10.03.2025 - 07:01 | Son Güncellenme:
EĞİTİM SERVİSİ
İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Makine Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Görkem Üçtuğ ile çalıştığı 5 kişilik ekip, Türkiye’de ilk olan bir çalışmaya imza atarak çayın karbon ayak izini hesapladı. Türkiye özelinde yapılan ve uluslararası bilimsel bir dergide de yayımlanan araştırma sonucunda çayın, üretim, tedarik ve paketleme gibi tüm kriterler göz önüne alındığında kahveye göre yaklaşık 30 kat, gazlı içeceklere göre de 12 kat daha çevreci olduğu ortaya çıktı.
30 kat daha ‘yeşil’
Kadir Has Üniversitesi’nden Prof. Dr. Volkan Ediger’in öncülüğünde gerçekleşen TÜBİTAK projesi kapsamında İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Dokuz Eylül Üniversitesi ve Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nden akademisyenlerle birlikte gerçekleştirdiği çalışma hakkında Prof. Dr. Üçtuğ, şu detayları paylaştı:
“Adana’da çay üreten bir firmadan verileri aldık. Çayın tarlada üretimi, nakliyesi, fabrikada paketlenmesi, ürünün müşteriye ulaşması, çayın demlenmesi ve çay posasının bertarafı gibi tüm unsurları, ölçüm yaparken dikkate aldık. Daha önce kahve ve gazlı içeceklerin karbon ayak izi konusunda yapılan araştırmalar vardı; çayla ilgili ise ilk kez biz gerçekleştirdik. Ortaya çıkan sonuçlar, ülkemizde çayın çevresel etkisinin kahve ve gazlı içeceklere göre çok daha düşük olduğunu gösterdi. Örneğin 330 ml seviyesinde bir kutu gazlı içecek, karbon ayak izi açısından yaklaşık 0.17 kg karbondioksit eş değerine sahip. Çayda ise bu 0.014 seviyesinde. Arada yaklaşık 12 kat fark var. Kahvede ise bu rakam 0.40’a çıkıyor. Çayı, kahve ile kıyasladığımızda fark 30 kata yaklaşıyor. Gazlı içecekler, endüstriyel bir ürün olduğu için yoğun fabrikasyon işlemleri görüyor. Kahvenin ise yurt dışından gelmesi ve kurutma yöntemlerindeki farklılıklar, bu tablonun oluşmasında belirleyici. Türkiye özelinde çayın karbon ayak izini ölçerek bilimsel olarak da çevreci yönünü ortaya koyduk.”
Elektrikli aletlerle demleyin
Çayın demleme yönteminin de büyük önem taşıdığını dile getiren Prof. Dr. Üçtuğ, “Elektrikli aletleri kullanarak çay demlemek, gazlı ocakta çay demlemekten çok daha çevreci. Bu noktada elektrikli aletleri kullanmayı öneririm. Çayın posasından kompost yapabiliriz; sebze ve meyve üretimi için gübre niteliğinde kullanabiliriz. Çayın posası değerli ancak biz çöpe atıyoruz. Bunlar çok basit gibi duruyor ama çevresel etki üzerinde oldukça belirleyici. Eğer bu konulara dikkat edilirse, çayın karbon ayak izini düşürmek ve çevresel etkisini daha da azaltmak mümkün” ifadelerini kullandı.
Ünlülerin kalabalık aile hayatları merak konusu olmaya devam ediyor. Kimi tek çocukla yetinirken kimileri geniş aileleriyle gündeme geliyor.