Tehlike çanları: Göllerin çığlığı
02.02.2024 - 07:00 | Son Güncellenme:
Bugün ‘Dünya Sulak Alanlar Günü’. Ama küresel ısınma nedeniyle Türkiye’nin göllerinde de tehlike çanları çalıyor.
ALEYNA SEVİM İstanbul - Sıcaklık artışı ve azalan yağışlarla göllerdeki su seviyesi de düşüyor. “Science” dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, dünya genelinde son 28 yılda göllerdeki su azalırken, Türkiye’deki göllerin su kaybı da dikkat çekiyor. Türkiye dünyada önemli derecede su kaybı yaşayan 12 havzadan biri.
Türkiye’deki sulak alanlara ilişkin ölçümlere göre, 1984-2022 yılları arasında Burdur Gölü su yüzey alanının yüzde 40’ını, Acıgöl ve Eber Gölü yüzde 80’ini, Uluabat Gölü yüzde 20’sini kaybetti. Marmara ve Akşehir Gölü kurudu. Van Gölü’nde kuruma nedeniyle tabandaki mikrobiyalitler ortaya çıktı.
‘AŞIRI TÜKETİM ÖNLENMELİ’
Doğa Derneği Sulak Alan Ekosistemleri Uzmanı Burçin Yaraşlı: “Su kaybının nedeni olarak iklim değişikliği gösterilse de asıl tehdit, yanlış tarım ve su politikaları. Yağmura dayalı tarımın teşviki, çiftçilere ürün alım desteği ve aşırı su tüketiminin önüne geçmek için denetimlerin artırılması gerekiyor.”
‘YENİ YASAL DÜZENLEME ŞART’
Doğa Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dicle Tuba Kılıç: “Dünya nüfusunun dörtte birinin kuruyan göl havzasında yaşadığı tahmin ediliyor. Biz de su kaynakları ve sulak alan ekosistemlerinin yaşatılması için iklim değişikliğinin etkilerini de göz önünde tutarak yeni yasal düzenlemeler yapmak zorundayız.”
