07.02.2019 - 01:30 | Son Güncellenme:
AHENK BAYAZIT İstanbul
İran asıllı Amerikalı bir iş kadını olan Anousheh Ansari, uzaya çıkan ilk Müslüman kadın astronot olarak dünyanın ilgisini üzerine çekti. Ansari, 18 Eylül 2006 yılında gerçekleşen bu büyülü yolculuk için uzun yıllar bekledi ve yoğun eğitime tabi tutuldu. Aynı zamanda başarılı bir mühendis olan Ansari, Amerika’da kitle iletişim sektöründeki yatırımlarıyla tanınıyor. 10 milyon dolarlık Ansari X Ödülü'nün isim sponsoru olan Ansari, 2018 yılının ekim ayından beri X-Prize Vakfı’nın CEO’su olarak görev yapıyor. Ansari, Girişimcilik Vakfı’nın düzenlediği ‘Giveback Galası’nda “Uzay ve Girişimcilik” başlıklı bir konuşma yapmak üzere Türkiye’deydi. Milliyet’in sorularını yanıtlayan Ansari, aynı dünyayı paylaştığımızı ve teknolojinin sağladığı imkanları insanlığın ortak sorunlarını çözmek için kullanmamız gerektiğini vurguladı.
Anousheh Ansari, arkadaşımız Ahenk Bayazıt'a konuştu.
- Uzay çocukluk hayalinizdi. Doğduğunuz ülke imkanlarıyla bu çok cesur bir hayal. Başarabileceğinizi düşündünüz mü?
Uzaya çıkmak, peşini bırakamadığım bir hayaldi. Bu hayalimi nasıl gerçekleştireceğimi bilmiyordum ama denemeye devam edersem gerçekleştirebileceğime gönülden inandım. Hayat beni yönlendirdi; mühendis ve girişimci oldum. Katıldığım uzay projesi gibi birçok projenin parçası olan insanlarla tanışmamın, bu hayalimi gerçekleştirmemde büyük role sahip olduğunu düşünüyorum. Ben hayalimi 40 yaşında gerçekleştirdim ve şu anda daha büyük hayallerin peşindeyim. Umarım herkesin hayatında başarmak istediği büyük hayalleri olur.
- Uzaya gitmek için yoğun bir eğitime tabi tutuldunuz. O süreci anlatır mısınız?
Eğitim sırasında elimden gelenin en iyisini yapmaya ve bana verilen görevleri başarmaya odaklandım. Birçok kişi odaklandığı işi yaparken etrafında olan bitenin farkında olmuyor. İnsanlar ancak istediği noktaya vardığında ve dönüp arkasına baktığında kat edilen yolun, başarıda büyük role sahip olduğunu fark ediyor.
- Uzaya çıktığınızda aklınızdan ilk geçen ne oldu?
Orada olduğuma inanamadım. Uzaya fırlatılmadan önce roketin tepesindeki kapsülümde otururken hayatım bir film şeridi gibi gözlerimin önünden geçti. Bu sırada çocukluğumdan o güne kadar o noktaya varmamı sağlayan herkesi düşündüm ve hepsine teşekkür ettim.
- Peki döndüğünüzde hayatınızda neler değişti?
Uzay yolculuğum dünyaya karşı yepyeni bir bakış açısı kazandırdı. Aynı zamanda etrafımdakilerle, hayatımdaki insanlarla ve ailemle olan ilişkimi gözden geçirdim ve orada da yeni bir öncelik sırası oluşturdum. Ardından kalan günlerimi nasıl geçirmek istediğimi düşündüm. Geride bırakacağım mirasın nasıl bir şey olmasını istediğime karar verdim.
- Geride ne bırakmaya karar verdiniz?
Hikayem hala devam ediyor. Uzaydan dünyaya baktığımda, herkesin aslında aynı gezegenin parçası olduğunu hatırladım. Bu yüzden işbirliği oluşturmak ve bu problemleri çözmek için herkesi bir araya getirmek istiyorum.
- İran’dan Amerika’ya kadar uzanan bir hikayeniz var ve bugün tüm dünyada tanınan bir iş kadınısınız. Bulunduğunuz noktayı neye borçlusunuz?
Pozitif düşünme, sabır ve bolca şansa borçluyum.
- Bugün İranlı kadınlar için hayat kolay geçmiyor. Sizin gibi hayallerini gerçekleştirmek isteyen kadınlara ne söylesiniz?
Kendilerine inanmalarını ve kendilerini kısıtlamamalarını söylemek istiyorum. Kadınlar olarak bazen kendimizin en büyük düşmanı oluyoruz ve kendimizi kısıtlıyoruz. Kadınların istedikleri şeyleri yapamayacaklarını veya yapmamaları gerektiğini söyleyen kişilere kulak asmamaları, kalplerinin sesini dinlemeleri ve kendilerine inanmaları gerekiyor.
- Türkiye’ye daha önce de geldiniz ve burada da bir kadın hareketi var. Bizi kendinize yakın hissediyor musunuz?
Türkiye aslında yabancı olmadığım bir ülke. Türk kadınlarına çok saygı duyuyorum. Özellikle tanıştığım Türk kadın girişimciler çok bilgili. Hayallerinin peşinde koşuyorlar ve enerjilerini hiç kaybetmiyorlar. Bu yönleriyle İran’da tanıştığım birçok kadına benziyorlar. Hepsi kendilerine, ailelerine ve kendilerinden sonra yaşayacak kadınlara daha iyi bir yaşam sunmak için çalışıyorlar.
- Gençlere tavsiyeniz var mı?
Gençlerin dünyada büyük bir etki yaratma ve etraflarında sevmedikleri şeyleri değiştirme yeteneği var. Daha önce kimsenin sahip olmadığı enerjiye, teknolojiye ve kaynaklara sahipler. Bu yüzden ben de gençleri onları her sabah yataktan kaldıracak ve üzerinde çalışmalarını sağlayacak tutkularını bulmaya teşvik ediyorum.
‘Yıldızları izlerdim’
Ansari, galada yaptığı konuşmada gençlere ilham verdi. Ansari, “Çocukken yıldızları izlerdim ve onlara erişmeye çalışırdım. Yıldızlara olan sevgim, hayatım ve amacım oldu. Hayal gücü her insan için çok önemli. Hikayemi anlatırken benimki gibi büyük hayallere ve amaçlara sahip olan ancak aksiyon almayan birçok kişinin olduğunu öğrendim. Herkesin hayallerinin peşinden koşması gerekiyor. Genç kızların teknoloji dünyasında ve dünyayı değiştirecek teknolojilerin tasarımında yer alması gerekiyor” ifadelerini kullandı.