GündemDiyanet İşleri Başkanlığı Cuma hutbesini yayımladı! 1 Kasım Cuma Hutbesi konusu

Diyanet İşleri Başkanlığı Cuma hutbesini yayımladı! 1 Kasım Cuma Hutbesi konusu

31.10.2019 - 17:01 | Son Güncellenme:

Cuma hutbesi Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yayımlandı. Binlerce müslüman yarın öğle namazı vaktinde kılınacak olan Cuma namazı için araştırmalarına başladı. Cuma hutbesinin konusunu merak eden binlerce mümin araştırmalarını sürdürüyor. Peki Cuma hutbesinin konusu ne?

Diyanet İşleri Başkanlığı Cuma hutbesini yayımladı 1 Kasım Cuma Hutbesi konusu

İslam aleminde çok özel bir yere sahip olan Cuma gününde yüz binlerce müslüman camileri doldurup taşıracak. Kılınacak olan dört rekatlık cuma namazının sünnetinin ardından farz olan cuma hutbesi camilerde imam tarafından okunacak. Her hafta Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yayımlanan Cuma hutbesinin bu haftaki konusu ise Dünyevileşmek Geçici Olana Gönül Vermektir

Haberin Devamı

Dünyevileşmek Geçici Olana Gönül Vermek!

Muhterem Müslümanlar!

Peygamber Efendimiz (s.a.s), Bahreyn halkıyla bir barış antlaşması yapmış ve oraya bir elçi göndermişti. Bu elçi bir müddet sonra yüklü miktarda malla Medine’ye geri döndü. Ashâb-ı kirâm merakla elçinin ve getirdiği malların etrafında toplanmaya başladı. O esnada mescitten çıkan Allah Resûlü (s.a.s), durumu görünce önce gülümsedi, sonra şu uyarıda bulundu: “Sevinin ve sizi sevindirecek nimetleri bekleyin! Vallahi sizin için fakirlikten korkmam. Ancak ben, sizden önceki ümmetlerin önüne dünya nimetleri serildiği gibi
sizin önünüze de serilmesinden, onların o dünya nimetleri için yanıp tutuştukları gibi sizin de yanıp tutuşmanızdan ve bunun onları helâk ettiği
gibi sizleri de helâk etmesinden korkarım.”

Haberin Devamı

Kıymetli Müminler!

Yüce dinimiz İslâm, hayatımızın tamamını kuşatır. Rabbimizin emir ve yasakları, dünyada sırat-ı müstakime, ahirette ise cennete ulaşmamıza vesiledir. Buna rağmen bazen bizler, dünya meşgalesine dalar, dinimizin hayat veren ilkelerini göz ardı ederiz. Peygamberimizin rehberliğinden ve
örnekliğinden uzaklaşır, İslam’ın hayatımıza anlam katan etkisini yavaş yavaş kaybederiz. Geçici olana meyleder, dünya-ahiret dengesini kaybeder, dünyevileşiriz.

Değerli Müslümanlar!

Dünyevileşmek; kişinin Allah’ı ve ahireti unutarak büyük bir hırsla dünyaya sarılmasıdır. Rabbine karşı sorumluluklarını ihmal etmesi, tamamıyla dünyaya yönelmesidir. Dinî inanç, değer ve davranışları hayatından uzaklaştırmasıdır. Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya malına düşkün olmasıdır. Yüce Rabbimiz, insanın bu yanlış tutumu hakkında şöyle buyurmaktadır: “Fakat siz dünya hayatını
tercih ediyorsunuz. Oysa âhiret, daha hayırlı ve süreklidir.”

Aziz Müminler!

Cenab-ı Hak bizleri bu fani dünyaya imtihan için göndermiştir. Müslüman elbette dünyası için çalışacaktır. Ama ahiretini de ihmal etmeyecektir. Her ne kadar asıl amaç ahiret yurdunu kazanmak olsa da dünya nimetlerinden de meşru şekilde yararlanmak esastır. Yeter ki mümin, elde ettiği imkânların mahkûmu olmasın, imkânlarını Rabbimizin rızasına uygun bir şekilde kullansın.
Nitekim Cenâb-ı Hak Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurur: “Allah’ın sana verdiğinden O’nun yolunda harcayarak âhiret yurdunu iste; ama
dünyadan da nasibini unutma. Yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya çalışma! Şüphesiz Allah bozguncuları sevmez.”

Haberin Devamı

Kıymetli Müslümanlar!

Dünyevileşmenin bize verdiği zararların başında bilinçsiz tüketim gelmektedir. Dünyanın bir köşesinde insanlar yiyecek bir lokmaya bile muhtaçken, diğer bir köşesinde israf ve savurganlık
had safhadadır. Maalesef, günümüz insanı mutluluğu tüketimde arar hale geldi. Çok ve pahalı tüketmekle mutlu olacağını zanneder oldu. Oysa aşırı ve
dengesiz tüketim, insanî ve ahlakî değerlerimizi aşındırıyor. Bilinçsiz tüketim sebebiyle birçok insan, borç ve faiz batağında bocalıyor. Nice ailede
huzursuzluk ve çaresizlik yaşanıyor. Hâlbuki Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) çağlar ötesinden insanlığı şöyle uyarmıştır: “Âdemoğlu ‘Malım, malım!’ der.
Ey âdemoğlu! Acaba yiyip tükettiğinden, giyip eskittiğinden ve âhirette karşılığını almak üzere verdiğin sadakadan başka senin malın var mı
ki?”

Haberin Devamı

Muhterem Müminler!

İsrafı iktisada, hırsı kanaate, endişeyi tevekküle, bolluğu berekete dönüştürmenin yolu dünya ve ahiret arasında denge kurmaktır. Her iki hayatımıza da hak ettikleri oranda yatırım yapmaktır. O halde, dünya hayatının göz açıp kapayana kadar geçtiğini aklımızdan çıkarmayalım. Sonsuz olan ahiret hayatımız için hazırlık yapalım. Her işimizde ve davranışımızda gösterişten uzak, sade ve mütevazı olalım. Hutbemi Yüce Rabbimizin şu ayetiyle bitiriyorum: “Ey insanlar! Allah’ın verdiği söz haktır. Sakın dünya hayatı sizi aldatmasın, o aldatıcı şeytan da Allah hakkında sizi
kandırmasın.”