‘Feryatlarımızı savcı duydu’
09.01.2020 - 07:50 | Son Güncellenme:
ELİF ALTIN - İSTANBUL
Nazlı Sinem Erköseoğlu’nun ölümüyle ilgili 10 yıllık davada savcı, sanık Can Paksoy hakkında cinayetten müebbet istedi. Nazlı’nın annesiyle babası, “Kızımız intihar etmedi, cinayete kurban gitti. Savcıya ve mahkemeye güveniyoruz” dedi
Beyoğlu’nda 10 yıl önce Boston Üniversitesi mezunu Nazlı Sinem Erköseoğlu’nun (24) bir apartman boşluğunda cesedi bulundu. Erköseoğlu’nu öldürdükleri iddiasıyla Paksoy Holding’in veliahtları kardeşler Can ve Mahmut Emre Paksoy hakkında dava açıldı. Ancak kardeşler yerel mahkemede delil yetersizliğinden beraat ettirildi. Kararın Yargıtay tarafından bozulması üzerine Paksoy kardeşler yeniden yargılanmaya başlandı. İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nin savcısı geçen hafta mütalaasında, Can Paksoy hakkında “kasten öldürme” suçundan müebbet hapis ve tutuklama, Mahmut Emre Paksoy hakkında ise delil yetersizliğinden beraat istedi. Savcı mütalaasında, Can Paksoy’un Erköseoğlu’nu pencereden attığını ama intihar algısı oluşturmaya çalıştığını belirtti. Mütalaanın ardından Nazlı Sinem Erköseoğlu’nun anne ve babası Milliyet’e konuştu. Anne Ferah Kural ağlayarak şunları söyledi:
Evlat acısı
“Bütün kamuoyuna, kızım Nazlı Sinem’in değerini bildirmek istiyorum. Bu insanlar Sinem’i bir bar kızı olarak gösterdi. Bu beni çok üzüyor. 10 yılım böyle geçti benim. Öyle değerli bir insan gitti ki bu dünyadan. O savcı kimse, saygılarımı sunuyorum. Savcı duruşmadaki feryatlarımızı duydu. Anlatmak istediklerimizi ve bizi anladı. Dört duvar arasında olan şeyleri biz bilemeyiz ancak ben abiden de (Mahmut Emre Paksoy) şüpheleniyorum. İntihar etti denilen pencerede yavrumun ayak izleri, el izleri yok. Allahım mis kokulu kızımın kanını bırakmaz. Şule Çet, Aslı Baş… Bunlar ne zaman bitecek?”
‘Delilleri kararttılar’
Baba Ergün Köseoğlu da “Önceki başkan FETÖ’den içeri alındı. Karanlık olaylar, pis kokular var bu işte. Delilleri kararttılar. Sanıkların alkol raporu bile alınmadı. Mahkemede bizim taleplerimiz dikkate alınmadı. Başından beri Aile Bakanlığı’na haber bile verilmemişti. Hukuka güveniyorum, er ya da geç tecelli edecek. Bu mahkemeye ve savcıya güveniyorum. Bunlar kızıma tecavüz etmeye kalktılar. Sonra itişme oldu. Tahminim kızım kafasını çarptı. Korktular ve kızımı camdan attılar, intihar görüntüsü vermek için” dedi.
