02.08.2011 - 02:30 | Son Güncellenme:
BURCU KARAKAŞ - FOTOĞRAFLAR: HÜSEYİN ÖZDEMİR
Haliç üzerindeki Tarihi Galata Köprüsü’nden İstanbul akşamüstü bir başka güzel. Ramazan ayının ilk iftarını bu muhteşem manzara eşliğinde geçirmek niyetinde olanlar erken saatlerden itibaren köprüye akın ediyor. Masalardaki karton kumanya kutuları yüzüne akşam güneşi vuranların imdadına yetişiyor. Menüde hurma, zeytin, tulumba tatlısı, meyve suyu, kadınbudu köfte, makarna ve mercimek çorbası var.
Sahnenin tam karşısına kurulan çiçekli uzun masaya protokol oturacak. Konuklar arasında Kadir Topbaş, Burhan Kuzu ile Hakan Şükür ve eşi de var. “Özel” konukların ne yiyeceğini sorduğumda yetkililerden biri gayet ciddi, “Vatandaş ne yiyorsa onlar da onu yiyecekler” diyor. Ancak aradan iki dakika geçmiyor ki başka birinin arkadaşını tembihlediğini duyuyorum: “Normal masalar gibi değil, protokole uygun olsun!” Gidip neyin uygun olması gerektiğini sorduğumda ise yetkilinin cevabı “Yemek için söyledim” oluyor. Kendisinden daha fazla detay almak üzereyken amirinin uyarısı üzerine yanımdan ayrılmak zorunda kalıyor.
Kargaşa başlıyor
Köprünün bir ucundaki nezih ortamdan diğer uçta eser yok. İftar vakti yaklaştıkça ortamdaki elektrik artıyor. Ayaktakilerin yanı sıra masalarda oturan bazı vatandaşlar yemek dağıtılacak araçların etrafında toplanmaya başlıyor. Bir kargaşadır ki o an kopuyor: Sıraya girmesi için birbirini azarlayanlar, yemek dağıtılmasına sinirlenerek bağıranlar, vatandaşları herkese yetecek kadar yemek olduğu konusunda can hıraş ikna etmeye çalışanlar... Görevlilerin “Arkadaşlar herkese yemek var” şeklindeki yumuşak tonda yankılanan telkinleri birkaç dakika içinde “Be kardeş şöyle sıraya gir!”e dönüyor. Yaşanan izdihamda kimisi 3 kimisi 5 parmağını havaya kaldırarak almaya çalıştığı kumanya sayısını anlatma derdinde. Başta sakin davranan görevlilerin kalabalık arttıkça sabrı taşıyor. “Teker teker” ve “yavaş yavaş” uyarıları artık daha sert çıkıyor. İronik bir şekilde bir görevli dayanamayarak, “Kıtlıktan mı çıktınız!” diye bağırıyor.
Sırada bekleyenler ve onları izleyenlerden ise “Bu ne iştir yahu!” nidaları yükseliyor. Geçen yıl böyle bir durum yaşanmadığını söyleyen bazı vatandaşlar, iki lokma yemeğin düzgünce dağıtılmamasına isyan ediyor. Bir kenardan olan biteni izleyen Gaziosmanpaşalı Zafer de oruçlu ancak izdihama dahil olmak istemiyor. Genç adam kumanyaların böyle dağıtılmasına içerliyor. Uzaktan bir çocuk sesi: 6 dakika! İtiş kakış içinde dakikalar çabucak geçiyor. Ve şimdi İstanbul için iftar vakti. Herkes kaptığı yanına kar, orucunu açmaya koyuluyor.
Tarihi Galata Köprüsü dün akşam ilk iftar nedeniyle mahşeri kalabalığa sahne oldu. Kumanya dağıtımı sırasında yaşanan izdiham tepkilere neden oldu.