21.02.2024 - 16:06 | Son Güncellenme:
Umutcan ÖREN/ ANKARA (DHA)
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Akşener, asgari ücret ve emekli maaşı ile bayram ikramiyesinin enflasyon karşısında değer kaybettiğini belirtti. Emeklilere bayram ikramiyesi uygulamasının ilk kez 2018'de kendilerinin baskısıyla başlatıldığını söyleyen Akşener, "2018 yılında bin lira olan bayram ikramiyesi, enflasyonun hızlı artışına rağmen 6 yıl içinde sadece 2 defa artırıldı ve çıka çıka 2 bin liraya çıkartıldı. Son olarak da önümüzdeki bayramlar için yüzde 50 artışla 3 bin lira yapıldı. 2018 yılında bir emeklinin bayram ikramiyesi 217 dolara denk geliyordu. Bugün ise artırılmış haliyle bile 97 dolar ediyor. Yani yarısından bile az. O da bayrama kadar dolar yerinde durursa. 2018 yılında emekli bir vatandaşımız, bayram ikramiyesiyle 25 kilo kıyma alabiliyordu. Bugün ise 7,5 kilo alabiliyor. Yani üçte birinden bile az. 2018 yılında bir emeklinin bayram ikramiyesi, aylık asgari net ücretin yüzde 62,5'ine denk geliyordu. Bugün ise bu oran, asgari ücretin yüzde 17,5'ine düştü. Yani beşte birinden bile az. Durum böylesine ibretlikken, ben de şimdi buradan sormak istiyorum. Emeklinin bayram ikramiyesi gerçekten artmış mı? Açıkça görüyoruz ki artmamış, tam tersi azalmış, kuşa dönmüş. Yani, Sayın Erdoğan'ın, 'Emeklilerin Yılı' ilan ettiği 2024'te emeklilerimize yine çile reva görülmüş. Emeklilerimize yine yokluk layık görülmüş. Emeklilerimiz yine açlığa mahkum edilmiş" diye konuştu.
'GÖSTERMELİK ZAMLAR YETMEZ'
İYİ Parti TBMM grubunun bu çerçevede emekli bayram ikramiyesinin 7 bin liraya çıkartılmasını öneren kanun teklifi verdiğini aktaran Akşener, "Ayrıca ben de buradan iktidara bir kez daha çağrıda bulunuyorum. Göstermelik zamlar, göstermelik ikramiyeler, göstermelik vaatler yetmez. Emeklilerimizi daha fazla enflasyona ezdirmeyin ve gerçek bir adım atın. Mayıs ayında söz verdiğiniz ama sözünüzden dönüp yapmadığınız zammı da hesaba katarak ocak ayı için tüm emekli maaşlarına seyyanen 11 bin lira zam yapın. Böylece hem en düşük emekli maaşını asgari ücret seviyesine çıkarmış olursunuz. Hem de emekli maaşları arasındaki farkı adil şekilde korumuş olursunuz. Bunun da yanında kök maaş işinden de derhal vazgeçin. Yüksek ücret üzerinden ve yüksek günle prim ödeyenleri daha fazla cezalandırmayın" ifadelerini kullandı.
'HAYIRDIR MUHTEREMLER, NE DEĞİŞTİ'
Kamu Personel Seçme Sınavı sorularının FETÖ üyelerine sızdırılmasıyla ilgili yargılanan eski Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Ali Demir'in beraat etmesine ilişkin konuşan Akşener, bir hukuk garabetine daha şahit olduklarını belirterek, "2020 yılında bir rezalet ortaya çıkmıştı. Düzenlenen bilirkişi raporuyla ÖSYM'nin 2010 ile 2015 yılları arasında gerçekleştirdiği tüm sınavların sorularının sızdırıldığı tespit edilmişti. Bunun sonucunda ise dönemin ÖSYM Başkanı Ali Demir, 'FETÖ üyeliği' ve 'Görevi kötüye kullanma' suçlamasıyla 18 yıl 6 ay hapis istemiyle tutuklanmıştı. Bu hafta ise birdenbire bir şey oldu. Biz bu kişinin bir anda beraat ettiğini, sadece 'Görevini kötüye kullanma' suçundan 1 yıl 15 gün ceza aldığını, hükmün açıklanmasının da 5 yıl ertelendiğini öğrendik. Rezalete bakar mısınız? Şimdi buradan sormak istiyorum. Hayırdır muhteremler, ne değişti? Bir neslin yalnız sorularını değil; yıllarını, hayallerini, gençliğini çalanlar, ne değişti de aklanıverdi? Ben şimdiden söyleyeyim. Belli ki birileri, ülkemize ve milletimize yapılan ihanetleri unutturmanın peşinde. Belli ki birileri, ordumuza kumpas kuranları, milletimize silah doğrultanları, şehitlerimizin katillerini affetme peşinde. Belli ki birileri dünkü düşmanlardan yeni dostlar türetme peşinde. O yüzden herkes iyi bilsin ki onlar unutsa da biz unutmayacağız. Onlar unutturmaya çalışsa da biz unutturmayacağız. Onlar affetse de biz asla affetmeyeceğiz. Milletimiz asla affetmeyecek" dedi.
'HALA UTANMADAN KENDİLERİNİ SAVUNUYORLAR'
Tüm dünya ülkeleri, iklim kriziyle mücadele ederken, Türkiye'de hala ilkim krizi tehlikesine karşı kör ve sağır şuursuz bir zihniyet olduğunu söyleyen Akşener, "Türkiye'de hala toprağımıza, ağacımıza, suyumuza, ihanet etme pahasına, el ovuşturan, fırsatçı bir zihniyet var. Nitekim bu zihniyetin son ihaneti de Erzincan İliç'te, Fırat Nehri'nin kıyısında siyanürle altın aranmasına göz yummaları oldu. Bu konuda defalarca uyarmamıza rağmen iktidar bizi dinlemek yerine İliç'teki madenin kapasite artırmasına izin vermeyi seçti. Sonunda korkulan oldu; heyelan meydana geldi. Bu büyük ihmalkarlığın, sorumluları ise hala utanmadan sorumluluktan kaçıyorlar. 'ÇED raporuyla ne alakası var' diyerek hala utanmadan kendilerini savunuyorlar" ifadelerini kullandı.
'OPERASYON ÜZERİNE OPERASYON ÇEKTİLER AMA YIKILMADIK'
Akşener, son dönemde partisine yönelik eleştirilere değinerek, şöyle konuştu:
"İYİ Parti olarak öyle bir dönemden geçiyoruz ki hakkımızda ahkam kesen kesene, çamur atan atana, parmak sallayan sallayana. Biliyorsunuz tüm bu kuru gürültünün sebebi de seçimlere öz başımıza girmemiz. Biz bu kararımızı açıklayalı aylar oldu ama ne hikmetse ne zaman yeni bir adayımızı açıklasak ya iktidar ya da ana muhalefet her defasında atak geçiriyor. Aylardır bir türlü durumu hazmedemediler. Bildiğiniz, travma sonrası stres bozukluğu yaşıyorlar. Aslında empati kurmuyor da değilim. Travma yaşamaları normal. Çünkü, aldığımız kararla siyaset simsarlarının tezgahını bozduk. İlk başta kolayca bastırabileceklerini sandılar ama yılmadık. Hür ve müstakil duruşumuzdan taviz vermedik. Linç ettiler ama sinmedik alıştıkları tahterevalli düzenini sarstık. Operasyon üzerine operasyon çektiler ama yıkılmadık. Kayıkçı kavgalarına ayna tuttuk. Sözde kulislerle, iftiralarla üzerimize geldiler ama dimdik durduk. Milletimize söyledikleri tüm yalanları birer birer ortalığa döktük. Çünkü bugün ne yazık ki iktidar ve ana muhalefetin el ele verip birlikte oluşturdukları, sefasını da birlikte sürdükleri bir kutuplaşma ortamındayız. İkisinin de birbirinin varlığından beslendiği, adına da 'ittifak sistemi' dedikleri bir kayıkçı düzeninin içindeyiz. Sırf oy almak için birinin Atatürk'ümüze beddua eden soysuzlara, diğerinin de Cumhuriyet'imizi 100 yıllık zulüm gören, terör şakşakçılarına şirinlik yapma yarışına tutuştuğu kirli bir orta oyununun tam ortasındayız. Bu muhteremler şimdiye kadar birbirlerine düşman gözüküp, milletimizi birbirinin karşısına dikerek kolay oy almaya çok alıştılar. Şimdiye kadar korkutup, değerlerini istismar edip, kendilerine mecbur bırakarak seçmeni, sandıktaki keklik görmeye çok alıştılar. Şimdiye kadar aynı zihniyeti, aynı yöntemleri, aynı söylemleri birbirinden farklıymış gibi pazarlayarak koltuklarını korumaya çok alıştılar. Ama artık bu konforlu, Edi Büdü siyasetine 'dur' diyen, siyasete yeniden rekabeti getiren İYİ Parti var. Artık dayatılan ezberleri bozan, 'aday' diye pusulaya asılan ceketleri indiren, siyasetinin merkezine milleti alan hür ve müstakil İYİ Parti var"