14.09.2023 - 17:48 | Son Güncellenme:
İHA
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştirilen “Gençlik Buluşması” programında konuştu. Erdoğan, gençliği maziden, Fatih'e kurulan köprünün kilit taşı olarak gördüklerini belirtti. Teşkilat yaygınlığı ve üye sayısıyla sadece Türkiye’nin değil, dünyanın en güçlü teşkilatına mensup olduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Burada Türkiye'nin her ilinde her ilçesinde her üniversite temsilciliği olan bir gençlik hareketinden söz ediyoruz. Bir başka ifadeyle sizler teşkilatlanma yaygınlığı ve üye sayısıyla sadece ülkemizin değil dünyanın en güçlü gençlik teşkilatının mensuplarısınız. Rabb'ime bana sizler gibi yol arkadaşları, dava arkadaşları, mücadele arkadaşları verdiği için hamd ediyorum. Sizin gençliğinizin enerjisi üretkenliği ve coşkusu, siyasi hayatımızın her döneminde olduğu gibi bugün de bizim en büyük motivasyon kaynağıdır. Bunun için Ankara ve İstanbul'un yanı sıra ziyaret ettiğimiz tüm illerimizde hatta yurt dışı seyahatlerimizde gençlerimizle bir araya gelmeye özel önem veriyorum” diye konuştu.
"Gençleri her zaman emaneti teslim edeceğimiz yol arkadaşlarımız olarak gördük"
Gençlere arka bahçeleri olarak bakmadıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tam tersine biz gençleri her zaman emaneti teslim edeceğimiz yol arkadaşlarımız olarak gördük. Biz kuşaklar arasındaki anlayış farklılıklarını tehdit olarak kabul etmedik. Tam tersine zenginlik vesilesine dönüştürmeye çalıştık. Böylece kültürümüze yabancı kavramlarla gençlerimizi kuşatmayı ve küresel bir bataklığın içine çekmeyi planlayanların oyunlarını bozduk. Nice farklı yer ve platformda gençlerimizle yüzlerce kez bir araya gelip saatlerce karşılıklı sohbet ettiğimiz şiir ve şarkı söylediğimiz, dertleştiğimiz programların hiçbirinde kendimizi o ortamda yabancı hissetmedik. Hatta biz bir, buçuk saat diye planlanan programlardan 3 saatte zor ayrılabildiğimizi hatırlıyoruz.
Bizi orada tutan mecburiyet değildir. Gençlerimizle olan muhabbetimizin koyuluğu, içtenliği, hasbiliğiydi. Milletimizin her bir ferdi gibi gençlerimize tepeden bakarak faşist dayatmalarıyla onları yönlendirebileceklerini sanan siyasetçilere genel başkanlara, adaylara şahit oldum. Biz gençlerimize karşı hiçbir zaman böyle bir yaklaşım sergilemektir. Hiçbir zaman gençlerimize tıpış tıpış gidip şunu yapacaksınız böyle davranacaksınız demedik. İçinde debelendiği dipsiz karanlığa gençleri de çekmeye çalışan Kifayetsiz, muhterisler gibi de olmadık” şeklinde konuştu.
Milletimizin her ferdinin, bilhassa gençlerimizin dirayeti ve kararlılığıyla Türkiye’yi yaşanmaz hale getirmeye niyetlenenlerin foyalarını ortaya dökeceğiz
"Hep söylediğim gibi biz artık sizin zamanınızın misafirleriyiz"
"Hayatın her alanında gençlerimize alan açmanın destek olmanın, onların dinamizmini ve heyecanını ülkenin ve milletin hayrına yönlendirmenin gayreti içinde olduk" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Bunun için eğitimi önceliklerimizin en başına aldık. Bunun için istihdamdan spora, teknolojiden girişimciliğe her alanda gençlerimiz için güçlü bir altyapı kurduk. Bunun için partimizin tabelasını astığımız günden beri gençlik kol yetişen kadrolarımıza teşkilat yönetiminden, milletvekilliğine ve belediye başkanlığına kadar siyasetteki tüm kariyer kapılarını sonuna kadar açtık.
Son yıllarda ekonomi ve sosyal yapımızı tahrip üzerinden yürütülen kampanyaları akamete uğratacağız.
Partimizin genel merkezindeki ve cumhurbaşkanlığındaki çalışma ekibimizin çoğu ya gençlik yıllarından beri bizimle birlikte ya da son yıllarda genç yaşta aramıza katılmış arkadaşlarımızdan oluşuyor. Partimizin gençlik kollarında yetişen evlatlarımızın hayatın her alanında gösterdikleri başarılarla hep gurur duyduk. Yarın sizlerin arasından da siyasetteki iş ve çalışma hayatındaki akademideki, spordaki, sanattaki başarılarıyla gurur duyacağımız nice evlatlarımız çıkacak. Hep söylediğim gibi biz artık sizin zamanınızın misafirleriyiz.
Vakti geldiğinde siyasette de yönetimde de ülkeye ve millete hizmet etme sorumluluğunu tümüyle sizlere bırakıp kendi köşemize çekilecek torunlarımızı seveceğiz. Sizlerden istediğim kendinizi siyaset dahil, iş hayatı dahil, spor ve kültür dahil, her alanda, en iyi şekilde yetiştirerek bu kutlu emaneti teslim alıp daha ileriye taşıyacak yetkinliğe erişmenizdir. Halihazırda üstlendiğiniz sorumluluklar, bunun için çok iyi birer fırsattır. Gerisi, sizin sıratı müstakim’den ayrılmadan çalışmanıza, azminize, gayretinize, mücadelenize bağlıdır.
"Ülkemizin, vatanımızın, mensubu olduğumuz milletin kıymetini çok iyi bilmeliyiz"
Türkiye’nin son 2 asrının bir kavgayla, kayıpla, arayışla ve bedel ödemeyle geçtiğini söyleyen Erdoğan, “Ülkemizin, vatanımızın, mensubu olduğumuz milletin kıymetini çok iyi bilmeliyiz. Bu değerlerle bağları kalmayan bir fert tıpkı ağaçtan kopan bir yaprak gibi esen rüzgarın önünde savrulmaya ve nihayetinde yok olup gitmeye mahkumdur. Milletimizi başka türlü alt edemeyeceğini görenlerin uzunca bir süredir değerlerimize saldırması bu yüzdendir. Cumhuriyetimizin ilk asrını geride bırakmaya hazırlandığımız şu dönemde bu kirli senaryonun yine sahnelenmeye çalışıldığını görüyoruz. Açık konuşmak gerekirse Türkiye'nin son iki asrı bu doğrultuda sürekli bir kavgayla, kayıpla, arayışla ve bedel ödemeyle geçmiştir.
Çanakkale'den milli mücadeleye kadar her cephede vatanını namusunu kurtarmak için canını dişine takarak mücadele eden milletimiz bedellerin en büyüğünü ödemiştir. Bir yandan her biri ciğerimizden bir parça olan vatan topraklarının bir kısmının elimizden kayıp gitmesinin diğer yandan işgal ve zulümden kaçan milyonların Anadolu'ya yığılmasının sancılarını yaşadık. Tabii bugün olduğu gibi o devrin mandacıları da boş durmuyordu. Kendi aralarında ülkeyi emperyalist güçlerden hangisine peşkeş çekeceklerinin kavgasını yapan mandacılara rağmen milli mücadele zafere ulaşmıştır. Cumhuriyet tarihi boyunca da milli mücadelemizi farklı görünüm ve söylemlerle milletimizin birliğine, vatanımızın bütünlüğüne, istiklalimizin sembolü bayrağımıza, şehadetleri dinin temeli ezanımıza saldıran alçaklara karşı hep sürdürdük ve sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.
"Vesayetin sinsi oyunlarından PKK, FETÖ ve DEAŞ gibi terör örgütlerinin kanlı saldırılarına kadar sayısız oyunu bozduk"
Terör örgütü mensuplarından, aydın, akademisyen, gazeteci, siyasetçi, sivil toplum kuruluşu üyesi kisvesine bürünmüş nice beşinci kol elemanlarının tuzaklarıyla boğuştuklarına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sadece AK Parti'nin iktidarda olduğu son 21 yılda yaşadıklarımız bile başlı başına bir milli mücadele örneğidir. Mehmet Akif'in milli mücadelenin henüz yeni yeni filizlenmeye başladığı bir dönemde yazdığı şu mısralar milletimizin ve devletimizin üzerinde iki asırdır oynanan bir oyunu ifşa etmektedir. ’Âfâkına yüklense de binlerce mehâlik, Batmazdı, hayır batmadı, hem batmayacaktır; Tek sen uluyan yesi gebert, azmi uyandır:
Kâfi ona can vermeye bir nefha-i îman; Davransın ümidîn; bu ne haybet, bu ne hırmân? Mâzîdeki hicranları susturmaya başla; Evlâdına sağlam bir emel mâyesi aşıla, Allah’a dayan, saye sarıl, hikmete râm ol... Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol.’ Biz de bu sese kulak vermek suretiyle Allah'a dayanarak sahaya sarılarak, hikmete ram olarak milletimizle birlikte şanlı bir mücadele verdik. Vesayetin sinsi oyunlarından PKK, FETÖ ve DEAŞ gibi terör örgütlerinin kanlı saldırılarına kadar sayısız oyunu bozduk. Son yıllarda ekonomi ve sosyal yapımızı tahrip üzerinden yürütülen kampanyaları da inşallah aynı şekilde akamete uğratacağız” dedi.
"Bugüne kadar ülkemiz üzerinde oynanan nice oyunları bozduğumuz gibi bu oyunu da bozacağız"
Mücadele boyunca milletin hiç yalnız bırakmadığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yeri geldiğinde meydanlarda, verdiği destekle yeri geldiğinde sandığa yansıttığı iradesiyle, yeri geldiğinde 15 Temmuz'da olduğu gibi gövdesiyle bizim yanımızda yer aldı. Bizimle birlikte yol yürüdü hatta bize siper oldu Yarın sizler de aynı yola girdiğinizde sadece Allah'a dayanacağınızı sadece millete güveneceğinizi asla unutmayın. Her ne kadar birileri milletimizin umudunu, şevkini, azmini kırmaya çalışmak için gece gündüz, yalan, iftira, çarpıtma çarkını çevirmeyi sürdürüyor olsa da bu asla sizi yeise sürüklemesin. Rahmetli Cemil Meriç her fırsatta ülkelerine ve onun üzerinde yaşayan insanlara dudak bükerek kendilerini ayrı bir sınıf olarak görenleri bakın nasıl tarif ediyor.
‘Türkiye'yi yaşanmaz bulanlar Türkiye'yi yaşanmaz kılanlardır.’ Milletimizi karamsarlık bataklığına sürükleyerek bu ülkeye bühtan edenler bizatihi bu tablonun müsebbipleridir. Bugüne kadar ülkemiz üzerinde oynanan nice oyunları bozduğumuz gibi bu oyunu da bozacağız. Milletimizin her bir ferdinin bilhassa da siz gençlerimizin dirayeti ve kararlılığıyla Türkiye'yi yaşanmaz hale getirmeye niyetlenenlerin foyalarını genç ortaya dökeceğiz. İnancımız, ezanımız, bin yıllık vatanımız ve onun üzerinde kurduğumuz son devletimiz, cumhuriyetimiz başta olmak üzere sahip olduğumuz tüm değerlere sıkı sıkıya sahip çıkacağız. Her zamanki gibi bu konuda da en büyük gücümüz milletimizden aldığımız destektir” açıklamasında bulundu.
“Yüzde 52’lik tartışmasız zaferi bile gölgelemeye çalışma geri durmuyorlar”
"Gerçi yüzde 52’lik tartışmasız zaferi bile gölgelemeye çalışma geri durmuyorlar" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasına şu şekilde devam etti:
“Bugüne kadar girdiğimiz her seçimde açık ara birinci olmasaydık inanın bizi bir kaşık su boğmak için sabırsızlananlar çoktu. Güçleri yeter miydi? Ayrı mesele. Ama suratlarından dökülen ve gizlemeye dahi gerek duymadıkları kin ve nefret izleri, niyetlerini ele veriyor. Seçim öncesinde sosyal medyasından sokağına mandacı zihniyetin aynı heveslerine bir kez daha şahit olduk. Hamdolsun başaramadılar. Gerçi yüzde 52’lik tartışmasız zaferi bile gölgelemeye çalışma geri durmuyorlar. Her fırsatta bize ve Cumhur İttifakı'na saldırılarak kendi içlerindeki büyük kavgayı gizlemeye çalışıyorlar. Utanmadan, sıkılmadan yüzde elli ikilik oranı bile ‘yüzde 52 ile kazanmak kazanmak değildir’. Bunu söyleyecek kadar da bunlar arsız. Bu çapsızların sadece varlıklarının değil sözlerinin de bir hükmü kalmadığı için biz kendi işimize bakıyoruz. Bakın bugün burada bu salonda biriz beraberiz. 6’lı masanın veya 16’lı masanın altından tekme oyunları yapmıyoruz. Tam aksine biriz, beraberiz, iriyiz, kardeşiz, Türkiye'yiz ve geleceğe yürüyoruz. Biz Cumhur İttifakıyız."
"Türkiye'de her kesim gibi gençlerin de ezici çoğunlukla bir numaralı partisi biziz"
31 Mart 2024 yerel seçimlerini işaret eden Erdoğan, “Yeni bir imtihan, yeni bir mücadele var. Kimin nesi öyle dediğine aldırmayın. Türkiye'de her kesim gibi gençlerin de ezici çoğunlukla bir numaralı partisi biziz. Sadece bize oy veren değil tercihini diğer partilerden yana kullanan gençlerimize de iradelerine sahip çıktıkları, ülkelerinin geleceği için harekete geçtikleri için teşekkür ediyoruz. Şayet gençlerin bilhassa da ilk defa oy kullanan milyonlarca evladımızın teveccühü olmasaydı Cumhur İttifakı ve şahsımız olarak mayıs seçimlerinde o muhteşem zaferi kazanabilir miydik? Demek ki gençlerimizin çoğunluğunun kararı belli. Biz de gençlerimizin bu muhabbetini karşılıksız bırakmadık. Bunun en son ifadesi meclisteki 30 yaş altı 5 milletvekilinden dördünün partimiz sıralarında oturuyor olmasıdır. Böylece gençlerimizi siyaset nesnesi değil öznesi yapma sözümüzü yerine getirdiğimize inanıyoruz.
İnşallah 31 Mart 2024 seçimlerinde de aynı doğrultuda etmeyi sürdüreceğiz. Sizlerden şimdiden mahalli seçimler için hazırlanmaya başlamanızı istiyorum. Akranlarınızdan başlayarak milletimizin her bir ferdine ulaşmalı, bugüne kadar yaptıklarımızı Türkiye Yüzyılı programımızı ve AK Parti'nin belediyecilik vizyonunu anlatmalısınız. Bunu gerçekleştirdiğimizde büyükşehirleri, illeri, ilçeleri ve beldeleriyle ülkemizin tamamını hizmet ve es belediyeciliğiyle buluşturacağımızdan en küçük bir şüphe duymuyorum. İstikbalimizin teminatı olan gençlerimizle bir araya gelmeyi sürdüreceğiz. Şimdi Kızılcahamam'a gideceksiniz. Orada kampa gireceksiniz ve çalışmayı sürdüreceksiniz. Bu kampla birlikte inşallah işaret fişeğini ateşlemiş olacaksınız. 100. yılı kutladığımız bu sene yüz bin gencimizle inşallah yüzyılın buluşmasını gerçekleştirmek istiyoruz” dedi.