15:00CHP Grup Başkanvekili Ali Topuz, İBDA-C örgütünün ''İslami Büyük Doğu Derneği'' ile Milli Selamet Partisi Gençlik Kolları'nın kurduğu Akıncılar Birliği'nin biraraya gelmesinden oluştuğunu bildirerek, ''Başbakan Erdoğan, İBDA-C'nin ilk yöneticilerinden biridir'' görüşünü savundu. Topuz, 2002 seçiminden sonra ''Karşı devrim hareketi''nin iktidara geldiğini öne sürdü.
Topuz, Parlamento'da düzenlediği basın toplantısında,
son terör olaylarından sonra ortaya atılan ''Nereden çıktı bunlar?'' sorusunun yanıtlarının aranması için geçmişe bakılması gerektiğini söyledi. Türkiye Cumhuriyeti'nin bir devrim hareketi olması nedeniyle karşı devrim hareketlerini beraberinde getirdiğini kaydeden Topuz, 1950 seçimlerinden sonra ülkenin, ''adım adım dinin etkilerinin hakim olduğu bir modele sürüklendiğini'' söyledi.
Eski Başbakanlardan Adnan Menderes'in ''Laiklik'' ilkesini halkın benimsemediği ilkelerden biri olarak ilan ettiğini, 1976'da dönemin MSP'li
Devlet Bakanı Hasan Aksay'ın Uluslararası Siret Kongresi'nin devlette dini rejim kurallarının hakim olmasını kabul ettiğini, 1980'den sonra da dönemin yöneticilerinin ''Bilerek veya bilmeyerek'' atamalarda büyük yanlışlar yaptıklarını anlattı.
Topuz, 2002 seçimlerinden sonra ''Karşı devrim hareketinin'' iktidara gelerek düzeni, rejimi tümden değiştirmeye dönük hazırlıklar içine girdiğini savunarak, şunları söyledi:
''Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin gücünü zayıflatmaya dönük her türlü girişim, sözde demokrasi, insan hakları, çağdaşlık adına yürütülmektedir. İsmet İnönü, Cumhuriyet'in 50. yılında (Cumhuriyet için bir tehlike görüyor musunuz?) diye sorulduğunda (Cumhuriyet'in temelleri sağlamdır. Ancak demokrasi, insan hakları ve özgürlükler adına Cumhuriyet'in temeline dinamit koymak çok kolaydır. Devlet adamlarının bu konuda dikkatli olması lazım) demiştir. Devleti yıkmak, rejimi yıkmak için ya sokaktan gelinir, ihtilal yapılır veya o sistem kendi kuralları ile ele geçirilir, geçirildikten sonra yapılır.'' Topuz, kapatılan FP Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın partisinin grup toplantısında söylediği ''Devrim kanla mı, kansız mı olacak?'' sorusunun da bundan kaynaklandığını söyledi.
''GEÇMİŞ İLİŞKİLERİNİ UNUTMADI'' Grup Başkanvekili Topuz, uluslararası boyutta bir büyük terör için Türkiye'nin alan seçilmesinin nedeninin, ülkede oluşturulan platformun böyle bir eylemi kolaylıkla ortaya koymaya olanak sağlamasından kaynaklandığını kaydetti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ''İslami terör kanıma dokunuyor'' demesinin altında ''Geçmiş dönemdeki ilişkilerini unutmamasının'' yattığını savunan Topuz, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Başbakan ne kadar (Değiştim) derse desin, değişmediği dönemde yaptıklarını hatırladığımızda benim de tüylerim diken diken oluyor. (Hedefe ulaşmak için gerekirse papaz elbisesi bile giyerim) demişti.
Türkiye böyle bir başbakanla yönetiliyor. Üstelik Başbakan İBDA-C'nin başlangıçtaki yöneticilerinden biridir. (İslami Büyük Doğu) Necip Fazıl Kısakürek'in düşüncelerini yansıtan bir dernektir. Akıncılar Birliği de 80 öncesinin MSP Gençlik Kolları'nın kurduğu dernektir. Bu iki dernek birleşmiştir, İBDA-C' yi oluşturmuşlardır, yani İslami Büyük Doğu Akıncılar Cephesi. İlk yöneticilerinden birisi de Sayın Erdoğan'dır. İBDA-C davasından sanık olanları belediyede istihdam etmiştir. Müslüman Kardeşler örgütünün bazı toplantılarının masraflarını belediyeye bağlı şirketlerden finanse eden odur. El Kaide örgütünün çok önemli bir liderinin dizinin dibinde çözüp ondan nasihat alan odur.'' Topuz, 1950'den başlayarak devam eden, 1970'li yıllarda örgütlenme aşamasına gelen, 2002 yılında ''Devleti yönetme hakkını demokrasiden yararlanarak elde eden'' bu hareketin, hesabını veremeyeceği bir geçmişten geldiğini öne sürdü.
''BİZE KANIT GÖSTERMELERİ LAZIM'' Terörün bu niteliği ile ortaya çıkmasının bu konuların üzerine objektif şekilde yönelmeyi zorunlu kıldığını kaydeden Topuz, bu açıklamaları teröre karşı ulusal bütünlük yakalama isteğiyle yaptığını bildirdi.
Topuz, ''Eğer değişmişlerse geçmişte cereyan eden bu gelişmelere karşı aydınlık bir kafayla bakma durumuna gelsinler ve hep beraber Türkiye'nin rejimine karşı sürdürülen olumsuz etkileri ortadan kaldıracak tedbirleri birlikte alalım'' dedi. Bunun yapılmaması durumunda ''Niyetlerimizi sorgulamaya hakkınız yok'' diyemeyeceklerini bildiren Topuz, ''Onların niyetlerinden emin olabilmemiz için bize kanıt göstermeleri lazım'' diye konuştu.