet edilecek. Vatandaşlarımız davet edilecek. Cumhur İttifakı'nın paydaşları orada olacak. Yine büyük bir katılımla törene başlama töreni olacak.
Bütün bunlardan sonra da tabi bir Kabine'nin açıklanması var. Tabi onun da kesin gün ve saat olarak takvimi belli değil. Bütün bu süreçler tamamlandıktan sonra bu böyle ilerliyor.
ERDOĞAN, BU AKŞAM BIDEN İLE GÖRÜŞECEK
Cumhurbaşkanımızın bugünden itibaren yoğun mesaisi başladı. Uluslararası tebrik telefonları geliyor. Bugün birçok devlet başkanıyla, liderle görüşecek. Yarın başka programları olacak. Bu akşam Biden ile bir telefon görüşmesi var. Putin ile planlanıyor. Sadece onunla değil Almanya, Fransa, İsrail, Yunanistan, İspanya, NATO Genel Sekreteri, Hollanda, Ukrayna bunların hepsi bugün telefon görüşmesi için planlanıyor.
"HAYAT PAHALILIĞI BİZİM EN ÖNEML, EN ÖNCELİKLİ KONULARIMIZDAN BİR TANESİ"
(Doların 28 lira olacağı iddiası) Bu tür spekülasyonlara şu anda çok itibar etmeye gerek yok. Henüz Kabine kurulmadı. Kabine kurulur kurulmaz görevine başlayacak. Bunun en önemli ayaklarından bir tanesi şüphesiz ekonomi. Cumhurbaşkanımız da bu seçim sürecinde de deprem sürecinde de hep ifade etti. Hayat pahalılığı bizim en önemli, en öncelikli konularımızdan bir tanesi.
Vatandaşı enflasyona ezdirmemek adına da bildiğiniz gibi birçok adımlar attık. Asgari ücretin artırılmasından emekli maaşların artırılmasına kadar çok fazla adımlar atıldı gerçekten. Yeterli mi, değil. Elbette biz bunun farkındayız. Vatandaşın hayat pahalılık sorununu çözmek için de çok ivedi adımlar atacağız. Bunun içinde yatırım politikaları var, para politikaları var, yabancı sermayenin, uluslararası sermayenin Türkiye'e getirilmesi var, üretim var, sanayi var, istihdamın artırılması var vs. Bunlar bu paketin en önemli ayaklarını oluşturuyor.
"TURİZM DE ÇOK HIZLI BİR ŞEKİLDE YÜKSELMEYE BAŞLIYOR"
Burada sevindirici olan şey şu; Mesela bizim üretim sektöründe hiçbir gerileme olmadı. Depreme ve seçim sürecine rağmen gerçekten orada üretim ve ihracat anlamında çok canlı ve üretken bir dönemden geçiyoruz. Turizm alanında çok düşük bir duraksama oldu diyelim. Gerileme bile değil aslında. Çok küçük... Birazdan depremden, biraz iklim şartlarından, biraz da Türkiye'deki seçim ortamından ama şu anda turizm de çok hızlı bir şekilde yükselmeye başlıyor.
"SEÇİM SONUÇLANDI, BİZ ARTIK İŞİMİZE TEKRAR ODAKLANALIM..."
Bir diğer önemli konu da burada yabancı piyasaların, uluslararası sermaye Türkiye'deki seçimlerin sonucunu bekliyordu. Gayet normal bir şey. Buyndan sonra bugünden itibaren bize bu yönde işaretler gelmeye başladı. 'Tamam. Seçim sonuçlandı. Sayın Erdoğan kazandı. Biz artık işimize tekrar odaklanalım' gibi... Bu da süreci hızlandıracak, kolaylaştıracaktır. Göreceksiniz. Önümüzdeki günlerde uluslararası sermaye, yabancı yatırımcılar vs. Türkiye'ye yönelik plan, programlarını tekrar açıklamaya başlayacaktır.
MEHMET ŞİMŞEK KABİNE'YE GİRECEK Mİ?
İsim kompozisyonu her şekilde olabilir. Cumhurbaşkanımız tabi bildiğiniz gibi istişarelere önem veren bir liderdir. Geçen hafta bir televizyon programında da bu konu kendisine sorulduğunda o da söyledi. 'Ben hem partimde hem Cumhurbaşkanlığı'nda yapacağım istişareler sonucunda tabi ki bir Kabine oluşturacağım.' dedi. Millette karşılığı olan, Türkiye Yüzyılı'na yakışır, dinamik, genç bir Kabine kuracağını kendisi de zaten orada ifade etti.
Mehmet Şimşek Bey ile ilgili olarak da şunu söyleyeyim... Mehmet Bey tabi sağolsun bu süreçte bize, dolaylı olarak arkadan hep destek verdi. Bundan sonra da vermeye devam edecek. Bunun şekli ne olur, Kabine'ye girer giremez onu bilemiyorum. Ben tahminde bulunmak istemem. Cumhurbaşkanımızla da biliyorsunuz bir görüşmesi oldu. Ben de kendisiyle bir kaç defa telefonda görüştüm. Kendisi zaten bu sürece makamdan, pozisyondan bağımsız olarak her zaman destek vereceğini ifade etti. Geçmişte Cumhurbaşkanımızla çalışmış kıymetli bir arkadaşımız. Kendisinin uluslararası piyasalarda da iyi bir itibarı var. Ekonomi çevrelerinde bilinen bir isim. Çok da güzel katkı verdi. Hem siyasi hem bakanlık döneminde.
"ABD KIZACAK, AB SES ÇIKARTACAK" GİBİ KAYGIYLA HAREKET ETMEDİK
Obama döneminden beri 2 tane temel problemimiz var. YPG/PYD'ye verilen destek ve FETÖ meselesi. Bu iki konuda geri adım atmamız söz konusu değil. Irak olabilir Suriye olabilir, Balkanlarda saklanan bilmem ne hücresi olabilir. Biz kararlı mücadelemizi vermeye devam edeceğiz. 15 Temmuz'dan sonra Suriye'ye 3 tane kara harekatı yaptık. 'ABD kızacak, AB ses çıkartacak' gibi bir kaygıyla hareket etmedik. Kendi göbeğimizi kendimiz keseriz dedik ve bunu yaptık. Türkiye'nin 3 tane kara harekatı yapmasaydı, Irak sınırından Laski'ye kadar terör devleti kurulacaktı.
"F-16'LARI SİYASİ KOZ HALİNE GETİREN ABD KONGRESİNDEKİ SENATÖRLER"
Karşılıklı çıkar ilişkilerimizi herkesle geliştirmeye çalışacağız. Tahıl koridorunun süresini 2 ay daha uzattık. Eser takasını gerçekleştirdik. Rusya ve ABD istihbarat şefleri ilk defa Türkiye'de görüştüler. Bunlara baktığınızda Türkiye'nin ne kadar etkili olduğunu görüyorsunuz. ABD ilişki kurduğumuz önemli aktörlerdendir. Rusya'yla da Çin'le de AB ülkeleriyle de bu perspektifte ilişkilerimizi göze alıyoruz. ABD'ye gittiğimde bütün senatörlerle görüştüm.
F-16'ları siyasi koz haline getiren ABD Kongresi'ndeki senatörler. Biz F-16 programının tabii ki ilerlemesini isteriz. İlerlemezse Türkiye için dünyanın sonu değil. Ama bizi adeta esir almalarına izin vermeyiz. Başka alternatifler geliştiririz. Şu anda böyle planlanmış bir tarih yok. İhtimal dışı değil. Sürecin nasıl ilerleyeceğine bağlı. Suriye ile 3 önemli konu var; Terörle mücadele, mültecilerin evlerine dönmelerinin sağlanması, anayasa konuşmalarının ilerletilmesiyle rejim ve muhalefetin müzakerelerinin sürmesi.
