25.09.2024 - 10:38 | Son Güncellenme:
Kadir ÖZEN/İZMİR (DHA)-
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü ve AFAD Bilimsel Destek Kurul Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir'in de yer aldığı bilim insanları, Selçuk'taki 'Efes', Torbalı'daki 'Metropolis' antik kentlerinde çalışma yaptı. İzmir'in deprem tehlikesiyle ilgili önemli bir çalışma gerçekleştirdiklerini söyleyen Prof. Dr. Sözbilir, "Aynı zamanda İzmir içindeki fayların deprem tekrarlama aralıklarını alansal ölçekte ve fay özelinde ortaya çıkartmış olacağız. Her iki antik kent sınıfında da üç farklı kültür katmanında depreme ait izler bulduk. Bu da geçmişte antik kentlerin en az 3 kez depremlerle yıkıldığını gösteriyor" dedi.
Batı Anadolu'da tarihsel süreç içerisinde gerçekleşen depremler, kayıt altına alınarak belgeleniyor. İzmir ve çevresinde yer alan antik kentlerdeki eski depremlerin izleri, bilim insanları tarafından tespit ediliyor. Yer bilimciler DEÜ'den Doç. Dr. Barış Gür, Prof. Dr. Hasan Sözbilir ve Prof. Dr. Ali Kazım Öz, Doç. Dr. Eda Avcı, Dr. Mustafa Softa, Dr. Özkan Cevdet Özdağ Afyon Kocatepe Üniversitesinden Prof. Dr. Çağlar Özkaymak, ABD'li uzman Doç. Dr. Joel Q. G. Spencer, Metropolis Kazı Başkanı Prof. Dr. Serdar Aybek, Ayasuluk Kazı Başkanı Doç. Dr. Sinan Mimaroğlu'nun da aralarında bulunduğu birçok bilim insanı, her iki antik kentte incelemelerde bulundu. Depremin izleri tespit edilip numuneler alındı. Yapılacak incelemeler sonucu, antik kentleri yerle bir eden depremlerin kaç bin yıl önce ve hangi aralıklarla yaşandığı belirlenecek. Çıkacak sonuçlar ise İzmir'in gelecekte olası depremine ışık tutacak.
DEÜ Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Genel Jeoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, "Batı Anadolu ve Türkiye ölçeğinde çok eski dönemlerinin kayıtlarını içeren antik kentlerimiz var. Son 7 bin yıldır günümüze kadar bu bölgelerde, sürekli depremler olmuş. Biz daha çok, son yüzyıldaki depremleri aletsel dönem anlamında anlayıp ölçebiliyoruz. Ama daha geçmişe döndüğümüzde ya fayın kendisini kesip içine bakmamız gerekiyor ya da antik kentlerdeki deprem izlerine bakmamız gerekiyor. Bu anlamda çok disiplinli bir proje kapsamında uzmanların katılımıyla bir proje başlattık. Arkeoloji, jeoloji ve jeofizik hocalarından oluşan bir ekip bu. 2 farklı anlamda çalışma yaptık. Önce eski deprem izleriyle ilgili çalışma yaptık. Daha sonra oralardan örnekler topladık. Bölgeden depremin izlerini taşıyan toprak örnekleri toplandı. Bunlarla ilgili analizler yapılacak. Hem Türkiye'de hem de yurt dışında bu analizler gerçekleşecek. Karbon-14 tarihleme yöntemi ve 'optik lüminesans' dediğimiz bir diğer yöntemle eski depremleri tarihlendirmeye çalışıyoruz. Bu bize Efes bölgesinde kaç yılda bir deprem olduğunu gösterecek. Jeolojinin temel bir felsefesi vardır. Geçmişte ne olduysa, gelecekte de o olur. O mantıktan hareketle gelecekle ilgili bilgileri geçmişte buluyoruz" ifadelerini kullandı.
'TÜM İZMİR'İ İLGİLENDİRİYOR'
Bu çalışmanın İzmir'in deprem tehlikesiyle ilgili önem arz ettiğini belirten Prof. Dr. Hasan Sözbilir, "Tüm İzmir'i ilgilendiriyor. Antik kentlerimiz sonuçta İzmir il sınırları içinde. İzmir'de o fayların ürettikleri depremlerin zamanlarını buluyoruz. Hangi antik kent hangi faydan dolayı yıkılmış onu da bulmuş olacağız. Aynı zamanda İzmir içinde fayın deprem tekrarlama aralıklarını alansal ölçekte ve fay özelinde ortaya çıkartmış olacağız. Her iki antik kent sınıfında da üç farklı kültür katmanında depreme ait izler bulduk. Bu da geçmişte antik kentlerin en az 3 kez depremlerle yıkıldığını gösteriyor" diye konuştu.