04.05.2011 - 02:30 | Son Güncellenme:
GÖKHAN KARAKAŞ İstanbul
Kadıköy’deki evinde Ağustos 2010’da ilaç içerek intihar ettiği için götürüldüğü özel hastanede hayatını kaybeden bir çocuk annesi Merve Çardak’ın (23) intihar etmediği Adli Tıp Kurumu’nun raporuyla ortaya çıktı. Koca Mehmet Çardak “nitelikli adam öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet, kayınbirader Ahmet Çardak ve arkadaşları taksici Uğur Dur ile Süleyman Semiz’e ise “cinayete iştirak” suçundan 20 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Merve ile Mehmet Çardak 2007’de çalıştıkları markette tanışıp, genç kadının ailesinin izin vermemesine rağmen evlendi. Birbirleriyle ikinci evliliklerini yapan çiftin, bir yıl sonra Saadet ismini verdikleri kızları dünyaya geldi. Ancak genç kadın, koca şiddetine maruz kalıyordu. Geçen yıl nisan ayında şiddetin dozu artınca Merve, kızını da alıp bir akrabalarının evine sığındı. Mehmet Çardak da Merve’nin ailesinin Ümraniye’deki marketini kurşunladı.
16 gün sonra öldü
Bir süre sonra Merve, baskıya dayanamayıp eve dönmek zorunda kaldı. Ancak Çardak, şiddet uygulamaya devam etti. Merve Çardak, 29 Temmuz’da kocasının arkadaşı Süleyman Semiz tarafından şuuru kapalı şekilde Kozyatağı’ndaki Central Hospital’e bırakıldı. Semiz, cadde üzerinde bulduğu genç kadının intihar ettiğini söyledi. Kadın 16 gün sonra öldü. Mehmet Çardak ise ortadan kayboldu.
Adli Tıp Kurumu raporunda, Merve’nin kan ve mide sıvısında ilaç, zehir ve uyuşturucu bulgusuna rastlanmadığını rapor etti. Uzmanlar, genç kadının vücut ve baş bölgesinde ekimozlar, beyinde kanama olduğunu belirledi.
Bunun üzerine savcılık intihar soruşturmasını cinayete çevirdi. Kadıköy Cumhuriyet Savcılığı, Mehmet Çardak, kardeşi Ahmet ve taksici Uğur Dur ile Süleyman Semiz hakkında ‘nitelikli cinayet’ ve ‘cinayete iştirak’ten mart ayında dava açtı. Dört şüpheli nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı.
İlk duruşma önceki gün Kadıköy 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. “Cinayete iştirak”ten yargılanan üç sanığın ifadesi, Mehmet Çardak’ınkiyle çelişti. Çardak, eşinin daha önce de intihara teşebbüs ettiğini, olay günü de kendisini banyoda baygın bulduğunu anlattı. Uğur Dur ise ifadesinde kendisini Ahmet’in aradığını anlatıp, “Ahmet yengesinin ilaç içip intihar ettiğini söyledi. Kadın banyoda yerdeydi, battaniyeye sarıp Süleyman’ın minibüsüne koyduk. O hastaneye götürdü. Bir hafta sonra Mehmet arayıp, emniyete çağrılırsam ‘Karısını evde tek bulduğumuz’ şeklinde ifade vermemi istedi” dedi.
Mahkeme Başkanı, Çardak’ın “Evde kimse yoktu” sözleri üzerine, Ahmet Çardak’ın “olay günü evde olduğu ve ağabeyinin yengesi ile tartıştığını duyduğu” şeklindeki savcılık ifadesini okuyup, “Kardeşin de evdeymiş yalan mı söylüyor?” dedi. Çardak ise “Onunla aram iyi değil. Yalan söylüyor” dedi. Davanın ilk duruşmasında sanık kocayı, ifadeleriyle yalnız bırakan Uğur Dur ile Süleyman Semiz serbest kaldı.