02.02.2023 - 13:36 | Son Güncellenme:
Selim KAYA-Gıyasettin TETİK/DHA
Nusaybin ilçesinde yaşayan Ayşe Başar, sağ elinde güçsüzlük, yürüme zorluğu, denge kaybı ve baş dönmesi şikayetleriyle, Mardin’de özel bir hastaneye başvurdu. Burada yapılan muayenede doktoru, Başar’ı Diyarbakır’a Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne yönlendirdi. Beyin ve Sihir Cerrahisi Uzmanı Dr. Abdurrahim Taş, tarafından muayene edilen Başar’ın beyin sapının önündeki foramen magnum (Kafatasının alt kısmında bulunan boyun deliği) kısmında 4 santimetrelik tümör tespit edildi. Ameliyatın riskli olması nedeniyle önce çekimser davranan Başar ve ailesi, daha sonra ameliyatı yaptırmaya karar verdi. Dr. Abdurrahim Taş ve ekibi tarafından yapılan 10 saatlik operasyonla Başar, beynindeki tümör alınarak eski sağlığına kavuştu.
‘YÜKSEK RİSKLİ BİR AMELİYATTI’
Dr. Abdurrahim Taş, ameliyatın yüksek riskli olduğunu ve 10 saat sürdüğünü belirterek, “Hastanın sağ elinde güçsüzlük vardı ve yürümekte güçlük çekiyordu. Yürüdüğü zaman düşüyordu, denge kaybı yaşanmaya başlanmıştı. Hasta geldiği zaman sağ kolunda ileri derecede güçsüzlüğü vardı. Beyin sapının önünde foramen magnumda 4 santimetrelik tümör tespit ettik. Hastaya ameliyat olması gerektiğini söyledik. Hasta ve yakınları düşündükten sonra bize geri döndüler, ameliyatı kabul ettiler. Yüksek riskli bir ameliyattı, bu sebeple hastaya riskleri anlatıp ameliyatını planladık. Ameliyatı yaklaşık 10 saat sürdü. Bu şikayetlerinin hemen hemen çoğunun gerilediğini gördük. Ameliyatı başarılı bir şekilde yapmamız bizi de hastamızı da çok mutlu etti” diye konuştu.
Diyarbakır’ın bölgede sağlık üssü görevi gördüğünü vurgulayan Dr. Taş, şunları söyledi:
“Şırnak, Siirt, Batman, Mardin, Bingöl ve Bitlis’ten ve özellikle maddi imkanları olmayan hastalar buraya geliyor. Diyarbakır bölgede bir sağlık üssü görevi görüyor. Maddi imkanı olan hastaların çoğu batıya gidebiliyor ama böyle maddi imkanı olmayan hastalar da burada tedavilerini çok rahatlıkla olabiliyor. Bu hastamıza da bir fiyat söylemişler batıda. Yani çoğu insan hiçbir şekilde o fiyatları ödeyemez. Üniversitemizin şartları teknik anlamda batıdaki birçok üniversite ile denk ve hatta bazılarından daha iyi cihazlarımız var. Teknik olarak batıda yapılabilecek hemen hemen bütün ameliyatlar burada olabiliyor.”
‘BAZI HASTANELER YAPAMAYIZ DEDİ, BAZILARI DA 500 BİN LİRA İSTEDİ’
Ayşe Başar’ın kızı Emine Başar ise, rahatsızlığı nedeniyle başvurdukları bazı hastanelerde ameliyatın yapılamadığını, bazı hastanelerde ise 500 bin lira gibi rakamlar istendiğini ifade ederek, “Sağ kolu artık tamamıyla gitmişti, zayıflıyordu. Bir de sol ayağına vurmuştu. Tümör olduğunu bilmiyorduk. Çok korktuğumuz için dışarıda birkaç tane doktora da danıştık. Bazıları ‘biz yapamayız, zor bir ameliyattır’ dedi. Bazıları da 500 bin lira istedi. Durumumuz iyi olmadığı için yapamadık. Abdurrahim hocanın yanına geldik. Allah’ıma binlerce şükür olsun, iyileşti. Allah doktorumuzdan razı olsun. Şimdi annem yürüyebiliyor. Eskiden yürüyemiyordu, yüz üstü düşüyordu. Kolunu kaldıramıyordu, hep başı ağrıyordu. Allah’ıma binlerce şükür olsun, şimdi yürüyebiliyor. Kolunu ve parmaklarını da kullanabiliyor” ifadelerini kullandı. Ameliyattan sonra sağlığına kavuşan Ayşe Başar ise “Şu an çok iyiyim. Ben yürüdüğüm zaman yere düşüyordum. Kaşık bile alamıyor, yemek yiyemiyordum. Yani ben gitmiştim. Ameliyat oldum iyileştim” dedi.