15.07.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:
ANKARA Milliyet
15 Temmuz’daki hain kalkışma, FETÖ’nün onlarca yıldır süren ihanetinin son adımı oldu. Ülkenin her karışına, devletin her kademesine sızan FETÖ’nün tarihini ve amaçlarını bilmek, gelecekte ortaya çıkacak benzer tehditleri bertaraf etmek açısından önem taşıyor. Elebaşı Fethullah Gülen’in fikirlerine bağlı olarak doğan örgüt, 60’lı ve 70’li yıllarda, vaazları ve çeşitli derneklerdeki etkinlikleriyle güç toplayarak takipçilerini artırdı.
Bütün terör örgütleri gibi insanlığın düşmanı olan FETÖ, saflarına katmak için özellikle 13-18 yaş arası çocukları hedefledi. “Işık Ordusu” adı verilen öğrenciler, üzerlerinde psikolojik baskı kurulup beyinleri yıkandıktan sonra, FETÖ ideolojileriyle eğitilerek birer piyon olarak kullanıldı. 80’li yıllarda başlatılan “Huruç Operasyonu” ile birlikte, FETÖ’cüler hedef büyüterek önemli devlet pozisyonlarına sızmaya başladı. Türkiye içinde güçlenmeyi başaran FETÖ, 80’li yılların sonunda, Gülen’e yakın isimleri ve öğretmenleri örgütleyerek dünyaya açıldı. Örgütü finanse etmek için “Himmet” adı verilen bağışları toplamaya devam etti. 90’lı yıllarda da örgütün finansal varlıklarını artırmak için, FETÖ’cü iş insanlarına kaynak birleştirme çağrısı yapıldı. Türkiye’de ve dünyada etki alanını genişlemeyi sürdürdü.
ABD etkisiyle büyüyen örgüt
Fethullah Gülen 1992 yılında ABD’de 55 gün kaldıktan sonra, 1997’de yeniden Amerika yolunu tuttu ve birçok kişiyle görüşerek operasyon ağını büyüttü. Her dönem egemen güçlerle saf tutan FETÖ, 28 Şubat 1997 darbesinde, darbecilerin yanında durdu. Askerleri övüp, hükümetin devrilmesi hakkında konuşup yorum yaparken, bu dönem gerçekleşen kamu ihraçları, başörtü yasağı gibi olaylara karşı sessiz kaldı; çünkü darbe FETÖ’nün amaçları için bulunmaz bir fırsattı.
FETÖ, “Postmodern Darbe” ismi verilen 28 Şubat’tan sonra, orduda açılan pozisyonlara, kendi tarafındaki askerlerin getirilmesini sağladı. 15 Temmuz ihanetine giden süreçte, örgüt orduya sızmaya devam etti. Gülen’in 1998’de Papa ile görüşmesi, FETÖ’nün etki alanının ne kadar genişlediğini bir kez daha ortaya koydu. Elebaşı Gülen, 1999 yılında kendisine dava açılacağını duyunca ABD’ye kaçtı. İçinde CIA ajanlarının da olduğu 30 kişinin referansıyla oturma izni alarak Pensilvanya’ya yerleşti. Yıllar boyu devletin her kademesine sızan FETÖ’cülerin sayısı ve etkisi 2000’li yıllarda daha da büyüdü.
170 ülkede faaliyette
Türkiye, FETÖ’ye karşı mücadelesini 15 Temmuz gecesi kesin bir biçimde kazandı. Örgütün kalan izlerini silmek ve bütün üyelerini ayıklamak için, topyekün yürütülen çaba da zafere ulaşma hedefiyle yoğun biçimde sürdürülüyor. Ancak örgüt 170 ülkede faaliyetlerine devam ediyor.
Özellikle Amerika ve AB ülkelerinde güçlü olan FETÖ, bulunduğu ülkelerde Türkiye karşıtı lobi çalışmaları yürütüyor. Dünyada FETÖ kuruluşlarının toplam sayısı 1470 olarak tespit edildi. Eğitim başta olmak üzere, elini attığı her yeri çürüterek güç kazanmaya devam eden FETÖ’yle küresel ölçekte mücadele edilmesi gerektiği vurgulanıyor.