02.05.2019 - 01:30 | Son Güncellenme:
PAŞA ALYURT - Ankara
AYM değerlendirmesinde, “Güvenlik güçlerinin uyarılarına uygun hareket edilmediği, yapılan müdahalenin kanunla sınırlama ölçütünü karşıladığı sonucuna varılmıştır” denildi.
Bireysel başvuru yaptılar
İstanbul’da 2013 yılındaki Taksim Gezi Parkı eylemleri sırasında izinsiz yürüyüş yaptığı iddiasıyla gözaltına alınan Öner Yakasız, Aral Demircan, Ahmet Kamik Tekerek, Erkan Baş ve Ali Çerkezoğlu, emniyetteki dört günlük gözaltı sürelerinin ardından adliyeye çıkarılmıştı.
Tutuksuz şüpheliler hakkında iddianame düzenlendi. İstanbul 33. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanan beş şüpheli de beraat etti. Gözaltı ve yargılama sürelerini uzun bulan Yakasız, Aral, Tekerek, Baş, Çerkezoğlu, 2015’te “Ceza davasının makul sürede sonuçlandırılmadığı” iddiasıyla AYM’ye bireysel başvuruda bulundu. Başvuruyu inceleyen AYM değerlendirmesinde eylemler sırasında kamu düzeninin bozulduğuna işaret edildi.
AYM, sosyal medya ve diğer yayın organları aracılığıyla dönemin İstanbul Valisi’nce Gezi Parkı’nın açılacağını duyurduğunu, eylemcilerin ise Gezi Parkı açılışına davet edildiği ve Gezi Parkı’nın halka açılmasıyla birlikte park ve meydanlardaki forumların iptal edildiğini vurguladı. Buna karşın aralarında AYM’ye bireysel başvuruda bulunan beş kişinin de yer aldığı yaklaşık 200 kişilik grubun Beyoğlu’nda sloganlar atarak Taksim Meydanı’na doğru yürüyüşe geçtiği, bir süredir devam eden Gezi eylemlerine bir yenisini daha eklemek niyetinde oldukları belirtildi. Değerlendirmede, “sunulan bilgi ve belgelerden anlaşıldığına göre göstericiler yaptıkları toplantının yasal olmadığı konusunda defaatle uyarılarak kendilerinden dağılmaları istenmiştir. Başvuranların güvenlik güçlerinin uyarılarına uygun hareket etmedikleri açıktır” denildi.
Anayasa Mahkemesi, beş başvurucunun, kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddialardan bazılarını yetkisizlik, biri için de başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez buldu. Makul sürede yargılanma haklarının ihlal edildiği iddiası ise, başvuru yollarının tüketilmemiş olması nedeniyle kabul edilemez bulundu.