05.09.2019 - 07:50 | Son Güncellenme:
Elif Altın
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Ergenekon davasının gerekçeli kararını açıkladı. Mahkeme gerekçeli kararında, örgüt suçundan 235 sanık için delil yetersizliğinden verdiği beraat kararının gerekçesinde, “Açıkça bir olayda delil uydurulduğu ispatlanmadıkça o olayla ilgili hükümde zorunlu olarak delil yetersizliğinden beraat kararı verilmesi sonucuna varılmaktadır. Yani soruşturmaların tamamının ortada hiçbir şey yokken ortaya atılmış, tamamen uydurulmuş delillere dayandığına dair de elde somut deliller yoktur” denildi. Kararda ayrıca “FETÖ amacına ulaşabilmek için her türlü yöntemi mübah görmektedir” denildi.
‘Çöp sepeti gibi’
İstanbul 4 Ağır Ceza Mahkemesi, 739 sayfalık Ergenekon gerekçeli kararını açıkladı. Gerekçeli kararda, İstanbul kapatılan 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 5 Ağustos 2013 tarihli kararında örgütün hiyerarşik yapısının ortaya konulamadığı, hücreler arasında irtibatın ne suretle sağlandığı, sanıkların örgüt hiyerarşisindeki yerinin somut delillerle ortaya konulamadığı belirtildi. Kararda, örgüt belgeleri kabul edilen dokümanlardaki ibarelere genel ifadelerle atıflar yapılmak suretiyle sanıkların örgüte bağlanamayacağı, örgütün nerede, ne zaman, kimler tarafından ne amaçla kurulduğunun somut bilgilerle ortaya konulamadığı, örgüt gerekçesinde kullanılan bazı delillerin aykırı olarak toplandıklarından hükme esas alınamayacağı belirtildi.
Gerekçeli kararda şöyle denildi: “Örnekleri incelenen bazı soruşturmalarda olduğu gibi kamuoyu desteği bulacağı suçlamaları soruşturma bahanesiyle ve bu soruşturmaların içine suçsuzları da katarak hatta soruşturma yetkisinin dışına çıkmak suretiyle başka suçlar ve faillere hukuk dışı yollardan ulaşarak, elindeki dosyaları çöp sepeti gibi kullanıp hepsini içine doldurarak böylece suçluyu suçsuzdan ayırma imkanını soruşturma ve kovuşturma mercilerinin hatta kamuoyunun elinden almak suretiyle çalıştığı, yaşanan süreç sonunda artık bilinen bir gerçektir” denildi.
Kişiler arasındaki yaş kıdem gibi farklılıklardan ve askerler arasındaki astlık-üstlük ilişkisinden kaynaklanan saygı, sevgiye dayalı münasebetlerin örgüt ilişkisine delil olarak kullanılamayacağı belirtilen gerekçeli kararda şu ifadeler yer aldı:
“1971 yılında da varlığından bahsedilen örgütten Milli İstihbarat Teşkilatı, Genelkurmay Başkanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü ile Türk Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’ün dahi haberdar olmamasının olağan kabul edilemeyeceği hususları dikkate alındığında Ergenekon adı altında suç işlemek için kurulmuş bir örgütün varlığına hükmedilemeyeceği sonucuna varılmıştır.”
Delil yetersizliğine mahkeme gerekçesi
Gerekçeli kararda, FETÖ’nün amacına ulaşabilmek için de her türlü yöntemi mübah gördüğü belirtilerek, “Bu manada bazı sanıklar ve müdafilerinin aramalarda ele geçen suç unsurlarını da FETÖ/PDY üyesi kolluk mensuplarının yerleştirmiş olacakları iddiaları bir kenara atılamaz ise de, bu konuda açıkça bir olayda delil uydurulduğu ispatlanmadıkça o olayla ilgili hükümde zorunlu olarak delil yetersizliğinden beraat kararı verilmesi sonucuna varılmaktadır.
Bu davada örgütün kabulüne ilişkin deliller yasal delil olarak kullanılmamıştır. Bir an için bunlar yasal delil olarak kabul edilse bile suç örgütünün varlığını kabul için yeterli delil olmadıklarını da belirtmek gerekir” denildi.
Fenerbahçe açıklama yayımladı
Gerekçeli kararın açıklanmasının ardından Fenerbahçe Spor Kulübü, resmi sitesinden bir açıklama yayımladı. Açıklamada, “Ergenekon davasının gerekçeli kararında, Fenerbahçe’ye kurulan kumpas, birçok yönüyle artık adalet tarafından da bir kez daha resmen kayıtlara geçirilmiş ve Fenerbahçemize kurulan kumpas gözler önüne serilmiştir. Karar göstermektedir ki yargılaması bugünlerde de devam eden şike kumpası iddianamesinde de belirtildiği üzere temel amaç Fenerbahçemizi ele geçirmektir ve bu amaç uğruna hukukun tüm ilkeleri ihlal edilmiş, önceki başkanımıza, yöneticilerimize ve Fenerbahçe ile bağlantısı olan pek çok kişiye adalet duygusu ile değil sırf bu nedenle kumpas kurulmuştur! Ancak unutulmamalıdır ki bu köklü camiayı bugüne kadar kimse ele geçirememiştir, bundan sonra da kimse ele geçiremeyecektir. Bu noktada Türkiye Cumhuriyeti Yargıtay’ın değerli üyelerinden beklentimiz; 3.5 yılı aşkın süredir Yargıtay’da bekleyen ‘Şike Kumpası’ beraat kararının artık bir gün dahi geciktirilmeden onanmasıdır” denildi.