‘Hukuki değil, kes kopyala yapıştır’

İlkay Sezer: Metin iddianame ve savunmalardan ‘kes kopyala yapıştır’la derlenmiş. Savunma tarafının itirazlarının neden kabul edilmediğine dair bölüme şu ana kadar rastlamadım. Tanık olarak dinlenilmesini talep ettiğim Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı ve Başbakan için adres bildirmemiş olmamı gerekçe olarak göstermişler. Onların adresine ihtiyaç mı var? Mahkemenin kapısına kadar gelen Genelkurmay Başkanı dinlenmedi, bölücü terör örgütü kadrosunda görev yapmış kişi ise 2 gün tanık sıfatıyla dinlemiştir. Bu bile karara neden itibar edilemeyeceğinin bir göstergesi.”

Vural Ergül: “Kakarı ciddiye almıyorum. Hakimler açısından işledikleri suçun belgesi olmaktan öteye
geçmeyecek bir belgedir.
Usule ve yasaya uygun bir gerekçeli karar bulunmadığı için dosya yeni mahkemesine gönderilmeli.

Tolga Akalın: İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi UYAP ortamına kapatılmış iflas durumundaki bir mahkemedir. Bu nedenle kısa karardan sonra tüm işlemlerden el çekmesi gerekiyordu. Kısa karardan sonra yaptığı tüm işlemler yok hükmündedir. Bu durum Yargıtay’da genel temyiz süreçlerinden önce değerlendirmesi gereken bir durumdur.

Gönül Kerinçsiz: Mahkemenin böyle bir karar yazma yetkisi yok. O nedenle bu metni bir gerekçeli karar olarak görmüyorum. Basına avukatlardan önce açıklama yapılması hiçbir mahkemenin yapamayacağı yetki aşımıdır.