Esrarengiz ölümde tahliye kararına isyan: Kızım ikinci kez öldü

Olay, geçen yıl Ocak ayında, Iğdır'ın Kazım Karabekir Caddesi'nde meydana geldi. Iğdır Üniversitesi İlahiyat Fakültesi 3'üncü sınıf öğrencisi 3 aylık hamile Ebru Aras, şiddetli geçimsizlik nedeniyle Doğubayazıt Medine Müdafii Fahreddin Paşa Anadolu İmam Hatip Lisesi'nde müdür yardımcısı olan 4 yıllık eşi Umut Aras'la boşanma aşamasına geldi. İddiaya göre, evde çıkan tartışma sırasında Umut Aras, üzerinde taşıdığı tabanca ile genç kadına ateş etti. Ebru Aras, kanlar içinde yere yığılırken, Umut Aras ise bu kez silahı göğsüne dayayıp, tetiği çekerek intihar girişiminde bulundu. 1 çocuk annesi Aras yaşamını yitirirken, hastaneye kaldırılan Umut Aras ise tedavisinin ardından mahkemece tutuklandı. Umut Aras hakkında 'eşi kasten öldürme' suçundan dava açıldı. Sanık Aras, Iğdır 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde 7'nci kez hakim karşısına çıkarıldı. Ebru Aras’ın Mersin’de yaşayan ailesi, davaya Mersin Adliyesi’nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Mahkeme heyetinin tanıkları dinlemesinin ardından savcı, sanığın tutukluluk halinin devamını istedi.

TAHLİYE EDİLDİ

Tarafları dinleyen mahkeme heyeti, 'eşi kasten öldürme' suçundan yargılanan ve önceki duruşmalarda eşinin, kendisini yaraladığını sonrasında intihar ettiğini öne süren Umut Aras için tutuklulukta geçen süreyi, mevcut delil durumunu, 6352 sayılı yasanın 97'nci ve 98'inci maddesi ile yapılan değişiklikleri de göz önüne alarak, adli kontrol uygulanmasının yeterli olduğuna hükmetti. Sanık hakkında yargılamanın tutuklu olarak yürütülmesinin haksızlığa yol açabileceği ve tutuklamanın ceza değil tedbir olduğu olgusunu da değerlendiren heyet, adli kontrol ile tahliyeyi kararlaştırdı.

'SOMUT DELİLLER VARKEN NASIL DIŞARI ÇIKARILABİLİYOR?'

Sanık Umut Aras'ın adli kontrol kararı ile serbest bırakılması, Ebru Aras’ın Mersin’de yaşayan ailesinin tepkisine yol açtı. Tahliye kararına çok şaşırdıklarını belirten kız kardeşi Bahar Üstün, "Kişi 18 ay kadar tutuklu kaldığı için tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildi. Ortada somut deliller varken birinci derecede şüpheli olan cani nasıl dışarı çıkarılabiliyor? Benim ablamın kanı yerde mi kalacak? Benim annemin gözü yaşlı mı kalacak? Annemin gözyaşlarına rağmen bizim mağduriyetimize rağmen bu kişiyi nasıl dışarı salabilirler? Adli kontrol şartıyla dahi olsa şartlı tahliye dahi olsa bir kişinin dışarıda nefes alması bizim yüreğimizi daraltıyor. Ortada somut deliller var. Gelen polis ekibi silahı ablama çok ters bir biçimde sağ elinin iki santim yanında buluyor. Bunlar delil değil mi? Ablamın düşüş pozisyonu delil değil mi? Kişi evde arbede yaşanmadığını ve kavga etmediklerini söylüyor ama ev savaş alanı gibi. Kişi pencerenin yanında vurulduğunu söylüyor ama vurulduğu yerde hiçbir şekilde kan bulgularına rastlanmıyor. Banyoda fırça duvara dayalı bir şekilde kanlı bulunuyor. Kan bulguları yok edilmeye çalışılmış. Bu adam elini yıkamış; elindeki barut izi gitsin, diye. Ablam öldürüldüğü zaman hamileydi. Biz pozitif testini kendimiz gördük. Öldürüldüğü zaman otopsi raporu eksik çıkmış. Eksik çıktığına dair bir rapor hazırlanmadan bu rapor kişinin cezası etkileyen bir faktör. Bu rapor hazırlanmadan celseye devam edildi. Biz bunu kesinlikle kabul edemiyoruz" diye konuştu.

'BAŞKA KIZ KARDEŞLER ÖLMESİN'

Seslerinin duyulmasını isteyen Üstün, “Bu gibi canilerin dışarıda dolanması bizim için benim çocuğum için başka Ebru’lar, Fatma’lar, Ayşe’ler için bir tehdittir. Benim de bir kız çocuğum var. İleride böyle bir şey yaşamasını istemiyoruz. Bir tane Ebru verdik, bir tane Özgecan verdik. Daha bunun gibi bir sürü genç verdik. Kız kardeşlerimizi verdik. Ben başka kızların ölmesini istemiyorum. Başkalarının kız kardeşlerinin ölmesini istemiyorum. Bizim yüreğimizi ateş düştü. Başka annelerin, babaların evlerine ateş düşmesin" dedi.

'KIZIM İKİNCİ KEZ ÖLDÜ'

Anne Necla Öcüm de karar karşısında şok yaşadıklarını söyleyerek, “Benim gibi başka anneler ağlamasın. Kızım sürekli tehdit görüyordu. Kızımın boğazına 5-6 defa bıçak dayamış. Bunu dışarı çıkardınız, bana bu acıyı yeniden yaşattınız. 2 sene önce ölen kızım yeniden ölmüş gibi oldu" diye konuştu.