21.05.2019 - 08:56 | Son Güncellenme:
Hastalığın tanısı klinik örneklerde yapılan laboratuvar testleri ile konur. Hastalığa spesifik bir tedavi yoktur. Klinikte destek tedavisi esastır.Özellikle sıvı replasman tedavisi olmakla birlikte destekleyici tedavi uygulaması yapılmaktadır. İhtiyaç halinde böbrek diyalizi, kan transfüzyonu, plazma replasman tedavisi uygulanır. Hastalığa yakalananların yaklaşık yarısı hayatını kaybetmektedir.
EBOLA VİRÜSÜ İNSANLARA NASIL BULAŞIR?
Ebola virüsünün doğal konakçısı tam olarak bilinmemekle birlikte mevcut bilimsel bulgular doğrultusunda meyve yarasalarının doğal konakçı olduğu düşünülmektedir.
Hastalık insanlara Ebola virüs ile enfekte olmuş hayvanlarla temas yoluyla (genellikle kesme, pişirme, yeme sonrası) veya enfekte olmuş kişinin vücut sıvılarıyla temasla bulaşır. İnsandan insana bulaşma çoğunlukla, enfekte kişilerin kan veya diğer vücut sıvılarının veya sekresyonlarının (dışkı, idrar, tükürük, semen) sağlıklı kişilerin hasarlanmış cildi veya mukoz membranına bulaşması ile olur.
Ayrıca enfeksiyonu taşıyan kişilerin vücut sıvıları ile kontamine materyaller (kirli giysiler, nevresimler, eldivenler, koruyucu ekipman ve kullanılmış enjektörler gibi tıbbi atıklar) veya ortamlar ile temas ile de bulaşma olabilir. Ayrıca EVH’nın cinsel yolla bulaşma yönünden de riski bulunmaktadır. Erkeklerden kadınlara cinsel yolla bulaşması daha güçlü bir olasılıktır.
KİMLER RİSK ALTINDA?
Hastalık salgınlarının olduğu dönemlerde bu bölgelerde yaşayanlar, buralara seyahat edenler veya bu kişilerle teması olanlar hastalığın bulaşması açısından risk altındadır.
HANGİ ÜLKELERDE GÖRÜLÜYOR?
EVH, ilk olarak 1976'da, Demokratik Kongo Cumhuriyeti'ndeki Ebola Nehri yakınında tespit edilmiştir. Hastalık; Afrika kıtasında Liberya, Gine, Sierra Leone, Demokratik Kongo Cumhuriyeti (Zaire), Gabon, Güney Sudan, Fildişi Sahilleri, Uganda, Kongo, Nijerya Cumhuriyeti gibi ülkelerde zaman zaman salgınlar yapmaktadır.
Ülkemizde bugüne kadar Ebola Virüs Hastalığı vakası tespit edilmemiştir.