GündemHastanede tecavüz sanığına tahliye yok

Hastanede tecavüz sanığına tahliye yok

30.04.2010 - 14:28 | Son Güncellenme:

.

Hastanede tecavüz sanığına tahliye yok

Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Hastanesi acil servisine gelen kadın hastaya tecavüz ettiği iddiasıyla yargılanan hizmetlinin, tutukluluk halinin sürdürülmesine karar verildi.

Antalya’da geçen yıl 11 Ağustosta AÜ Hastanesi Acil Servisine rahatsızlığı nedeniyle bir arkadaşı tarafından getirilen G.T. adlı kadına tuvalette tecavüz ettiği iddiasıyla tutuklanan Hayri Güççük’ün Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesinde "cinsel saldırı" suçundan yargılandığı davaya devam edildi.

Tutuklu sanık Hayri Güççük ile avukatı Fatih Ertop’un hazır bulunduğu duruşmaya şikayetçi G.T. yine katılmadı.

Duruşmada, G.T’nin olay nedeniyle ruh sağlığının bozulup bozulmadığına yönelik tespit için daha önce Adli Tıp Kurumundan istenen raporun gelmediği bildirdi. Mahkeme Başkanı Süleyman Teke, şikayetçi kadının olay gecesi yanında bulunan öğretmen arkadaşı A.D’nin talimatla istenen ifadesine de yanıt gelmediğini söyledi.

-CİNSEL İLİŞKİ İFADESİNİ REDDETTİ-

Haberin Devamı

Duruşmada sanık Hayri Güççük de, mahkeme heyetine 2 sayfalık savunma dilekçesi verdi. Sanık, okunan savunma dilekçesinde, daha önce şikayetçi G.T. ile aralarında yaşandığını söylediği cinsel ilişkiyi reddederek, bu yöndeki ifadelerini, polis merkezindeki polislerin yönlendirmesiyle verdiğini ileri sürdü. "Alkol koması" nedeniyle hastaneye getirilen G.T’nin gözünü bile açamayacak durumda bulunduğunu, bu sırada tuvalete gitmek istemesi üzerine kendisine yardımcı olduğunu ileri süren sanık, kadının bu durumuna karşın, bir saat sonra her şeyi hatırladığını söyleyerek kendisi hakkında şikayetçi olmasının mantıklı olmadığını öne sürdü.

Bir hastanede suçlama konusu tecavüzün gerçekleşmesinin mümkün olmadığını, kamera kayıtlarında da kadına yardım ettiğinin görüldüğünü ileri süren Güççük, bir iftira sonucu suçsuz yere 8-9 aydır cezaevinde tutuklu bulunduğunu iddia etti. Ailesini geçindirme sorumluluğun bulunduğunu, olay nedeniyle işini kaybettiğini ve tecavüzle suçlandığını anlatan sanık, savunmasında, şu ifadeleri kullandı: "Sadece bir iddia üzerine uzun zamandır tutukluyum. Kendimi aklamaya çalışıyorum. Bu olay hayatımın her karesini etkilediği için asıl mağdur benim.

Ben bu çamuru yıllarca üzerimde taşıyacağım. Ben bir işi yapıp da inkar edecek bir insan değilim. Mahkemede verdiğim ifademin arkasındayım. Suçlamayı kabul etmiyorum." Güççük, olay gecesi yalnızca hastanedeki görevi gereği şikayetçi G.T’nin yanında bulunduğunu belirterek, tahliye talebinde bulundu.

Sanık avukatı Fatih Ertop da olayda dava konusu cinsel saldırı suçunu kanıtlayacak şikayetçi beyanından başka hiç bir delil bulunmadığını belirterek, müvekkili Hayri Güççük’ün ağustos ayından bu yana tutuklu olduğunu söyledi.

Ertop, Adli Tıp Kurumu’ndan beklenen raporun gönderilmesi sürecinin aylar alabildiğini, tutukluluğun uzamaması için müvekkili hakkında tahliye kararı verilmesi taleplerini yineledi.

Mahkeme heyeti, taleplerinin dinlenmesinin ardından, suçlamanın niteliği nedeniyle sanık Hayri Güççük’ün tutukluluk halinin devamına, şikayetçi G.T. ile ilgili Adli Tıp Kurumundan istenen raporun beklenmesine karar verdi.

Mahkeme, G.T’nin arkadaşı A.D’nin de görev yaptığı okul ile ev adreslerinin tespit edilmesi için İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğüne yazı yazılmasını, adres tespiti halinde tanık olarak ifadesine ilişkin işlemin beklenilmeden tamamlanmasına hükmetti. Duruşma, bu yöndeki eksikliklerin tamamlanması için mayıs ayına ertelendi.

İstanbul’da yaşayan ve öğretmen olan mağdur G.T. 11 Ağustos 2009’da alkollü geldiği hastanenin acil servisinde kendisini tuvalete götüren hizmetli Hayri Güççük’ün tecavüzüne maruz kaldığını iddia etmiş, gözaltına alınan Güççük, "cinsel saldırı" suçlamasıyla tutuklanmıştı. Antalya’daki duruşmalara katılmayan G.T, İstanbul’da bir mahkemeye talimatla ifadesini vererek sanık hakkındaki suçlamalarını sürdürmüştü.