06.03.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:
ASLIHAN ALTAY KARATAŞ/ANKARA
ASLIHAN ALTAY KARATAŞ/ANKARA- Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. Didem Behice Öztop, deprem bölgesindeki çocuklara ruhsal yönden destek sağlanması gerektiğini belirtti. Öztop, süreçten en olumsuz etkilenen kişilerin deprem bölgesinde bu duruma şahitlik eden çocuklar ve gençler olduğunu, çocukların verdiği tepkilerin yaşa göre değişebildiğini belirtti. Öztop şunları söyledi: “Küçük çocuklarda huy değişiklikleri, daha sık ağlama, korkular, anne babaya yapışma, onlardan ayrılmak istememe, huzursuzluk, hırçınlık, sinirlilik olabileceği gibi içe kapanma, donakalma gibi belirtiler de olabilir. 6 -10 yaş arası okul çağı çocuklarında da yeni korkular, ağlamalar, hırçınlık, huysuzluk, suçluluk duygusu, korku gibi belirtiler görebiliriz. Ergenler ise bu suçluluk duygusunun, korkunun yanı sıra dünyaya bakış açılarında değişiklik, güvensizlik, çaresizlik gibi duyguları yaşayabilirler. Bu süreçte onları desteklemeli ve kaygılarını dinlemeliyiz.” Çocukların yaşıtlarıyla bir araya geleceği ortamların önemini vurgulayan Öztop, “Deprem bölgesinde çocukları, psikososyal aktivitelere, oyunlara, yaşıtlarıyla bir araya gelecekleri ortamlara dahil etmeli. Gözümüzü üzerlerinden ayırmadan, onlara eşlik ederek çocukları aktivitelere dahil etmenin ve yaşıtlarıyla bir araya gelmelerinin evlatlarımıza iyi geleceğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
‘Farklı tepkiler gösterebilirler’
Türkiye Psikiyatri Derneği Ruhsal Travma ve Afet Çalışma Birimi, deprem sonrasında çocukların aşırı korku ve çaresizlik hissedebileceğini, çevresinde olup bitenleri algılayamayabileceğini, konuşmama ya da duygusal tepkilerinde azalma, donukluk, dalgınlık gözlenebileceğini, bunun tam tersine olaya ilgisiz davranma, oyun oynama, şarkı söyleme gibi davranışlar görülebileceğini bildirdi. Çocuklar için her iki tür tepkinin de doğal olduğunu ifade eden uzmanlar şunları söyledi: “Yaşanan olayı hatırlamayabilir. Deprem anını sanki yeniden yaşıyor gibi de olabilir (korkma, bağırma, titreme, çarpıntı). Yalnız kalmaktan, kapalı yerlerden, karanlıktan korkabilir. Uykusuzluk, kâbus görme, ani seslerden irkilme olabilir.”
‘Tüm bu yaşananlar senin suçun değil ki...’
Çocukların en temel ruhsal ihtiyacını “güvende olduğunu hissetmek” diye tanımlayan uzmanlar, önerilerini şöyle sıraladı:
*Çocuklarda kötü bir olay sonrasında buna kendilerinin sebep olduğuna dair düşünceler gelişebilir, yaşananların onların suçu olmadığını söyleyin.
*Çocuklarınızı yanınızdan asla uzaklaştırmayın, beslenme, barınma ve ilgi gereksinimlerini siz karşılayın.
*Çocuklarınıza yardımcı olabilmenizin ilk koşulu sizin sakin, güven verici, tutarlı olmanızdır.
*Çocuklarınızın yakınlığınıza her zamankinden daha çok ihtiyacı olduğunu unutmayın; elini tutmayı, sarılmayı ihmal etmeyin. Ama bunu aşırı bir himayeye de dönüştürmeyin.
*Çocuklarınıza yaşlarına uygun işler ve sorumluluklar vermeniz onların yararına olur.
*Deprem sırasında ve sonrasında duyduklarını, gördüklerini ve yaşadıklarını anlatması için destek olun. Kaygılarını dinleyin, yargılamadan, empatik bir şekilde cevaplayın.