29.06.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:
Milliyet Ramazan - Ali Rıza Demircan
Oruç Allah’ın emridir. Bu sebeple mü’minlere farz kılınmış ana ibâdetler olan namaz, zekât ve hac gibi, oruç ibadeti de yalnız yüce Mevlâmızın emri olduğu için yapılır.
Allah’ın bütün emirleri ve yasakları, insanlar için bir rahmet olduğundan onların, bedenî, ruhî, ahlâkî ve içtimaî/sosyal faydaları pek çoktur.
Oruç, mü’mine köklü bir irade terbiyesi veren ve onu İslâmî çizgide yaşatacak güce erdiren ibâdettir.
Oruç; ahlâkî güzelliklerin ve başarının kaynağı olan sabrın alıştırmalarını yaptırarak rûha tekâmül ufuklarını açan pek feyizli bir ibadettir. Orucun bu müspet eğitimi dolayısıyladır ki, oruçla sabır arasındaki yakın alâkaya dikkatimizi çeken Aziz Peygamberimiz “Oruç sabrın yarısıdır” buyurmuştur.
Oruç, mü’minlere Allah için iş yapma, menfaat beklemeksizin meşakkat ve mahrumiyetlere göğüs germe alıştırmalarını yaptıran ibâdettir.
Oruç; aynı bedenî ve ruhu potada eriterek ululuk davası ve üstünlük iddiasını gideren ve böylece eşitlik eğitimi yaptıran ibâdettir.
Oruç; hayatın yalnız yeme-içme, bencil duyguları ve şehevî arzuları tatmin etme felsefesine dayanmadığını öğreten ibâdettir.
Sosyal adalet amacı
Yaşanan fakirlik hali olan oruç; sosyal adalet fikri ve arzusunu yetenekli kafalara ve kalplere nakış nakış işleyen ibadettir. Çünkü varlıklı olanla olmayan, aynı görev içinde birleştirilmektedir. Zengin mü’mini bedenen ve rûhen fakirliğin sınırlan içine çeken oruç böylece, fakirlik hastalığını, tedavisini yapabilecek olanlara teşhis ettiren ve böylece yardımlaşma duygularını geliştiren ibâdettir.
“Tok olan açın halinden ne anlar” felsefesini yalanlayan, biri yer diğerleri de yokluk içerisinde bakarsa cemiyet hayatında mânevi depremlerin kopabileceğini öğreten de bu ibâdettir.
Oruç; vücudumuzun dolaşım, sinir ve sindirim sistemleri üzerinde de dinlendirici ve şifa bahşedici tesirleri olan ibadettir. Bunun içindir ki Aziz Peygamberimiz “Oruç tutunuz ki sıhhat bulasınız” buyurarak Ramazan orucu dışında da sık sık oruç tutmamız hususunda bizleri teşvik etmiştir. Oruç; yüce dinimizin, olgun aklın ve müspet ilmin yasakladıklarından korunup sakınma duygularımızı da geliştiren ibâdettir. Orucun bu faydasını, orucu farz kıldığı Bakara Sûresi’nin 183. âyetinde Rabbimiz şöyle açıklamaktadır.
“Ey Îman edenler! Kulluk bilinci içinde Allah’ın emirlerine ve yasaklarına aykırılıktan korunabilmeniz için öncekilere farz kılındığı gibi sizin üzerinize de oruç farz kılındı.”
Bütün organlar tutmalı
Mü’min bu önemli faydayı da sağlamak amacıyla orucunu tutacaktır. Oruç ibadetiyle yerici sözlerden, kırıcı davranışlardan, yıkıcı çekişmelerden, göz ve kulak gibi vücut organlarıyla haramlara bulaşmaktan korunacaktır.
Korunmanın gerekliliğini öğretmek içindir ki Peygamberimizin diliyle orucun özü üzerinde önemle durulmuştur. Orucun ruhî ve ahlâkî faydalarını ihlâl eden her türlü davranış yasaklanmıştır. Oruçluya; Allah’ın rızasına ve irade terbiyesine dayanan yüksek hedefler gösterilmiştir. Şanlı Peygamberimiz şöyle buyururlar:
“Kim yalanı, gıybeti ve söz taşıyıcılığı ve yalanla iş görmeyi bırakmazsa, Allah’ın, onun yemesini, içmesini terk etmesine ihtiyacı yoktur.”
“Sizden biriniz oruçlu olduğu gün, çirkin söz söylemesin, cahilce işler yapmasın. Kim kendisine sataşır; söver ya da dövüşmek isterse; ona -ben oruçluyum, ben oruçluyum- desin.”
“Birçok oruçlu vardır ki, tuttuğu oruçtan ona, ancak susuzluğu ve açlığı kalmıştır.”
Oruç eğitimini daha verimli kılabilmek için mü’min, haramlardan korunma yanı sıra, oruçlu iken anlamaya çalışarak Kuran okuma ve dinlemeye, Allah’ı çokça zikretmeye ve duayı artırmaya da özen göstermelidir.
Madende ilk sahur
Zonguldak’ta, maden işçileri Ramazan ayının ilk gününde sahurlarını yerin metrelerce altında, evlerinden getirdikleri yiyeceklerle yaptı. ZONGULDAK DHA
Kuran’dan mesajlar
“Gerçek mü’minler, gece namaz kılmak için yataklarından kalkarlar. Azabından korkarak; rahmetini ümit ederek Rablerine duâ ederler. Kendilerini rızıklandırdığımız nimetlerden hayırlar için harcarlar. Artık onlar için yapmakta olduklarına bir mükâfat olarak gözlerin aydın olacağı Cennet nimetlerden nelerin gizlenmiş olacağını kimseler bilemez.” (Secde 16-17)
Mazeretsiz oruç tutmamak
Hasta olduğum için oruç tutamıyor, fakir olduğum için de fidye veremiyorum. Ne yapabilirim?
Tutamadığınız oruçları kaza edemiyor ve fidyelerini de veremiyorsanız, yapacak bir işleminiz yoktur. Çünkü Yüce Kitabımız Kuran-ı Kerîm de “Allah insanı ancak güç yetirebileceği ile yükümlü kılar...” buyrulmaktadır. (Bakara 286) Ayrıca da şu emir verilmektedir: “Gücünüz yettiği kadar Rabbinizin emirleri ve yasaklarına uymaya çalışın...” (Teğabun 16)
Mazeretsiz olarak oruç tutmamak günü gün mü gerektirir yoksa 61 gün oruç tutmak mı gerekir?
Mâzeretsiz oruç tutmak Ramazan da işlenebilecek en büyük haramdır. Bütün bir yıl oruç tutulsa mânevî kayıp telâfi edilemez. Acilen tövbe edilmelidir. Bilerek yenilen günler için güne gün oruç tutulmalıdır. Çünkü suçların cezası ve kefareti Kuran ilkesi olarak bire birdir. (Şûra 40)
SORU CEVAP
Peygamberimizin dilinden oruç
Peygamberimiz bu ibadetle ilgili şöyle buyurur:
“...Oruç Cehennem ateşinden ve O’na sürükleyecek günahlardan koruyan bir kalkandır. Sadaka/maddî ve mânevî yardımlar, ateşin suyu söndürdüğü gibi hataların sebep olacağı ateş azabını söndürür. Kişinin gece yarısı kalkıp kıldığı namazlara gelince... Bu namazların yüceliğini hiç kimse lâyıkıyla bilemez.
Benzeri yoktur
Ebu Umame isimli sahâbî anlatıyor
Allah’ın Resûlü’ne (S.) şöylece ricada bulundum:
- Ya Resulellah! Allah’ın yapmam sebebiyle beni faydalandırıp-mükâfatlandıracağı bir ameli bana öğretip- emreder misiniz? Şu öğüdü verdi:
- Oruç ibâdetine yapış; oruca devam et. Onun gibisi yoktur.
Bu sebebledir ki Mevlâmız şöyle buyurmuştur: “... Oruç benim içindir. Onun mükâfatını da ancak ben takdir edip vereceğim.”
Melekler dua Eder
Allah’ın Resûlü, kendisi oruçlu olan bir kadın sahâbi tarafından yemeğe çağrılır. Yemeğe başlayınca da şöyle buyurur:
- Yemek yiyenler yemeği bitirinceye kadar melekler, yanında yemek yenilen oruçlu için Allah’a dua ederek bağışlanmasını dilerler.
BİR DUA
Ey Rabbimiz! Bize (eşimize, çocuklarımıza, ana-babamıza ve bütün mü’min dostlarımıza) dünyada güzellik ver. Ahiret’te de güzellik ver. Bizi Cehennem azabından koru. Allâh’ım! Rabbim Sensin. Senden başka ibâdet olunacak hiçbir ilâh yoktur. Beni Sen yarattın. Ben Senin kulunum. Gücüm ölçüsünde sana îman ve ibâdet üzerindeyim.
Pek çok sevaplı ibadet
Değinilen faydaları yanı sıra oruç gösteriş ve çıkar duygusu karıştırılmaksızın yalnız Allah için yapılabilir bir ibâdettir. Allah için yapılan ibâdetler /insanlara yönelik hayırlı işler on katından yedi yüz katma kadar kat kat mükâfatlandırılır. Ancak oruçla ilgili olarak Yüce Allah şöyle buyurur:
“Oruçlu, nefsî bir amaca yönelmeyeceği-yönelemeyeceği için oruç ancak Benim rızam için tutulabilir. Bu sebeple onu ancak Ben takdir edip armağanlandıracağım. Çünkü kulum benim için, cinsel eylemini ve yeme içmesini bırakmıştır.” İnsanın bedeni ve rûhu üzerinde açıklanan olumlu neticeleri verebilmesi ve topluma Allah’a yönelmiş tunç iradeli insanlar kazandırabilmesi için bir ay olarak farz kılınan oruç, Allah’ın Muhammed(s.a.) ümmetine pek büyük bir ihsanıdır.
Saygıdeğer okuyucum ! Oruçlarımızı tutalım. Bütün vücut organlarımıza da tutturalım.
Oruç tutmayanlar nefislerini putlaştırarak kendilerini ateş azabına hazırlayanlardır.
Geliniz; Allah katında ağız kokusu, misk kokusundan daha tatlı olan oruçlular safına koşalım. Oruçları ile rûhu arınacaklar ve duâsı kabul olunacaklar arasına katılalım.
Yazımızı bir hadîsle bitiriyorum:
“Cennet’in (Reyyan) isimli bir kapısı vardır. Buradan ancak oruçlular cennete girecektir.”
Not: Pek çok konuyu okuyarak veya dinleyerek öğrenmek isteyen okuyucularımıza web sitemizi ( www.ardev.org - Araştırma Dayanışma ve Eğitim Vakfı) ziyaret etmelerini tavsiye ederiz. Sorularınızı gazetemiz (ramazan@milliyet.com.tr) aracılığı ile de sorabilirsiniz.