12.07.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:
MİLLİYET RAMAZAN
Allah’ın Kitabı ve Hz. Peygamber’in Sünnet’inde en ağır bir dille yasaklanarak haram kılınmış işlem faizdir. Faizi haram kılan Rabbimiz Kuran-ı Kerim’in Bakara suresinin 275. ve 278. ayetlerinde bu yasağını şöylece bildirmektedir:
“Ey imân edenler! Eğer imân ediyorsanız, Allah’ın (koyduğu faiz yasağına aykırılık)tan sakının. Anaparanın dışındaki faiz kısmını bırakın. Böyle yapmazsanız Allah’a ve Peygamber’ine karşı harbe girmiş olduğunuzu, (Allah’tan ve Peygamberinden de size savaş ilân edilmiş olduğunu) bilin...”
(Bakara,2/278)
“... Meşru görerek faize dönen kişiler cehennemliktirler. Onlar orada ebedi olarak kalıcıdırlar.” (Bakara,2/275)
Allah’ın haram kıldığı faizle ilgili olarak Yüce Peygamberimiz Hz. Muhammed de şöyle buyurur:
Çok yönlü haram
“Faiz pek çok türü olan bir haramdır. Faizin yaygınlaştığı toplum, kendisini ilahî cezalara hazırlamış olur.”
Kuran ve sünnette pek şiddetli bir dille yasaklanan faizin müminler için kaçınılması gereken yıkıcı ve azaba götürücü bir haram olduğu açıktır. Ancak onu yakından da tanımamız gerekmektedir.
Büyük tahribi ruhî ve ahlâkî değerler üzerinde olan faiz büyük bir haramdır. Çünkü faiz insanda bencillik, cimrilik, katı kalplilik, duygusuzluk, zaafları sömürme, ihtiras, maddeye tapma gibi en iğrenç duygu ve düşünceleri geliştiren; büyük bir sömürü aracıdır.
Toplumsal zararları
Faiz; toplumsal zararları da son derece büyük olan bir ilâhî yasaktır. Kişileri bencil ve çıkarcı kılarak bütün fertler arası ilişkileri menfaatlere dayandıran; sevgi, şefkat ve yardımlaşma duygularını körelten böylece ahlâkî çözülmelere neden olan faiz toplumun sabit gelirlilerini mutlu azınlık lehine ezen korkunç bir çarktır.
Faizli ekonomik düzenlerde zarara uğrayan, ihtirasla sömürülen daima sabit gelirli tüketici çoğunluk olan halktır.
Ekonomiyi çökertebilir
Fiyatları artıran faiz, alıcı gücü zayıflatarak tüketimin kısılmasına, kısılan tüketim de üretimin azaltılmasına neden olur. Böylece işsizlik yaygınlaşır. Yaygınlaştıkça işçi ücretleri düşer. Bu da giderek sosyal sefaleti doğurur ki neticede vücuda gelecek sosyal kriz ve anarşi tefecileri, bankerleri, banka sermayedarlarını ve faizli kredi kullananları da yutan bir hortum olur.
Rabbimiz Bakara Sûresi’nin 276. âyetinde bu gerçeği özetle şöyle açıklar.
“... Allah faizi mahveder. Zekât ve nafaka gibi sadakaları da arttırır...”
Yüce Peygamberimiz mahvın iktisadî şekline de şöylece dikkatlerimizi çekmişlerdir.
“Pek çok da olsa faizle kazanan her bir kişinin sonuçta fakirliğe düşmesi kaçınılmazdır.” Ekonomik hayat için zarurî olduğu propaganda edilen faizin asıl büyük zararı ise ekonomidedir. Toplum kalkınmasını engellemesindedir. Zira ekonominin emeksiz, rizikosuz büyük kazançlar, aşırı çıkarlar ve ihtiraslar üzerine kurulmasına, büyük kitlelerin aleyhine büyümesine sebep faizdir.
Toplum kalkınması için zarurî olan ucuz sermaye sağlanmasına ve ancak 3-5 senede üretime geçebilecek büyük ve ciddî yatırımlara rağbet edilmesine engel olan faizdir.
Kısaca değinmeye çalıştığımız bu ruhî ahlâkî ve iktisadî zararları nedeniyledir ki Allah bize faizi haram kılmıştır. Peygamberimiz de: “Faiz yiyene, faiz verene, faiz muamelesine kâtiplik ve şahitlik yapanlara Allah lanet etsin” buyurarak faizle ilgili her bir işi ve işlemi yasaklamıştır.
Şurası çok iyi bilinmelidir ki faiz ilkelliğin, İslâm dışı hayatın göstergesidir. Bunun içindir ki Peygamberimiz veda haccında şöyle buyurmuştur:
“Faiz artık kaldırılmıştır. İslâm öncesinin cahiliyye döneminde yürürlükte olan faizin bütün türleri haram kılınmıştır. Bu sömürü aracının her türlüsü ayaklarımın altındadır.”
Kuran’dan mesajlar
“Yalnızca Allah’a kulluk ve ibadet edin, hiçbir varlığı ve ilkeyi ve O’na denk tutmayın! Ana babaya ve diğer yakın akrabaya, yetimlere ve yoksullara, gerek soy, gerek mesafe, gerekse inanç bakımından size yakın ve uzak komşulara, birlikte olduğunuz iş, yol ve hayat arkadaşınıza, yolda kalmış kimselere/mültecilere ve yönetimiz altındaki hizmetçi ve işçilere iyilik edin. Şunu iyi bilin ki Allah, mal varlığı ile kendini beğenen kibirli insanları sevmez.” (Nisa 4/36)
Faizsiz düzen de kurulabilir
İslâmsız bir cemiyet mânen/ahlâken gelişemez. Gelişemeyen gerici bir toplum ise faizi kaldıramaz. Evet... Ahlaken yükselememiş, yardımlaşma duygularıyla bezenememiş, bir bütün olarak kalkınma şuuruna varamamış ve sömürüyü lânetleyememiş insanlar pek tabiîdir ki faize karşı çıkamazlar.
Faize karşı çıkılmamasının sebebi onun meşruiyeti, ekonomi için zaruri olması değildir. Faizcilerin aldatıcı propagandalarıdır..
İnsan fıtratı/doğası ile örtüşen faizsiz bereketli bir düzen elbette kurulabilir. Faizin, yerini kazanç ümidine, devlet adaletine, şirketleşmeye ve borsalı sağlıklı bir ekonomiye bıraktığı bir düzende tasarruflar elbette toplanabilir. Ama bunu kapitalizmin merhametine, faizcilerin insafına bırakarak sağlamak, mümkün değildir. Faizli kredi almazlarsa Müslümanlar güçlenemez görüşü yanlıştır.
Doğru olan, “Müslümanlar birleşemez, şirketleşemezse ve etkin bir borsa düzenine geçemezlerse güçsüz kalırlar” görüşüdür.
Netice olarak deriz ki İslâm’ın yasakladığı ve faillerine harp ilân ettiği tefecilik de, banka faizciliği de büyük haramlardandır. Faizli işlem yapan Müslüman günahkâr olur ama faizi meşru/ helâl gören ve savunan müslüman kişi kâfir olur. Kâfir olan kişi ise cehennemliktir.
SORU CEVAP
İlişkiye varmayan sevişme orucu bozmaz
n Gece mesaisinde çalışıyorum gündüzleri oruç vakti evde oluyorum, karımı çok seviyorum ve yeni evlendik, tüm Ramazan’ı birleşemeden mi geçireceğiz? Ne kadar birbirimize yaklaşabiliriz?
Haftalık tatillerinizi değerlendirebilir, arada bir de izin alabilirsiniz. Orucun irade terbiyesi amacıyla çelişse ve gençlere önerilemezse de ilişkiye varmayan sevişmeler orucu bozmaz.
n Kolonyalı mendille oruçluyken yüzümü silmem günah olur mu?
Namaz için abdest aldığımızda yüzümüzü yıkıyoruz. Mendilin kolonyalı olması onunla yüzümüzü silmemize engel oluşturmaz. Bu sebeple günah işlemiz olmazsınız.
n 45 yaşındayım, küçüklüğümden beri oruç tuttum, son 6 yıl mazeretsiz oruç tutmadım, bu yıl tutuyorum, 6 yılı nasıl telafi edebilirim?
Altı yıllık orucunuzu kaza edecek, bir diğer anlatımla güne gün tutacaksınız. Birden tutmanız gerekmez. Birkaç aya veya yıla da yayabilirsiniz. Oruç görevinizi mazeretsiz olarak terk ettiğiniz için de tövbe edecek ve Rabbimizden bağışlanmanızı dileyeceksiniz. Güne gün tutmayı samimiyetle dener de sağlık şartlarınız sebebiyle tutamazsanız tutamadığınız her bir gün için fakirlere bir fitre tutarı yani en az on lira ödeme yaparsınız. Hataları yardımlaşmaya yol kılan Allahımıza hamd ederiz.
n Faiz geliri vergi olarak ödenebilir mi? Mesela araba vergisi, veya gelir vergisi olarak.
Bismillah.. Öncelikli vazîfemiz faizli bankalarla, faiz alacağımız ölçüde işlem yapmamamızdır. Çünkü onlarla yardımlaşma anlamını taşıyacak iş birliği bize haram kılınmıştır.(Mâide 2) Ancak şu veya bu şekilde faiz alınırsa onunla her türlü vergi verilebilir. Böylece toplumun malı topluma iade edilmiş olur. Ama zekât verilemez, çünkü zekât kişinin özbeöz helâl malından verilebilir.
BİR DUA
Allâh’ım! Nefsimin dostu ve sahibi de sensin. Allâh’ım! Faydasız ilimden, Sana saygı ve korkudan yoksun kalpten, doymayan nefisten ve kabul olunmayan duâdan sana sığınırım.
Not: Pek çok konuyu okuyarak veya dinleyerek öğrenmek isteyen okuyucularımıza web sitemizi ( www.ardev.org - Araştırma Dayanışma ve Eğitim Vakfı) ziyaret etmelerini tavsiye ederiz. Sorularınızı gazetemiz (ramazan@milliyet.com.tr) aracılığı ile de sorabilirsiniz.