10.04.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
Ferit Zengin - İstanbul
İstanbul’daki tarihi eser kaçakçılığı operasyonunda, Osmanlı padişah fermanı ve beratları ile Roma, Bizans, Selçuklu dönemlerine ait binlerce sikke ele geçirildi. Eserleri ellerinde bulunduran şüphelilerin emekli müze çalışanları olduğu anlaşıldı. Polis bir Osmanlı Arşivleri çalışanının da ifadesini aldı.
18. yy. fermanları
İstanbul Emniyeti Kaçakçılıkla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, 3 kişilik bir şebekenin topladığı tarihi eser ve objeleri ev görünümündeki depolarda sakladığını belirledi. Şüphelilerin tarihi eserleri yurt dışına çıkarmayı planladığını öğrenen ekipler, Üsküdar, Kadıköy, Avcılar, Beylikdüzü ve Ataşehir’deki depolara eş zamanlı baskınlar düzenledi.
Düzenlenen baskınlarda 3 şüpheli gözaltına alındı. Evlerde yapılan aramalarda 18’inci yüzyıl Osmanlı Dönemi’ne ait el yazması padişah fermanları bulundu. “Allah” betimli Hüve biçiminde yazılan yazı ile başlayan, divan meclisinde padişah kararları ve isteklerinin yerine getirilmesi amacıyla katiplerce yazılarak, nişancı tarafından padişah tuğrası çekilen eserlerin, 1’inci Mahmut, 1’inci Abdulhamit gibi 18’inci yüzyıl padişahlarına ait olduğu belirlendi.
6 medeniyete ait
Aramalarda fermanlar haricinde, Bizans, Roma, Selçuklu dönemine ait bin 440 adet sikke ve Helenistik döneme ait paha biçilmez çeşitli objeler ile İslam medeniyetine ait mühürler ele geçirildi. Eserlerin çoğunun Roma dönemine ait olduğu öğrenilirken eserlerden birinin Helenistik döneme ait 2 bin 200 yıllık bir kurşun madalyon olduğu öğrenildi. Kaçakçılık Şube Müdürlüğü’nde görevli arkeolog polislerin tespit ettiği madolyon, Yunan mitolojisinin simgelerinden Medusa, yılan saçlı, gözlerine bakan taşa çeviren dişi bir figür olarak biliniyor.
Şebekeyi çökerten polis, geçmiş dönemlerde hangi eserlerin yurt dışına kaçırıldığına yönelik de araştırma başlattı.
Şebekenin irtibat halinde olduğu Osmanlı Arşivleri çalışanı nedeniyle, arşivde de sayım ve inceleme yapıldığı öğrenildi. Serbest bırakılan arşiv çalışanının ifadesinde şebeke üyelerinin kendisine fermanları getirip orjinal olup olmadıklarını sorduğu kendisinin de bilgisi dahilinde cevap verdiğini ve fermanları okuduğunu ifade ettiği öğrenildi.