02.09.2024 - 18:51 | Son Güncellenme:
Gizem ÇORLU- Ali Eren İĞDE/ DHA
Bakanlıkta düzenlenen törene, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Şükrü Tufan'ın aile üyeleri, Bosna Hersek Büyükelçisi Mirsada Colakovic, Bosna Hersekli eski futbolcu Tarık Hodzic ve bakanlık personeli katıldı. Tören, Şükrü Tufan'ın Bosna Savaşı'nda verdiği röportajın gösterimi ile başladı. Bakan Fidan, Şükrü Tufan'ın onuruna düzenlenen Üstün Hizmet Ödülü madalyasını oğlu Korkut Tufan'a takdim etti.
'GÖNÜLLERDE DERİN GÜVEN BAĞLARI KURDU'
Bakan Fidan, Türkiye ile Bosna Hersek arasındaki derin dostluk bağlarının pekiştirilmesinde önemli rol oynayan, siyasetçi ve diplomatlar olduğunu belirterek, "Bunlar arasında Büyükelçi Şükrü Tufan'ın çok ayrı bir yeri var. 30 Nisan'da kaybettiğimiz Tufan, Bosna Hersek Büyükelçisi olarak son derece acı gelişmelerin yaşandığı karanlık günlerde görev yapmıştı. Büyükelçimiz savaş döneminde gösterdiği cesareti ve kararlılığıyla Bosnalıların sevgi ve saygısına mazhar oldu. Ata yadigarı bu kadim coğrafyada gönüllerde derin güven bağları kurdu. Şahsının ve mesai arkadaşlarının savaş koşulları altında görev icrasını nasıl kararlılıkla sürdürdüklerini biliyoruz. Merhum Tufan'ın kararlılığı, 'Türkiye Yüzyılı' hedefleri doğrultusunda dünyanın dört bir yanında çalışan Türk diplomatları için ayrı bir ilham ve gurur kaynağıdır. Bu erdemli görev bilinci, genç meslektaşlarımız için de önemli dersler barındırmaktadır" dedi.
'BIRAKTIĞI MİRAS REHBER TEŞKİL ETMEKTEDİR'
Bosna Hersek'teki görevini, 40 yıllık meslek hayatının en anlamlı 3 yılı olarak nitelendiren merhum Büyükelçi Tufan'ın, Saraybosna'nın bombalarla sarsıldığı, barış umutlarının neredeyse tükendiği günlerde Türkiye'nin her şart ve durumda Bosna'nın yanında bulunan kararlı duruşunu temsil ettiğini aktaran Fidan, "Onun diplomasi anlayışı, sadece resmi temaslarla sınırlı kalmamış, sokaktaki insanın derdine derman olmayı, insanların umutlarını yeşertmeyi de amaç etmiştir. Zor dönemde eşleri Sayın Zişan Hanımefendi'nin desteği de son derece kıymetli olmuştur. Herkes bunu da hatırlamakta. Zişan Hanımefendi, Büyükelçimizi savaş yıllarında yalnız bırakmamış, Büyükelçimizle birlikte Saraybosna sokaklarında gezmiş ve kuşatma altında yaşayan halkla eşsiz bir dayanışma örneği sergilemiştir. Kendisine bu vesileyle şükran ve saygılarımı sunmak istiyorum. Büyükelçi Tufan, Boşnak kardeşlerine yardım etmek için Türkiye'ye gelen tüm kurum ve kuruluşlarımıza destek olmuştur. Bütün bunlara baktığımızda Büyükelçi Tufan'ın neden 'Şükrü Baba' olarak anıldığını sanırım daha iyi anlamak mümkün. Karanlık bir dönemde ülkelerimiz arasında sergilenen dayanışmanın etkisini ve gücünü bir kez daha teyit etmektedir. Büyükelçimizin oğlu, Korkut Tufan'a takdim edeceğimiz ödül, rahmetli Şükrü Baba'nın göstermiş olduğu kararlılık, cesaret, adanmışlık ve insan sevgisinin de bir sembolüdür. Onun bıraktığı örnek miras rehber teşkil etmektedir" diye konuştu.
'O AYNI ZAMANDA HAS BİR BALKAN ÇOCUĞUYDU'
Büyükelçi Şükrü Tufan’ın oğlu Korkut Tufan da "Babam kendini devletine, milletine, insanlığa adamış gerçek bir vatansever ve hümanisttir. Her fırsatta tanısın ya da tanımasın; karşısına çıkan her insana sevgiyle, güler yüzle, muhabbetle yaklaşır. Mutluluk vermekten mutlu olurdu. Saraybosna'da konuştuğu insanların kendisine sarılarak ağladıklarına annem çok kez şahit olmuştur. O devlet babaydı. Bu vatanın mangal yürekli bir evladı, gittiği her yerdeki insanların koca yürekli bir dostu, ailemizin ulu çınarıydı. O aynı zamanda has bir Balkan çocuğuydu" dedi.