27.10.2017 - 13:50 | Son Güncellenme:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılış töreninde yaptığı konuşmada, "Melike Hatun halk arasında Sultan Hatun olarak bilinir. 14. yüzyılda yaşamıştır" dedi.
Konuşmasında Camii'nin inşaatında katkısı olan herkese teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Allah kendilerinden razı olsun. Bildiğiniz gibi Ankara, Selçuklu ve Osmanlı'nın merkez şehirlerinden biri olmuştur. Bu eserin kendine has güzellikleri ile Ankaramızın sembollerinden biri olacağına inanıyorum" ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE BİR İLK"
Cami'nin birçok özelliği ile Türkiye'de bir ilk olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "7 bin kişilik kapasiteye sahip. Altta kongre salonu, Medeniyetler müzesi, 5 katlı otoparkı ile Melike Hatun Camii adına ve şehrine yaraşır bir eser oldu" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılış töreninde yaptığı konuşmada şunları kaydetti:
"DEVLET BÜTÇESİNİN BİR KURUŞU KULLANILMADI"
Tek parti döneminde Ankara'nın kadim kimliğinden kopartılmak ve adeta camisiz hale getirilmek istendiği inkarı mümkün olmayan bir gerçektir. Ankara'da mescitleri binaların en kör noktalarına hapsetmişlerdir. Bir başkente asla yakışmayan, yer altı camileri uzun yıllar Ankara'nın kaderi olmuştur. Burada devlet bütçesinin bir kuruşu yoktur, bu cami tüm hayırseverlerimizin verdikleri ile yapılmıştır. Onun için çok teşekkür ediyorum. Bizden teşvik onlardan da bu eserleri ihya. İnşallah Rabbim ülkemizi ezansız, camilerimizi de müminsiz, cemaatsiz bırakmasın diyorum.
Başkentte, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla 4 yıl önce yapımına başlanan, 7 bin kişinin aynı anda namaz kılabileceği Ulus İtfaiye Meydanı Camisi, bugün ibadete açıldı. Altındağ Camii ve Kültürel Tesisleri Yaptırma ve Yaşatma Derneğince, "İtfaiye Meydanı" olarak da bilinen Ulus Erbakan Meydanı'nda 4 yıl önce yapımına başlanılan caminin açılışı, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından gerçekleştiriliyor.
OSMANLI MİMARİSİNİN İZLERİNİ TAŞIYOR
Ulus'un çehresini değiştiren ve çevre düzenlemesiyle Başkente 50 bin metrekarelik yeni bir meydan kazandıran proje kapsamında yaptırılan cami, Osmanlı mimarisinin izlerini taşıyor.
7 BİN KİŞİNİN AYNI ANDA İBADET EDECEĞİ BÜYÜKLÜKTE
Ayrıca 3 bin 600 metrekare alanı kapsayan, kadınlar mahfiliyle yaklaşık 7 bin kişinin aynı anda ibadet edebileceği caminin altında, bin kişilik kongre salonu, 12 bin metrekare fuaye alanı ve bin araçlık otopark yer alıyor.
Caminin kubbe çapı 27 metreyi, yüksekliği ise 43 metreyi buluyor. Öte yandan, her biri 72 metre olan 4 minarenin kaplamasında Marmara taşı kullanıldı. Ana kubbe üzerinde bulunan 8 metre 20 santimetre yüksekliğinde bakır alem bulunan camide, 16 mermer kitabe yer alıyor.
İşçiliği Konya'da yapılan, ahşap ve çivisiz kündekari kapıların takıldığı camide, bir ana giriş, iki hünkar mevt, iki yan, 12 minare ve bir imam odası kapısı ile 38 pencere kepengi bulunuyor. 17 son cemaat kubbesi bulunan caminin, giriş kapılarının üzerinde altın varak, sedef, bağ ve fildişi işleme kitabeler yer alıyor.
Japonya'daki Tokyo Camisi ve Türk Kültür Merkezi ile Ataşehir Mimar Sinan Camisi'nin de mimarı Muharrem Hilmi Şenalp'in eseri olan caminin süslemesinde İznik çinisi kullanılırken Hattat Hüseyin Kutlu'nun çizgileri yer aldı ve tezyinat işi de tezhip sanatçısı Semih İrteş nezaretinde yapıldı.
"TOKYO VE MİMAR SİNAN CAMİLERİNİN DEVAMI NİTELİĞİNDE"
Caminin mimarı Muharrem Hilmi Şenalp, AA muhabirine yaptığı açıklamada, caminin merkezi kubbesi etrafında altı yarım kubbe bulunduğunu, 2000'de Tokyo Camisi ve 2011'de İstanbul'da inşa edilen Ataşehir Mimar Sinan Camisi'nin devamı niteliğinde olduğunu belirtti. Girişinde ilave iki sıra ön revak bulunan caminin, en ince detayına kadar yeni bir tasarım anlayışıyla işlendiğini vurgulayan Şenalp, "Bu sebeple bu eser, klasik Osmanlı-Türk mimari uslubu içerisinde, her detayı orijinal, taklit değil, sahih ve yeni bir eserdir." dedi.
YÜZLERCE YILDIR DEVAM EDEN SANAT ÖRNEKLERİ
Şenalp, yüzlerce senedir devam eden çini, kündekari, hat, tezyinat, sedefkari, çitakari, mukarnas gibi yerli ve milli sanatların yepyeni numunelerinin bu yeni mimari tasarım içinde yerlerini aldığına işaret ederek, şöyle devam etti:
"ANKARA'NIN KÜLTÜR VE SOSYAL HAYATINA KATKI SAĞLAYACAK"
"Meydanın ve caminin altındaki zengin mekanlarda alışveriş fonksiyonu düşünülmemiş, yaklaşık 12 bin metrekarelik sadece sosyal ve kültürel alanlar tasarlanmıştır. Bin kişilik kongre salonu, medeniyet müzesi, sergi holü, toplantı salonları, kitap kafeler, kütüphane, sanatçılar kahvesi gibi özel ve geleneksel sanatların yaşatılacağı mekanlar ile de insanların sosyalleşebileceği, bir araya gelebileceği sosyal ve kültürel alanlar tasarlanmıştır. Bu mekanlar, Ankara'nın kültür ve sanat hayatına ciddi katkı sağlayacaktır."
Altındağ Camii ve Kültürel Tesisleri Yaptırma ve Yaşatma Derneği Başkanı Halim Altunkal da caminin konumu ve kapasitesi sayesinde Ankaralılara önemli kolaylıklar getirdiğini ifade ederek, özellikle cuma namazları ve kandil gecelerinde Ulus'taki tarihi camilerde oluşan cemaat yoğunluğunu da paylaşacağını kaydetti.