26.02.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:
UMUT ÜNVER Milliyet - Sümerler mahallesindeki Atatürk Parkı’nın içerisine Beşiktaş taraftar grubu Çarşı’nın organize ettiği çadırkentte barınan Arslan, “Çocuklar gitti. Torunum, kızım, damat vardı, hepsi gitti. Üçünü de biz çıkardık, ellerimle gömdüm. Buna da şükürler olsun, biz çıkardık gömdük. Gömemeyenler ne yapsın?” sözleriyle acısını paylaştı.
Eşinin akıl hastası olduğunu söyleyen Arslan, “Karım hasta aklını kaybetti. Neyin ne olduğunu bilmiyor. Yemeğini bile ben yediriyorum. Bir oğlum daha var, kendisini feda etti bize bakmak için. Benim evim yıkılmadı ama dünyam yıkıldı” sözleriyle yaşadığı zorlukları dile getirdi. Depremde kardeşini de kaybettiğini söyleyen Arslan, “Kardeşim, eşi, bir de özürlü oğlu vardı. Onların da üçü öldü. Bir kız çocuğunu kurtarabildik. Onu da Adana’ya acile aldılar, ayağını kestiler çocuğun. Allah’tan gelen bu, ne yapacağım?” dedi.
‘Kardeşlerim ve annem üşümesin abi’
Antakya’da Suriyeli Ahmet, enkazlar arasında dolaşıp, tahta ve moloz parçalarını topladı. Minik elleriyle enkazların arasında gezen Ahmet, yanına aldığı pazar arabasını doldurmak için yoğun mesai harcadı. Suriyeli olduğunu söyleyen Ahmet, “Ben burada doğdum, Türkçem iyidir” diye konuştu. Topladığı moloz ve tahta kalıntılarını ne yapacağı sorulunca Ahmet, “Kardeşlerim ve annem üşümesin” cevabını verdi. Cumhuriyet mahallesindeki Kızılay’ın çadır kentinde kaldığını söyleyen Ahmet, “Akşamları çok soğuk oluyor abi” sözleriyle yürek burktu.
‘Ne gerekiyorsa yapacağım’
Antakya’da yaşayan depremzede vatandaşlar sokak hayvanlarını unutmadı. Adını vermek istemeyen hayvansever, “Ben deprem öncesi de sürekli buradaki sokak hayvanlarını besliyordum. Belki depremden sağ çıkmamın sebebi bunlardır” diye konuştu. Sokaktaki bütün su kaplarını doldurduğu görülen hayırsever, “Elimden geldiğince hep yanlarındayım. Ne gerekiyorsa yapacağım” şeklinde konuştu.
‘Yapacak bir şey, gidecek bir yer yok’
Hatay’da depremden etkilenen ilçelerden biri de Kırıkhan. Kırıkhan’da stadyumun yanındaki bir halı sahada küçük bir çadırkent oluşturulmuş. Bazı vatandaşlar ise evlerinin yakınlarında, sokak aralarında kurdukları çadırlarda barınıyor. Sokak aralarında derme çatma çadırlarda kalanlar da var. Kırıkhanlı depremzedelerden İsmet Ankay da çadırkentte kalanlardan. Çocukları ve torunları ile birlikte burada barınan Ankay, ailesi ile birlikte her çadırda ortalama altı kişi kaldıklarını söylüyor. Emekli aylığı ile geçinen Ankay durumu “Yapacak bir şey de gidecek bir yer de yok” diye özetliyor. Bir an önce yeniden bir eve kavuşmayı arzu ediyor: “Ev yoksa huzur da yok.” Birinci dereceden yakınları arasında can kaybı olmayan İsmet Ankay, altı yeğenini depremde kaybetmiş. Çadırkentte duş imkânı da son günlerde daha düzenli bir hale gelmiş.
Depremzedeler, çadırlarda yaşamlarını sürdürmeye çalışırken çocuklar ise halı sahanın boş alanları ve yakınlarda oluşturulan bir parkta büyüklerin endişelerinden uzak bir şekilde eğleniyor.