26.03.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:
MELTEM GÜNAY İstanbul - Eşitlik için Kadın Platformu (Eşik) tarafından hazırlanan “6 Şubat 2023 Depremleri, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Bakış Açısından Geleceğe Notlar’ başlıklı raporda afet dönemlerinde mevcut toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve ayrımcılığın daha da derinleştiği vurgulandı. Bölgedeki Eşik temsilcilerinin anlatımlarını ve gözlemlerine de yer verilen raporda, ‘kadınların öldükleri yerleri bile toplumsal cinsiyet belirliyor’ yorumu yer aldı.
Çocuklarına koştular
Doğal afet durumlarında kadınların ve kız çocuklarının yeterli sağlık, beslenme, su, hijyen, eğitim, teknoloi ve bilgiye erişimlerindeki eşitsizliklerden dolayı afet sonrasında da ölüm ve hastalık riski en yüksek gruplar olduğu raporda belirtilirken, Eşik gönüllüleri tanıklıklarını şöyle anlattılar;
“Depremden en çok etkilenenler kadınlar. Ne yazık ki bu da kadınların üzerine yüklenen toplumsal cinsiyet rolleri ile doğrudan ilişkili. Enkazlarda kadınların cansız bedenlerini çocuk odalarında bulduk, önce çocukları kurtarmaya yönelmişlerdi.”
“Mesela bir kadın diyor ki, ‘deprem olmuş ben kendimi çocuğu, battaniyeyi almışım bir baktım bizim adam çıkmış uzak bir yere gitmiş bile”
“Engelli eşlerini bırakmayarak onunla ölümü seçen kadınların hikayelerini dinledik.”
Raporda yine kadınların ve kız çocuklarının tehlike anında kaçmalarını güçleştiren türde kapalı ve bol kıyafetler giyinmeye zorlanmalarının afet anında hayatlarına mal olabileceği belirtilirken, “Kadınların okul ve iş hayatından uzak tutulmaları nedeniyle afet eğitimlerine katılamaması, hayatlarını kurtarabilecek bilgi ve beceri edinememesi afet anında kendini koruyamamalarına neden olur. Kadınlar hayatlarını daha çok evde geçirdikleri için, depreme dayanıksız binalar daha çok onların yaşamına mal olur” denildi.
Acil uyarılar ve önlemler
Raporda acil uyarılar ve önlemler şöyle sıralandı; “Kadın ve çocukların ev içi şiddet ve cinsel şiddetten etkin bir şekilde korunması için acilen özel koruma mekanizmaları oluşturulsun. 7 gün 24 saat çalışacak, ücretsiz ulaşılabilecek, şiddetle mücadele acil telefon hattı kurulsun. Bağımsız kadın örgütleri danışmanlık ve psiko-sosyal destek sürecine dahil edilsin, çadır ve konteyner kentlerde ve KYK yurtlarında çalışma yapmalarına izin verilsin. Kadınlar ve çocukların insan ticaretine karşı korunması için özel önlemler alınsın, bu konuda deneyimli güvenlik personeli çalıştırılsın. Cep telefonu olmayan 18 yaşını doldurmuş tüm kadınlara KADES uygulamasından yararlanabilmeleri için cep telefonu dağıtılsın. Geçici barınma alanlarında bağımsız çocuk koruma örgütlenmelerinin çalışma yapmasının önü açılsın, çocukların iyileşme süreci için gerekli alan ve malzeme sağlansın.”
Tüm dünyada eşitsizlik var
Raporda dünyadaki afetlerde kadın ve kız çocuklarının durumuna da yer verilirken, “Kadınların ve çocukların afetlerde ölme olasılığı erkeklere göre 14 kat fazla. 2004 yılında Hint Okyanusu’nda meydana gelen tsunamide hayatını kaybeden 230 bin kişinin yüzde 70’i kadındı. Yine 1995 Kobe depreminde ölen 5 bin 502 kişiden 3 bin 294’ünü kadındı. 2005 yılında ABD’deki Katrina Kasırgası’ndü ölenlerin yüzde 80’i de kadın” örneklerine yer verildi.