Hani vekilliği kabul etmeyecektiniz?

Ergenekon davasının dünkü duruşmasında söz alan tutuklu sanık, CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal, “İddia makamı iddiasını ispatla mükelleftir. Bugüne kadar böyle bir şey ispat edilmedi” diyerek isyan etti: “Adalete sahip çıkmak zorundayız. Adaletin olmadığı yerde anarşi olur.”
Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları yerleşkesinde İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nce görülen Ergenekon davasının dünkü 272. duruşmasında bazı sanıklara söz verildi. Söz alan tutuklu sanık, CHP milletvekili Mustafa Balbay, davada her türlü suçlamanın serbest olduğunu savunarak, konuşması için 15 dakika süre verilmesini eleştirdi. Araya giren Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, mahkemeyi rencide edici şekilde konuşmaması gerektiğini, mikrofonunu kapatmak zorunda kalacağını söyleyerek Balbay’ı uyardı. Bunun üzerine Balbay, “Davada 150 yıllık yargılama yapıldı. Gelinen noktada vereceğiniz hüküm artık çürümüştür” dedi. Başkan Özese ise “Bunların savunmayla ilgisi yok” diye karşılık verdi.

Haşıloğlu sert çıktı
Bunun üzerine araya giren Üye Hâkim Sedat Sami Haşıloğlu, Balbay’a, “Milletvekilliği teklif edilirse bile kabul etmeyeceğinizi söylediniz zamanında. Ancak ilerleyen süreçte vekil seçildiniz. Artık hem köşe yazarı hem de milletvekilisiniz. Ancak şunu da unutmamalısınız ki mahkeme kürsüsü, bu iki faaliyeti de bir arada yapabileceğiniz bir mecra değildir. (...) Konuşma yapmak için çıkan sanıklar, Türk milleti adına yargılama yapan mahkememize yönelik ağır ve tahrik edici hakaretler edinceye kadar konuşmalarınıza müsamaha edildi. (...) İddia makamının darbe günlükleri olarak nitelendirdiği belgelerle darbeye teşebbüs ettiğiniz iddia ediliyor” dedi.
CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal ise, “Biz millet adına karar veriyoruz’ diyorsunuz. Ben ve sayın Balbay da millet iradesini temsil ediyoruz. Sabahat Tuncel de tutukluyken seçildi ve tahliye edildi” dedi.

Reddihâkim talebi
Sanık avukatları, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Hasan Hüseyin Özese ve üye hâkim Sedat Sami Haşıloğlu’nun duruşma sırasında, CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay’a yönelik “Siz burada milletvekili sıfatıyla bulunmuyorsunuz, sanık sıfatıyla bulunuyorsunuz ve beyanlarınızı bu şekilde verin” sözlerini eleştirdi. Sanık avukatları, davanın görüldüğü 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne reddihâkim dilekçesini sunduktan sonra Silivri Cezaevi’nin yanında bulunan duruşma salonunun önünde bir basın açıklaması yaptı.

‘Odun ateşinde ders çalıştım’
Hekimlik ve hakimliğin doğrudan insan hayatıyla ilgili 2 meslek olduğunu ifade eden Haberal, şöyle devam etti: “Hastamı bir dakika daha fazla yaşatabilmek için tıbbın tüm imkanlarını kullanırım. Adalet mülkün temeliyse hakimin görevi de karşısına gelen sanıkların suçlarını ispat edip cezasını vermektir. İddia makamı iddiasını ispatla mükelleftir.Odun ateşi ışığında ders çalışan karda çıplak yürüyen Mehmet Haberal’ım, şimdi lazerle çalışıyorum. Ben dünyada ve Türkiye’de ilklere imza atmış Haberal’ım. Bu Türkiye Cumhuriyeti’nin eseridir. Bize bunları emanet eden Atatürk’ün eseridir. İçinde bulunduğumuz ortam 21. yüzyıl ortamına yakışmıyor. Adaletin olmadığı yerde anarşi olur.”