11.11.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:
MELTEM GÜNAY İstanbul
Çin’in Vuhan kentinde geçen yıl aralık ayı sonunda ortaya çıkan yeni tip koronavirüs salgını birçok ülkede etkisini göstermeye devam ediyor. Dünyada koronavirüs vaka sayısı 51 milyonu geçti. Virüsün neden olduğu Kovid-19 hastalığı sonucu hayatını kaybedenlerin sayısı da 1.2 milyonu aştı. ABD merkezli Pfizer ile birlikte geliştirdikleri “BNT162b1” adını verdikleri potansiyel Kovid-19 aşısında yüzde 90 başarıya ulaştıklarını açıklayan Almanya merkezli BioNTech, dünyaya umut oldu.
BioNTech şirketinin aileleri Türkiye’den Almanya’ya göçmüş kurucuları Prof. Dr. Özlem Türeci ve Prof. Dr. Uğur Şahin de bu umudun büyük bir parçası. Evli olan Türeci ve Şahin’in bu başarısı, son yıllarda göç konusunun tartışıldığı Almanya’da, göçmenlerin gittiği ülkelere katkısına dair de önemli bir örnek olarak gösteriliyor.
BioNTech firmasının sahipleri Prof. Dr. Şahin ve eşi Prof. Dr. Türeci, göçmen ailelerin çocukları olarak başladıkları yaşamlarında azmin, çalışmanın ve bilginin her engeli aştığını da gösterdi. Avrupa Reform Merkezi baş ekonomisti Christian Oden Twitter paylaşımında Şahin’den şöyle bahsetti:
“Almanya uzun süre göç konusunda ne kadar açık olması gerektiği konusuyla uğraştı ve savaş sonrasındaki ‘misafir işçiler’ programı hep sorgulandı. Uğur Şahin’in babası Köln’deki Ford fabrikasında çalışmaya gelen bu misafir işçilerden biriydi, şimdi oğlu dünyayı saran salgına son veren kişi olabilir.”
BioNTech’in CEO’su olan 55 yaşındaki Prof. Uğur Şahin, İskenderun’da doğduktan sonra 4 yaşında ailesiyle birlikte Almanya’ya göçtü. Babası Ford fabrikasında işçi olarak çalışıyordu. Okula başladığında Almanca’ya yeteri kadar hakim olamadığı için çok zorlanan Şahin için öğretmenleri “Okuyamaz” diyerek eğitim algısı nispeten düşük olan çocukların gönderildiği “Hauptschule”ye gönderilmek istendi.
Ama o şanslıydı. Bir Alman komşusu Şahin’in haklarını savundu, öğretmenlerini ve okul yönetimini ikna etti, Uğur Şahin’in diğer çocukların da gittiği okula devam etmesini sağladı. Şahin verdiği bir röportajda o günleri “Öğretmenim beni Hauptschule’ye göndermek istemişti. Ancak araya giren Alman komşumuz sayesinde oraya gitmekten kurtuldum” diye anlatmıştı. Kısa bir süre sonra hem okuluna hem de Almanca’ya hakim oldu ve başarılı lise hayatının ardından hep istediği Köln Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne girdi ve bitirdi.
Kanser üzerine çalışmalara ilgi duyan Prof. Dr. Şahin, kendisine 19’uncu yüzyılda modern bağışıklık sistemini bulan ve kansere karşı ilk kez kemoterapiyi geliştiren bilim insanı Paul Ehrlich’i örnek aldı.
Zorlukları aştılar
Ganymed şirketini 2001’de kuran Prof. Dr. Uğur Şahin, 2008’de eşiyle birlikte BioNTech’i kurarak kendi yollarında hızla ilerlemeye başladı. İmmünolog ve onkolog olan Şahin, aynı zamanda Mainz Üniversitesi Tıp Merkezi’nde de derslerine devam ederek genç bilim insanlarına yol gösteriyor. Şirketleriyle birçok önemli çalışmaya imza atan çift, şu anda Almanya’nın en zengin 100 kişisi arasında. Şirketinde yönetici olan Prof. Dr. Özlem Türeci aynı zamanda Kanser İmmünoterapi Derneği Başkanı.
Babasının yolundan gitti
Üniversiteyi bitirdikten sonra Saarland Hamburg Üniversitesi’nde çalışmalara başlayan Prof. Dr. Uğur Şahin, kendisi gibi göçmen bir ailenin çocuğu olan eşi Prof. Dr. Özlem Türeci ile de burada tanıştı. Babası İstanbul’da bir doktor olan Türeci’nin ailesi, doğumundan önce Almanya’ya göçtü. Baba mesleği olan doktorluğa gönül veren Türeci, Saarland Üniversitesi tıp okuduktan sonra araştırmalarını sürdürürken tanıştığı ile 2001’de evlendi. 53 yaşındaki Prof. Dr. Şahin verdiği bir röportajda düğün günlerinde bile laboratuvarda çalışmalarını sürdürdüklerini anlatmıştı. Şahin, çalışmalarını kansere karşı yoğunlaştırırken, kanserli hücreyle sağlıklı hücreyi birbirinden ayırıp kanserli hücreyi yok eden bir aşı geliştirdi. Şahin yine birçok kanser türünde kanserli hücrelerle savaşan antikorlar üzerinde çalışmalar yürütüyor.
ABD’de bir dozu 19.5 dolar
Amerikan ilaç şirketi Pfizer ile Türk bilim insanı Prof. Dr. Uğur Şahin’in kurucu ortağı olduğu Alman biyoteknoloji firması BioNTech’in Kovid-19’a karşı geliştirmekte olduğu BNT162b1 adlı aşı adayı, Türkiye’nin de arasında bulunduğu 6 ülkede 43 bin 538 kişi üzerinde test edildi, denemelerde şimdiye kadar ciddi bir güvenlik endişesi ortaya çıkmadı. BioNTech daha önce 2020 sonuna kadar küresel olarak 100 milyon ve 2021 sonuna kadar 1.3 milyar doz aşı daha üretmeyi planladığını duyurmuştu. Pfizer ve BioNTech, söz konusu aşının tedariki için ABD, AB, İngiltere, Kanada ve Japonya ile ön anlaşma imzalamıştı. Şirketler, ABD hükümetine 100 milyon doz aşı sağlamak için 1.95 milyar dolarlık bir sözleşmeye imza atmıştı. İki doz halinde uygulanan aşının ABD’deki fiyatının doz başına 19.5 dolar (159 TL) olacağı açıklanmıştı. AB Komisyonu ise şirketlerle yakında sözleşme imzalayacağını duyurmuştu. Deneysel aşı, Kovid-19’a karşı korumayı ikinci dozdan sonra 7. , tek doz uygulanması halinde ise 28’inci günden itibaren başlıyor.