20.08.2021 - 14:41 | Son Güncellenme:
Emrah KIZIL- Nurettin FİDANCAN/DİYARBAKIR (DHA)
Diyarbakır'da yaşayan Mehmet Akar, 2 yıl önce 21 Ağustos’ta kayboldu. Oğlunun teröristler tarafından dağa kaçırıldığını düşünen Hacire Akar, bir gün sonra HDP Diyarbakır il binası önünde oturma eylemi başlattı. Hacire Akar’ın almadan gitmeyeceğini söylediği oğlu Mehmet Akar, eylemin 3'üncü gününde ortaya çıktı. Akar, eylemine son verdi, Mehmet Akar ise mahkemece ev hapsine çarptırıldı. Hacire Akar, çocukları kayıp annelere çağrıda bulundu. Akar'ın oğluna kavuşması, çocukları terör örgütü PKK tarafından kaçırılan aileler için umut oldu. Akar'ın çağrısıyla harekete geçen, çocukları kayıp aileler, 3 Eylül 2019'da HDP binası önünde oturma eylemine başladı. 233 ailenin 718 gündür devam eden eyleminde, Hacire Akar ile birlikte çocuklarına kavuşan aile sayısı 31'e yükseldi.
'ARTIK HERKES HDP'NİN İÇ YÜZÜNÜ GÖRSÜN'
2015 yılında kaçırılan oğlu Özkan için HDP il binası önündeki oturma eylemini sürdüren Süleyman Aydın, dün Muşlu ve Ağrılı annelerin ziyaret ettiklerini ve destek verdiklerini belirterek, şunları söyledi:
"Biz sonuna kadar annelerimizin yanındayız. Çünkü, hepimizin acısı ortak. HDP'den korkmasınlar. Çünkü evlatlarını istiyorlar ama maalesef HDP bize açıklama yapamadı. Ne Muş'ta bize açıklama yapabildiler ne de Ağrı'da. Orada sadece provokasyon yapmak istediler. Bize zafer işareti yaptılar, aşağı inmediler. Çünkü yüzleri yok. HDP sanmasın ki biz bu mücadeleyi bırakacağız. 3 Eylül'de inşallah 10 binleri buraya bekliyoruz. HDP çocuklarımızın ölmesini istiyor. Çocuklarımız için büyük bir mücadele veriyoruz. 30'dan fazla evladımızı kurtardılar. Bu hepimiz için büyük bir umut oldu. Biz de sonuna kadar bu mücadelemizi devam edeceğiz. HDP milletvekillerine sesleniyorum; siz anne baba değil misiniz? Sizde hiç mi vicdan yok? Neden bir gün gelip bize sahip çıkmadınız? Kürtler için mücadele veriyoruz diyorsunuz, Kürtleri öldürüyorsunuz. 40 yıldır Kürtleri kandırıyorsunuz. Artık herkes bu HDP'nin iç yüzünü görsün. Biz hepimiz eylemimizde kararlıyız. Eğer çocuklarımız da bizi duyuyorsa güvenlik güçlerine teslim olsunlar. Korkmayın, devletimizin şefkatli kollarına teslim olun. Sizi korkutup, işkence ve zulüm olduğunu söylüyorlar. Kesinlikle öyle bir şey yok. En büyük zulüm en büyük işkence PKK'da var. İyi bir yer olsa HDP milletvekilleri kendi çocuklarını gönderirlerdi bize sıra gelmezdi."