28.12.2017 - 21:09 | Son Güncellenme:
AA
Yıldırım, Bursa Gemlik Roda Limanı'ndan 27 Ekim'de yüklenen demir tozunu Karadeniz Ereğlisi'ne götürmek için yola çıktıklarını ancak kötü hava koşulları nedeniyle aynı gün İstanbul Kartal sahili yakınlarında kıyıya demir attıklarını söyledi.
Yola çıkmadan önce eşinin kendisini aradığını ve gördüğü bir kabusu anlattığını ifade eden Yıldırım, şöyle devam etti:
"Roda Limanı'ndan demir almadan önce eşim beni aradı, çok korkmuştu. Bana 'Ben bir kabus gördüm, denizin ortasında dalgalarla boğuşuyordun, boğulmak üzereydin. Senin yardım çığlıklarını duydum.' dedi. Sonrasında benden o gemiye binmememi ve eve dönmemi istedi. Ancak 4-5 gündür işe girmiştim, geçim sıkıntısı içerisinde olduğumuz için işimi kaybedebilirim düşüncesiyle onu dikkate almadım."
Hava şartlarının normale dönmesi için 4 gün boyunca Kartal sahili açıklarında beklediklerini anlatan Yıldırım, o sürede hamile eşinin gördüğü kabusun etkisinden kurtulamadığını ve rahatsızlandığını dile getirdi.
Eşinin durumuna daha fazla dayanamayarak 31 Ekim'de gemiden ayrılmak için izin istediğini ve amirinin bunu olgunlukla karşıladığını aktaran Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü.
"Ben ayrıldıktan sonra gece 11.00 civarlarında gemi yola çıktı, otobüs bileti bulamadığım için o gece pansiyonda kaldım. Sabah saatleriydi yine telefonla eşim beni aradı, bir yandan ağlıyordu bir yandan da telefona cevap verdiğim için 'Allah'ım sana şükürler olsun' diyordu. Ne oldu, neden ağlıyorsun diye sorduğumda, haberlerde Şile yakınlarında gemimizin battığını ve batan gemideki mürettebatta benim de ismimin geçtiğini söyledi. Büyük bir şoka uğradım, elim ayağım titredi. Panik içerisinde sahil güvenliği aradım ve gemide olmadığını söyledim."
"Gemide olmadığıma sevinemedim"
Yıldırım, haberin tüm Türkiye'de duyulmasıyla yakınlarının eşini arayarak başsağlığı dileğinde bulunduğunu anlattı.
Kazada 9 arkadaşının yaşamını yitirdiğini ve bugüne kadar yapılan aramalarda 7 kişinin cesedine ulaşılabildiğini aktaran Yıldırım, "Benim o kazadan kurtulmama eşimin gördüğü kabus vesile oldu. Bizim için bir kabus gibi gözükse de içinde bir hayır varmış. O gemiye binmeyerek hayatta kaldığım için eşim, bir oğlum ve doğmamış çocuğum adına sevindim ancak kendi adıma arkadaşlarımı kaybetmiş olmanın acısıyla sadece üzüntü yaşadım. Keşke böyle bir kaza olmasaydı, bunlar yaşanmasaydı ancak kader bu, önüne geçemiyorsun. Yaşamını yitiren arkadaşlarıma Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum." dedi.
Kaza sonrası devam eden soruşturma nedeniyle işine son verildiğini belirten Yıldırım, geçim sıkıntısı içerisinde olduklarını ve kendisine yeni bir iş aradığını sözlerine ekledi.
"Bilal Bal" isimli demir yüklü gemi 1 Kasım'da Şile açıklarında batmıştı. Gemideki kayıp mürettebatın arama faaliyetleri kapsamında bugüne kadar 7 kişinin cesedine ulaşıldı.