23.02.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:
ÇİĞDEM YILMAZ İstanbul
FETÖ’nün ‘futbolda şike’ soruşturmasında kumpas kurduğu iddiasıyla haklarında dava açılan 15’i tutuklu, 108 sanığın yargılandığı davada savunmaların alınmasına geçildi.
İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları yerleşkesindeki salonda görülen duruşmaya, 14’ü tutuklu, 47 sanık ile tarafların avukatları katıldı. Duruşma, hazırladığı tutanakla ‘futbolda şike’ soruşturma sürecini başlattığı iddiasıyla yargılanan tutuklu sanık Lokman Yanık savunma yaptı.
‘Baskı başladı’
Yanık, özetle şunları söyledi: “1998’te polis olarak mezun oldum. Hayatımın hiçbir döneminde, terör, istihbarat gibi birimlerde görev yapmadım. FETÖ suçlamasını hakaret kabul ediyorum.”
“2001’de Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Büro Amirliği’nde Spor Masası’nda göreve başladım. Spor müsabakalarındaki asayiş olaylarında görevlendirildim. Maçlardaaki üç büyük kulübün tribün liderlerinin, cemaatlerle ilişkiler ile diğer gelişmeleri raporlaştırarak sıralı amirlerime aktardım. 2007’de Gülen grubu adına hareket eden bir kişi, tribün liderlerini kapatılan Samanyolu TV’de programlara çıkarmaya başladı. Cemaatteki bazı kişilerden baskı gelmeye başladı. O dönem amirlerim arkamdaydı, fazla etkilenmedim. Tribün liderlerini TV’ye çıkaran şahıs 2009’da Beşiktaş tribün cinayeti olayına karıştı.”
‘Şube müdürü yırtıp attı’
“2010’a dek MİT görevlisiyle tribünlere baktık. Bu kişi bir gün Osman Çırak’la yanıma geldi. MİT görevlisi, ‘Osman benim arkadaşım, Giresunspor başkanı, başına bir olay geldi. Olgun Peker bundan para istiyor, tehdit ediyormuş. Şimdi de şirketi ve evinin çevresinde Olgun Peker geziyormuş, şikayetçi olmak istiyormuş’ dedi. Maç esnası tribünler kalabalık, ‘Yarın şubeye gelin amirimle görüştürürüm’ dedim. Çırak ertesi gün Asayiş Şube’ye geldi. Operasyona giden büro amiri Oğuz Tüzün, ‘Sen konuş, ona göre bana bilgi verirsin’ dedi. Çırak’la görüştüm. Yaptığım mülakatı, Osman Çırak’la Olgun Peker arasında geçen olayları derleyerek rapor haline getirdim. Hazırladığım ve iddianamede adı geçen rapor, Çırak’ın bana anlattığından ibaret. Amirim raporu Organize Şube Müdürlüğü’ne göndereceğini söyledi. Osman Çırak’la ilgili hazırladım raporun resmi hiçbir geçerliliği yoktur. Rapor sadece ön bir mülakattı. 2011’de bir basketbol karşılaşmasında Abdullah Gül yuhalanmıştı. Aradan birkaç ay geçtikten sonra Galatasaray Stadı’nda Erdoğan yuhalandı. Hazırladığım raporu şube müdürü yırtıp attı. Başbakan’a sütliman bir rapor gönderdiler. Daha sonra Gasp Büro’dan alındım. Bunun sebebini emniyet müdürüne sordum. Kendisine istihbarat ve organize şube müdürlerinin hakkımda olumsuz görüş bildirip alınmamı istemelerinden kaynaklandığını söyledi.”