25.11.2016 - 11:43 | Son Güncellenme:
İZMİR (DHA)
15 Temmuz darbe girişimi sırasında, Cumhurbaşkanı Recep Erdoğan'ın kaldığı Muğla'nın Marmaris İlçesi'ndeki otele düzenlenen saldırıyı Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş'le organize ettiği öne sürülen, Çiğli 2'nci Ana Jet Üs Komutanlığı'nın imamı Astsubay Başçavuş Zekeriya Kuzu, etkin pişmanlık yasasından yararlanmak için itirafçı oldu. Muğla'da tutuklanıp İzmir F Tipi Cezaevi'ne gönderilen 'Çiğli Paşası' Zekeriya Kuzu'nun zaman zaman ifadesine başvurulduğu ortaya çıktı.
İŞTE YAKALANMA ANI
Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) üyesi askerlerin darbe girişiminde bulunduğu gece, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Marmaris'te tatilini geçirip, ayrıldığı otele, hala orada bulunduğu düşünülerek saldırı düzenlendi. Çiğli 2'nci Ana Jet Üs Komutanlığı'ndan Marmaris'e helikopterlerle gelen Özel Kuvvetler ile Muharebe Arama Kurtarma (MAK) timleri, başarısız girişimleri sonrasında, 2 şehit veren polisin karşı ateşi sayesinde kaçtı.
Cumhurbaşkanının kaldığı otele saldıran 37 kişilik timin en önemli isimlerden birisi Hava Astsubay Başçavuş Zekeriya Kuzu, oldu. Saldırıyı Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş'le birlikte, İzmir'deki Çiğli 2'nci Ana Jet Üs Komutanlığı'nın imamı olan MAK timi komutanı Astsubay Zekeriya Kuzu'nun organize ettiği ortaya çıktı. Saldırıya katılacak özel eğitimli MAK timlerini bizzat kendisi seçen Zekeriya Kuzu'nun, rütbesi düşük olmasına rağmen ana jet üssündeki FETÖ/PDY üyesi askerlerin başında olduğu ortaya çıktı. Astsubay Zekeriya Kuzu'nun üsteki lakabının da 'Paşa' olduğu, MAK timi komutanlığının yanı sıra diğer birimlerden de sorumlu olduğu, personele ilişkin kararlarda etkili olduğu da öne sürüldü.
SALDIRIDAN 11 GÜN SONRA MENFEZ İÇERİSİNDE YAKALANDI
En tehlikeli firari olarak aranan Zekeriya Kuzu ve yanındaki diğer askerler, günlerce Marmaris ormanlarında komando birliklerince arandı. Zekeriya Kuzu, saldırıdan 11 gün sonra, Marmaris Çetibeli bölgesinde karayolu altındaki menfezde, Cumhurbaşkanı'nın kaldığı otele yönelik saldırıya katılan diğer askerlerle bitkin halde bulundu. Saçı sakalı birbirine karışan Zekeriya Kuzu'nun ve yakalanan askerlerin, FETÖ'yle bağlantıları sayesinde bulundukları görevlere atandıkları, eğitim almadan da almış gibi gösterildiği ileri sürüldü. Zekeriya Kuzu ile Binbaşı Taner Berber, Astsubay İlyas Yaşar, Astsubay Gökhan Güçlü, Hava Piyade Kıdemli Çavuş Erkan Çıkat, Hava Piyade Kıdemli Çavuş, Ömer Faruk Göçmen ile Hava Piyade Kıdemli Çavuş Abdülhamit Gül Erdem, diğer askerler gibi Muğla'da tutuklandı, ardından İzmir F Tipi Cezaevi'ne gönderildi.
ETKİN PİŞMANLIKTAN YARARLANDI
Yakalanan Zekeriya Kuzu, daha az ceza almak amacıyla etkin pişmanlık yasasından yararlanmak için başvuruda bulundu. FETÖ/PDY soruşturmasını yürüten İzmir Emniyeti Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin zaman zaman, halen İzmir F Tipi Cezaevi'nde tutulan ve itirafçı olan Kuzu'nun ifadesine başvurduğu ortaya çıktı. Kuzu'nun, FETÖ/PDY'ye yönelik araştırmalarında elde edilen yeni bilgiler doğrultusunda polisin sorularını yanıtladığı ifade edildi.
Astsubay Zekeriya Kuzu'nun, hem Çiğli Ana Jet Üs Komutanlığı'nda yaşananlarla, hem de bağlantıda olduğu kişilere yönelik bilgiler verdiği öğrenildi.
Üssün 'Paşa'sı olarak bilinen Zekeriya Kuzu, yakalandıktan sonra poliste ve mahkemede verdiği ifadesinde, Marmaris'te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik saldırının ayrıntılarını anlatmıştı. Zekeriya Kuzu, saldırı yerinden kaçtıktan sonra bir süre dinlendikleri yerde Yüzbaşı İsmail Yiğit'in kendilerine "Buradaki herkes hizmet hareketinden mi?" sorusunu yönelttiğini, kimsenin itiraz etmediğini, timdeki herkesin hizmet hareketinden olduğunu tahmin ettiğini ifade etmişti.
FETÖ'yle ilgili sorularını da yanıtlayan Zekeriya Kuzu, "2007 yılında yapı ile temasım oldu. Bu kişiyle zaman zaman personel ile ilgili benden bilgi alıyordu. Benim ya da onun evinde buluşuyorduk. Astsubaylar isteklerini ve şikayetlerini bana söylüyorlardı. Ben de bunları üs komutanına iletiyordum. FETÖ içerisinde bağlantıda olduğum kişinin bana verdiği bilgilerin çoğu doğru çıkıyordu. Bana 'Dışarıda birbirimizi görsek bile tanımazlıktan geleceğiz' diyordu. 'Telefon sıkıntılı, görüşmeler yüz yüze olacak' diyordu. Üs komutanı bana 'Bir personelin yerini değiştir' dediği zaman ben de bu kişiye soruyordum. Ve onun önerdiği kişiyi atıyordum. Sadece Tosun Albay direniyordu. Bana 'İşyerinde fazla sivrilme rengini beli etme' diye tavsiyelerde bulunuyordu. Üste olan her türlü durumu o kişiye anlatıyordum" demişti.