GündemFETÖ'yü ararken onu buldular! Tam 20 yıl sahte diplomayla...

FETÖ'yü ararken onu buldular! Tam 20 yıl sahte diplomayla...

26.01.2017 - 07:02 | Son Güncellenme:

15 Temmuz darbe girişiminin ardından FETÖ’ye yönelik olarak kamu kurum ve kuruluşlarında görevli personel hakkında başlatılan incelemede ortaya çok ilginç sonuçlar da çıkıyor.

FETÖyü ararken onu buldular Tam 20 yıl sahte diplomayla...

Habertürk Gazetesi'nden Zafer Samancı'nın haberine göre Hülya Ö., 1996’da Nevşehir’de göreve başladı. Çeşitli illerde öğretmenlik yaptıktan sonra 2004’te Konya’ya atandı. Selçuklu İlçesi Adil Karaağaç Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde endüstriyel otomasyon bölümü öğretmeni olan Hülya Ö., son 1 yılda aynı okulda müdür yardımcısı olarak görev yapmaya başladı.

Haberin Devamı

20 YIL ALDIĞI MAAŞ GERİ İSTENİYOR

Sahte öğretmen görevini sürdürürken, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından tüm kamu kurum ve kuruluşlarında görevli personel hakkında inceleme başlatıldı. Konya’daki inceleme sırasında tesadüfen Hülya Ö.’nün üniversite mezunu olmadığı ve diplomasının da sahte olduğu belirlendi. Milli Eğitim Bakanlığı, hemen harekete geçerek sahte öğretmenin görevine son verdi ve savcılığa suç duyurusunda bulundu. Şikâyet dilekçesinde, Hülya Ö.’nün 20 yıl boyunca aldığı maaşın iadesi ile birlikte evrakta sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarını işlediği gerekçesiyle cezalandırılması istendi.

Gözaltına alınan sahte öğretmen Hülya Ö., adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma sonucunda sahtecilik ve dolandırıcılıkla suçlanan Hülya Ö.’den 20 yıllık maaşının geri alınması için dava açıldı.

Haberin Devamı

ESKİ ÖĞRENCİLERİ: DERS ANLATMAZDI

Hülya Ö.’nün eski öğrencilerinin anlatımları, sahte öğretmenin eğitim kapasitesini de gözler önüne serdi. İsimlerinin kullanılmamasını isteyen eski öğrenciler, şunları söyledi:

“Hülya Hoca’nın dersleri çok rahat geçerdi. Ders anlatmayı sevmiyordu. Bir kez dahi ders anlattığına şahit olmadık. MEGEP (Mesleki Eğitim ve Öğretim Sistemini Güçlendirme Projesi) notlarını bize dağıtır, bu notları okumamızı isterdi. Soru sormazdık. Sorsak da alacağımız cevabın ‘Ders kitaplarınıza bakın, hem okuma alışkanlığınız artar’ olacağını bilirdik. Sınavları da çok kolaydı. Zaten her sınıfa aynı sorularla sınav yapardı. Onun dersinden kimsenin bırakın sınıfta kaldığını, kötü not aldığını duymadık.”

Hülya Ö. ile birlikte görev yapan bir eğitimci ise “Hiç şaşırmadım. Liyakati olmayan biriydi. Öğretmenler odasında biz dersimiz ile ilgili bilgi paylaşımları yaparken o aramıza çok katılmaz, dersi ile ilgili pek konuşmazdı” dedi.