17.07.2013 - 16:01 | Son Güncellenme:
Ankara -Milliyet.com.tr
Diyanet İşleri Başkanlığı; Nur, Menzil, İsmaliağa, Süleymancılar gibi cemaatlerle Süleymaniye Vakfı'nın imsakiyelerinde oruca başlama zamanın farklı zamanlarda gösterilmesine tepki gösterdi. Diyanet İşleri Başkanlığı, "Yatsı namazı vaktinin sonu, sabah namazı vaktinin ve orucun başlangıcı olan imsak vaktinin belirlenmesi bizim vazifemizin bir parçasıdır. Halkımız, ibadet hayatlarıyla ilgili hususlardabir tereddüt yaşamamalı ve bu hususta Başkanlığımıza güvenmeye devam etmelidir" görüşünü dile getirdi.
Ramazan Ayında bu kez tartışma konusu olan İmsak vakitleri. Oruç başladığından bu yana hararetli bir şekilde imsak saatleri tartışılıyor.
Farklı açıklamalar oruç tutanların kafasını karıştırıyor.
Habertürk'te Güngör Karakuş'un haberine göre; Diyanetin takvimine karşı bazı cemaatlerin kendi takvimlerini oluşturup oruca başlama saatlerini farklı uyguladıkları ortaya çıktı.
Peki, neden? Cemaatler kendi takvimlerini hazırlamış olmalarını nasıl açıklıyor? Diyanetin takviminde akılları karıştıran ne var?
İddialara bakılırsa dakikalarla değil neredeyse bir saatlik gecikme gösteren bir yanlışlık var.
İMSAK VAKİTLERİ YANLIŞ
İddialara bakılırsa Diyanet İşleri Başkanlığı’nın takviminde İmsak saatleri yanlış.
Diyanetin imsaki erkene alan Ramazan takviminde İstanbul bugün için 03,46 akşam ezanıyla başlayan iftar saati ise 20,43 olarak belirleniyor.
Süleymaniye Vakfına göre ise imsak saati neredeyse bir saat sonra saat 05,02’ de iftar ise 20,41 de.
Menzil Cemaati’nin kullandığı Semerkand imsak takvimine göre imsak 03,45 iftar sise 20,43 olarak belirlenmiş.
DİYANET'TEN AÇIKLAMA
Diyanet İşleri Başkanlığı; imsak ve iftar saatlerini bazı dini grupların farklı saatlerde uygulamasının neden olduğu tartışmalar konusunda bugün ayrıntılı bir açıklama yaptı. Diyanet'in açıklaması şöyle:
Fazla oruç tutuluyor eleştirisi yapılıyor
"Diyanet İşleri Başkanlığı imsak vaktinin belirlenmesi hususunda öteden beri birbirine tamamen zıt iki tür eleştiriye muhatap olmaktadır.
Birincisi imsak vaktinden temkini kaldırarak insanların oruçlarını riske attığı yolundaki eleştiridir. Nitekim ülkemizde yayınlanan bazı takvimler temkin süresini kullanmaya devam ettikleri için imsak vaktini Diyanet takviminden 20 dakika önce vermektedirler. Diğeri ise imsak vaktini çok erken belirleyerek insanlara fazla oruç tutturduğu yolundaki eleştiridir.
Bu tür eleştirileride dikkate alarak Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez Ramazanın başlangıcında gerçekleştirdiği basın toplantısında gerekli beyanatlarda bulunmuş olmasına rağmen bu hususta her hangi bir açıklama yapılmamış gibi haber ve değerlendirmelerin sürdürülmesi üzerine aşağıdaki açıklamaların yenilenmesine ihtiyaç duyulmuştur:
İmsakın hesaplanması kriterleri
1- İmsak vaktinin hesapla belirlenmesi yeni bir hadise değildir. Namaz vakitlerinin hesaplarla belirlenmeye başladığı Hicri III. Asırdan itibaren imsak vakitleride hesapla belirlenmektedir. Müslüman astronomi âlimleri geçmişten günümüze imsak vakitlerinin hesaplanmasında genellikle bugün Diyanet İşleri Başkanlığının imsakın hesaplanmasında esas aldığı kriterleri benimseyerek ‘Fecri sadık’ı tespit edegelmişlerdir.
Esas olan 18 derece
2- Geçmiş İslam âlimlerinin büyük çoğunluğu, imsakin hesaplanmasında Diyanet İşleriBaşkanlığının esas aldığı 18ş'yi benimseyerek ‘fecri sadık’ı hesaplamışlardır. Bazıları ise daha ihtiyatlı davranmak üzere 19ş'yi esas almışlardır. 1949 yılında Diyanet İşleri Başkanı Ahmet Hamdi Akseki’nin talimatıyla Kandilli Rasathanesinin kurucusu Prof. Fatin Gökmen başkanlığında Kamil Miras, İstanbul Müftüsü Ömer Nasuhi Bilmen, Eyyüp Müftüsü İsmail Habib Erzen ve Muvaakıt Yusuf Ziya Gökçe’den oluşan komisyon da imsakin belirlenmesi için 19ş'yi esasalmıştır. Ancak Başkanlığımız 1982 yılında imsak vaktinden temkini kaldırdığısırada İslamın kolaylaştırma ilkesi doğrultusunda 19ş yerine bilimsel bir kriter olan 18ş’yi benimsemiştir.
Milletimizin zihninde tededdüt uyandırılıyor
3- Günümüzde İslam dünyasının neredeyse tamamına yakını imsak vaktinin hesaplanmasında Diyanet işleri Başkanlığının imsakin belirlenmesinde esas aldığı ölçüyü benimsemektedir. Bu itibarla geçmişteki İslam astronomlarının bu meseleyi anlamadığı, İslam dünyasındaki onlarca İslami Astronomi cemiyetinin bu işi bilmediği, şimdilerde birilerinin bu işi doğru anlamaya başladığı gibi bir sonuca götürecek yaklaşımlarla milletimizin zihninde tereddütler uyandırmaya çalışılmasını isabetli bulmuyoruz.
En ihtiyatlı görüşü tercih ediyoruz
4- Diyanet İşleri Başkanlığı, elbette orucun başlangıç vakti konusunda fıkıh kitaplarımızda yer alan farklı görüşleri bilmektedir. Elbette bunlardan bir kısmının itibara alınamayacak şaz görüşler olduğunun da farkındadır. Ancak Başkanlık, sorumluluk sahibi bir kurum olarak fetvaya esas olan en ihtiyatlı görüşü tercih ederek imsak vakitlerini hesaplamaktadır. Başkanlığın bu tercihi, vaktin ilk sınırını tespit esasına dayanmaktadır. Bunu da bilimsel bir kriteri esas alarak gerçekleştirmektedir.
5- Diyanet İşleri Başkanlığı, imsakin belirlenmesinde bilimsel bir kriter olarak astronomik tanın başlangıcı olan 18ş’yi esas almaktadır. Böyle bilimsel bir kriter ölçü alınmadığı takdirde toplum içinde birliğin sağlanması asla mümkün değildir. Buhususta bugün şikâyet edilen tablo gibi manzaralar ortaya çıkar. Nitekim günümüzdeki uygulamalarda kimi takvimler imsak vaktini Diyanet takviminden yaklaşık 20 dakika önce başlatırken kimileri Diyanet takviminden bir saatten daha fazla bir süre sonra başlatmaktadır.
Dört mezhebe göre yatsı vakti
6- Dört mezhebe göre yatsı namazının cevaz vakti, fecri sadığa kadar devam eder. Buna göre yatsı namazının sonu ile sabah namazının başlangıç vakti arasında mühmel vakit/boşluk (ilkinin vaktinin çıkması, ikincinin vaktinin girmesi için birsüre) yoktur. Vaktin biri çıkar, diğeri girer. Buna göre, fecr-i sadık’ın zuhuru ile yatsı vakti çıkar, sabah namazı vakti girer ve oruç için imsak başlar. Bunlar arasında, fıkıh yönünden, az da olsa bir boşluk/mühmel vakit yoktur. Buna göre fecri sadık’ın ilk oluşmaya başladığı andan sonraya bırakılması, yatsı vaktinin sonu hususunda tereddüt ortaya çıkaracaktır.
Bilimsel gözlem yapıyoruz
7- Başkanlığımız ibadet vakitlerine ilişkin olarak dile getirilen her türlü görüş ve düşünceyi ciddiyetle takip etmenin bir gereği olarak imsak ve yatsı vakitlerinin bilimsel gözlem yöntemleriyle belirlenmesi için Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü ile ortakbir gözlem projesi yürütmektedir. Şu ana kadarki gözlemler Ankara Bâlâ ilçesindeki 1500 rakımlı Beynam Ormanları; Bolu Gerede İlçesindeki 1900 rakımlı Arkut Dağı ile Türkiye’nin güneyinde ve deniz seviyesindeki Mersin ili Anamur ilçesinde yürütülmüştür. Gözlem çalışmalarının insan gözüne endeksli aletlerleyapılan kısmında sonuca ulaşılmıştır. Buna göre; Başkanlık takvimlerinde hesaplanan imsak vakitleri ile fecirde ortalama tan beyazlığının başlama vakti arasında ise -0.8 +- 3.5 dakika fark görülmüştür. Bu sonuç, güneşin 17.8 derece ufka yaklaştığı zamana denk gelmektedir. Başkanlık takvimlerinde yatsı vakti için güneşin 17ş ufkun altına inişinin, imsak vakti için ise güneşin ufka 18ş yaklaşması ölçüsünün esas kabul edildiği dikkate alındığında insan gözüne endeksli aletsel rasatlarla yapılan gözlem sonuçlarının Başkanlık takviminde verilen imsak vakti ile örtüştüğü görülmüş ve bu sonuçlar Ramazandan önce Diyanet işleri Başkanımız tarafından halkımızla ve basınımızla paylaşılmıştır.
8- Araştırmanın çıplak gözle yapılan rasatlar kısmında, Diyanet İşleri Başkanlığı görevlilerinden müteşekkil denek gözlemciler tarafından 28 adet yatsı, 22 adet imsak gözlemi olmak üzere toplan 50 adet görsel gözlem yapılmıştır. Ancak ışık etkisi ve ufuk kirliliği gibi tesirler göz önünde bulundurularak; sağlıklı sonuçlara ulaşılması amacı ile çıplak gözle yapılan gözlemlere bir süre daha ve fakat mümkün mertebe ışık etkisinden olabildiğince uzak daha değişik yerlerde devam edilmesi kararına varılmıştır. Tüm gözlem sonuçları elde edildikten sonra bütün bilgiler kamuoyu ile paylaşılacaktır.Karşı görüşün bilimsel desteği yok
9- Gerek aletsel gözlemlerle ve gerek çıplak gözle yapılan rasatlarla ulaşılan sonuçlarda şu ana kadar, günümüzde seslendirilmeye başlayan ve imsakin güneşin 10ş ufka yaklaşmasından daha az bir zamana tekabül eden bir vakitte başlatılması yolundaki görüşü destekleyen en ufak bir bulguya rastlanmamıştır. Zaten söz konusu iddia sahiplerinin dile getirdiği görüşleri İslam tarihi boyunca kabul eden hiçbir ciddi ilim insanı olmadığı gibi günümüz İslam dünyasında bu alanda söz sahibi olan hiçbir ilim insanı ve astronom da benimsememektedir.
10- Şer’î vakitlerin belirlenmesi, Diyanet İşleri Başkanlığının en önemli vazifelerinden biridir. Çünkü en başta ibadetler olmak üzere Müminlerin dini hayatı ile ilgili pek çok husus, şer’î vakitlerle irtibatlıdır. Yatsı namazı vaktinin sonu, sabah namazı vaktinin ve orucun başlangıcı olan imsak vaktinin belirlenmesi de bu vazifenin bir parçasıdır. Halkımız, ibadet hayatlarıyla ilgili hususlardabir tereddüt yaşamamalı ve bu hususta Başkanlığımıza güvenmeye devam etmelidir.