09.11.2020 - 15:44 | Son Güncellenme:
DHA
Ankara 26'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasına, tutuklu sanıklar Oda Tv Ankara Haber Müdürü Müyesser Yıldız, astsubay Erdal Baran ile tutuksuz sanık Tele 1 Ankara Temsilcisi İsmail Dükel ve avukatları katıldı. Duruşmayı aralarında Erdoğan Toprak, Bülent Tezcan ve Yıldırım Kaya’nın da bulunduğu CHP'liler ile Yıldız, Dükel ve Baran’ın yakınları izledi.
'GİZLİ BİLGİLERİ EDİNECEK YERDE BULUNMUYORUM'
Tutuklu sanıklardan Erdal Baran, ifadesinde, 2015 yılından bu yana Yıldız ve Dükel’i tanıdığını, zaman zaman telefonda konuşarak, gündemle ilgili değerlendirmelerde bulunduklarını anlattı. Baran, çok sık olmasa da bazen kendisinin bazen de gazetecilerin kendisini arayarak, o dönemde gündemde ne varsa bilgi alışverişi yaptıklarını söyledi. Yaptıkları görüşmelerin genellikle açık kaynaklara düşmüş bilgileri içerdiğini belirten Baran, iddianamede yer alan tapelerdeki konuşmaların kendine ait olduğunu söyledi. Tapelerdeki konuşma kayıtları sorulan sanık Baran, 10 yıldır bipolar bozukluğu nedeniyle tedavi gördüğünü, bazen kendini önemli göstermek için katılmadığı toplantı ve operasyonlara katılmış gibi gösterdiğini, açık kaynaklardan edindiği bilgileri süsleyerek, anlattığını ifade etti.
Baran, Müyesser Yıldız’ın kendisinden Suriye ve Libya operasyonları ile gizlilik içeren bilgi isteyip istemediği yönündeki soruya, "Operasyonlarla ilgili bilgiler istiyordu. Ben televizyonlarda harita başında değerlendirme nasıl yapılıyorsa o şekilde değerlendirmeler yaptım. Gizli bilgileri edinecek bir yerde bulunmuyorum" yanıtını verdi.
'DURMUŞ ÖZKAN ADINDA TANIDIĞIM YOK'
Baran, şehit sayılarıyla ilgili verdiği bilgilerin açık kaynaklarda olmadığının hatırlatılması üzerine, bu bilgileri operasyonda görev alan bir devresinden aldığını söyledi. Baran, bazı bilgileri ise arkadaşlarının WhatsApp gruplarına düşen paylaşımlardan edindiğini ifade etti.
Soruşturmanın açılmasına neden olan ihbar mektubunu yazdığı söylenen Durmuş Özkan adlı kişiyi tanımadığını belirten Baran, "Hatta böyle biri olduğunu düşünmüyorum. Çünkü benim TC kimliğime kadar bilecek kadar yakınımda olan Durmuş Özkan adında biri yok" dedi.
'ERDAL BARAN'LA KONUŞMAMIZ SUÇ SAYILAMAZ'
Müyesser Yıldız da ifadesinde 40 yılık gazeteci olduğunu, 35 yıl önce tanıştığı insanlarla görüştüğünü belirterek, sanık Erdal Baran'la konuşmasının suç sayılamayacağını savundu. Yıldız’ın avukatı Erhan Tokatlı da müvekkilinin suçlandığı yazılardaki bilgilerin daha önce bilinen ve haber yapılan bilgiler olduğunu belirterek, "Müyesser Yıldız, 15 Temmuz darbe girişimine yönelik davaları başından sonuna kadar takip eden bir gazetecidir. Yaptığı haberlerden rahatsız olduğunu düşündüğüm kripto FETÖ’cülerin açığa çıkmama adına adli makamları etkileyerek bu davanın açılmasına neden olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.
Sanık İsmail Dükel de suçlamaları kabul etmeyerek, suçlamaların gazetecilik faaliyeti olduğunu söyledi.
MÜYESSER YILDIZ, SERBEST KALDI
Savunmaların ardından Cumhuriyet savcısı tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini, 'Devletin gizli kalması gereken bilgilerini elde etme' suçundan da suç duyurusunda bulunulmasını talep etti.
Mahkeme heyeti ise Müyesser Yıldız'ın adli kontrol hükümleri uygulanarak tahliye edilmesine, İsmail Dükel'in de imza adli kontrol şartının kaldırılmasına karar verdi.
Tutukluluk halinin devamına hükmedilen sanık Erdal Baran'ın sağlık durumunun ve gördüğü tedavilerle ilgili belgelerin ilgili hastanelerden istenmesi kararlaştırıldı.
Karar sonrası aralarında CHP milletvekillerinin de bulunduğu grup, adliye önünde açıklama yaptı.