Ergenekon’da tüm sanıklara beraat

12 yıldır süren Ergenekon davasında mahkeme, Ergenekon’un varlığına ilişkin delil olmadığı için bütün sanıkların beraatine karar verdi.

İstanbul Ümraniye’de bir gecekonduda 12 yıl önce 27 el bombasının bulunmasıyla başlayan, yıllarca devam eden ve Yargıtay’ın bozma kararının ardından yeniden görülmeye başlayan Ergenekon Davası ikinci kez karara bağlandı. Mahkeme heyeti ‘Ergenekon terör örgütünün varlığına ilişkin yeterli delil olmadığını’ belirterek 235 sanığın da beraatine karar verdi. Danıştay ve Cumhuriyet gazetesi saldırıları failleri Osman Yıldırım, İsmail Sağır ve Erhan Timuroğlu’na “Anayasayı ihlal” suçundan müebbet hapis, Danıştay saldırısı faili Alparslan Arslan ise “Anayasayı İhlal” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırdı. Mahkeme Arslan’ın cezasında indirime gitmedi.

Reddettiler

İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görülen duruşmaya tutuklu sanık Alparslan Arslan, başka suçtan tutuklu Bedirhan Şinal, Erhan Timuroğlu ile Oktay Yıldırım’ın arasında bulunduğu 29 sanık katıldı. Osman Yıldırım’ın da arasında bulunduğu 8 sanık SEGBİS ile bağlandı.

Yargılamada son sözleri sorulan sanıklar haklarındaki suçlamaları reddederken, tutuklu sanıklardan Bedirhan Şinal, “Beni kullanan terör örgütü Ergenekon’un 50 kat büyüklüğündedir. Kullanıldım. Cumhuriyet gazetesi ile asla alakam yoktur. Beni kullanan devlet zannettim, ben de aldatıldım, pişmanım. O sefer kurban seçildim, bu sefer kurban edilmek istemiyorum” dedi. Duruşmaya kaldığı cezaevinden SEGBİS ile katılan Danıştay saldırısı ve Cumhuriyet Gazetesi’ne molotof atılması eylemleri sanıkları arasında yer alan Osman Yıldırım ise, “14 yıllık esaretime son verilmesini daha önce beraat ettiğim gibi bu davada da beraatıma karar verilmesini istiyorum” dedi.

Savunmaların ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, “Ergenekon örgütü” adı altında bir örgüt olmadığı için, “örgüt kurmak, yönetmek, üyelik, yardım ve yataklık” suçlarından açılan tüm davalar yönünden sanıkların tümünün beraatine karar verdi.

Mahkeme, Danıştay ve Cumhuriyet Gazetesi saldırıları failleri Osman Yıldırım, İsmail Sağır ve Erhan Timuroğlu’nu “Anayasayı ihlal” suçundan müebbet hapis cezasına çarptırırken, Danıştay saldırısı faili Alparslan Arslan’ı da aynı suçtan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırdı. Arslan’ın cezasında da herhangi bir indirim uygulanmadı.

‘Tüm sanıklar dik durdu’

Kararın açıklanmasının ardından bazı sanıklar adliye önündeki meydanda basın açıklaması yaptı. Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve davanın 2008 yılında ilk tutuklanan sanıklarından olan avukat Nusret Senem, “Türkiye bu mücadeleden alnının akıyla çıkmıştır. O davada yargılanan tüm sanıklar dik durmuştur” dedi.

Hasan Ataman Yıldırım ise, “Son duruşmada da şunu söylemiştim, bu davada yardım ve yataklık edenler, cumhuriyet mahkemelerinde yargılanacaktır demiştim. Ben hep davada dik durdum, hep savunma yaptım ve bu davanın da Amerika tarafından yürütüldüğünü söylediğim için bir kere daha Silivri’ye sevk edildim. Sonra da bunun üzerine ‘Buzdağının Altı Amerika’ diye kitap yazdım. Ergenekon, Balyoz ve diğer isimle seri davalar Amerika’nın kontrolünde Türkiye’yi ele geçirme davasıdır” dedi.

İlk karar 2013 yılında açıklandı

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi dava ile ilgili ilk kararını 5 Ağustos 2013’te açıklamıştı. Bir çok sanık ceza alırken, Yargıtay 16. Ceza Dairesi, 21 Nisan 2016’da bu kararı bozmuştu. Yargıtay, Ergenekon terör örgütünün varlığına ilişkin somut delil ortaya konulamamasını da esastan bozma gerekçesi yapmıştı. Davanın da İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmesi kararlaştırılmıştı.

Gizli tanıklar damga vurdu

Ergenekon soruşturması, 12 Temmuz 2007’de Ümraniye’de bir gecekonduda bulunduğu söylenen 27 el bombasıyla başladı. Emekli Astsubay Oktay Yıldırım’ın bu bombaların sahibi olduğu iddia edildi. 27 Temmuz 2007’de başlayan soruşturmalar kapsamında 17 bini aşan 19 farklı iddianame hazırlandı. Dava süresince gizli tanıklar mahkemeye damgasını vurdu.

İlk iddianamede Ergenekon için, “Ergenekon terör örgütü en başta, ‘derin devlet’ ifadesi ile anılan, ülkemizde birçok kanlı eylemler gerçekleştiren, gerçekleştirdiği bu eylemlerle ciddi kriz, kargaşa, anarşi, terör ve güvensizlik ortamı oluşmasını amaçlayan ve bunu kısmen de olsa başararak ülkemizin gelişme ve kalkınmasının önünde engel olan bir örgüttür.” denilmişti.

Savcılar FETÖ üyesi çıktı

Ergenekon davasına bakan 8 eski hakim ve savcının, “suç uydurmak ve görevi kötüye kullanmak” suçlarından yargılandığı dava ise hala devam ediyor. Davanın FETÖ’den ihraç edilen savcısı Zekeriya Öz’ün ise yurt dışına kaçtığı için dosyası ayrılmıştı. Öz için FETÖ üyeliğinden müebbet hapis cezası isteniyor.

Dava sürecinde ölenler

Ergenekon davası sürerken örgütün finansörü olmakla suçlanan Kuddisi Okkır tutukluyken akciğer kanseri teşhisi konuldu ve serbest bırakıldıktan 5 gün sonra hayatını kaybetti. Türkan Saylan evine operasyon düzenlendikten 1 ay sonra kanserden hayatını kaybetti.

Gazeteci İlhan Selçuk, silahlı terör örgütünün üst düzey yöneticisi olma iddiasıyla gözaltına alındı. Tutuksuz yargılanıyordu. Selçuk böbrek yetmezliği nedeniyle hayatını kaybetti. Mehmet Koral tutuklandıktan sonra cezaevinde kansere yakalandı ancak kaçma şüphesi nedeniyle tedavisi için tahliye edilmedi. 2 yıl sonra hayatını kaybetti. Dava süresince hayatını kaybeden isimler şöyle; Muzaffer Tekim, Ünal İnanç, Arif Doğan, Sami Hoştan, Kemal Yavuz, Kaşif Kozinoğlu.