13.02.2023 - 10:09 | Son Güncellenme:
KAHRAMANMARAÅž (Ä°HA)
Türkiye'yi yasa boğan depremin 7'nci gününde ekipler sahada çalışmalarına aralıksız devam ediyor. Gün geçtikçe depremin verdiği hasarlarda netleşiyor. Çok katlı yapıların olduğu şehir ve ilçelerin yanı sıra müstakil evlerden oluşan köylerinde depremle yerle bir olduğu dikkatlerden kaçmadı. İlk depremin merkez üssü Pazarcık ilçesine bağlı Ördekdede Köyü'de depremde neredeyse tamamen yıkıldı. Yıkılan evlerin enkazında kalan 33 kişi ise hayatını kaybetti. Depremde yakının kaybedenler ile enkazlardan kurtarılanlar o anları gözyaşı içinde anlattı.
Köy sakinlerinden Türkan Merter, " Yavrularımı kaybettim, hepsini kaybettim. Şaşkınım, 6 çocuğumu, torunlarımı, oğlumu hepsini kaybettim" diyerek yaşadığı acıyı anlattı.
Ailesinden 7 kişiyi kaybeden 86 yaşındaki dede Abdi Merter ise gözyaşları içerisinde," Ölsem bundan iyiydi, ölmedim ben ne yapayım, çocuklarım içinde oturuyordu iki evim de yıkıldı" diye konuştu.
Oğlu ile toprak altında kaldığını belirten Hatice Ünal ,"Beton geldi, üçgen şeklinde durmuş. Eşim beni karanlıkta saçımdan buldu, topraktan çekerek kurtardı" diyerek o anları anlattı.
Öte yandan AFAD koordinesinde köye çadırların kurulduğu ve vatandaşların ihtiyaçlarının da karşılandığı gözlendi.
KOZLUCA'DA BİR KÖY NEREDEYSE YOK OLDU
 Malatya'nın Kozluca mahallesine baÄŸlı Büyük Mahalle köyü depremde neredeyse yok oldu. 130 evden yalnızca 10 tanesinin saÄŸlam kaldığı köyde yaÅŸayan Mevlüt Çetin, "Yıkılmadıysa da evlerin bir tarafı çöktü, bir tarafı duruyor. 10 tanesi yeni yapılan tek katlı olduÄŸu için saÄŸlam ama çatlaklar var. Köy bitti. Bu köy bitti" dedi. Â
"GARAJLARDA 15-20 KİŞİ KALDIK"Â
Büyük Mahalle köyünde yaÅŸayan Mevlüt Çetin, "Köyümüzün zararı çok. Birinci depremde fazla hasar görmedi ama ikinci depremde yerle bir oldu. 100 tane evimiz varsa 99'u oturulmayacak halde. Garajlarda 15-20 kiÅŸi idare ettik. Dışarda kalanımız olmadı. Köylülerimizin ÅŸu an bir ihtiyacı yok. Sadece tek ihtiyacımız çadır. Gıda, battaniye, hepsi geldi. Enkaz altında iki tane ailemiz kalmıştı. Birini saÄŸ çıkardık, onu da sedyeyle götürdük, kapalıydı. Kayalar düşmüştü. Arabayla kendi imkanlarımızla götürdük. Cenazemiz vardı göçük altında kalan. Onu da kendi imkanlarımızla çıkartıp, defnettik" dedi.Â
"BU KÖY BÄ°TTÄ°"Â
Çetin, "Åžebeke sularımız içilmiyor. Burada bir tane kaynak suyumuz var. Köylülerimiz onunla idare ediyor. Depremden sonra sular berbat geliyor. Evler oturulmayacak halde. Barakamız var onların yanında kalıyoruz. Hayvanlarımızın yerleri var onların yanında kalmaya çalışıyoruz. Buna dua ediyoruz canımızı bir ÅŸekilde kurtardık. Mala geldi, canımız saÄŸ olsun. Bu köyümüzün 130 tane evi var. 10 tanesinde anca oturulur. Öbürleri oturulmayacak halde. Yıkılmadıysa da bir tarafı çöktü, bir tarafı duruyor. 10 tanesi yeni yapılan tek katlı olduÄŸu için saÄŸlam ama çatlaklar var. Köy bitti. Bu köy bitti" diye konuÅŸtu.Â
"3 GÃœNLÃœK BEBEK DE VARDI; Ä°STANBUL'A GÖNDERDÄ°K"Â
Ä°kinci depremin ardından yaÅŸadıklarını anlatan 54 yaşındaki Davut Ä°nkaya da, "Ä°kinci depremde 54 kiÅŸi bu barakada kaldık. Burası garajdı. Bunun üzerine brandaları çektik. Soba kurduk, sabaha kadar burada oturduk. 3 günlük bir bebeÄŸimiz vardı. Ä°smi dahi konulmamıştı. Burada ben ismini koydum, Ravza koyduk. Burası yaÅŸanacak gibi deÄŸil, Ä°stanbul'a gönderdik" dedi. Â
Â