GündemCHP lideri Özel: Türkiye'de eğitimin özelleşmesi geri dönemeyecek noktada

CHP lideri Özel: Türkiye'de eğitimin özelleşmesi geri dönemeyecek noktada

19.10.2024 - 13:39 | Son Güncellenme:

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Belki Türkiye'de eğitimin özelleşmesi kolay kolay geri dönemeyecek bir noktaya geldi. Ama buna bir yerde 'dur' demek lazım. Maliyeti ne olursa olsun bunun artısını eksisini hesaplayıp, artık bu özelleştirmeyi, özelleşmeyi, bu paralı eğitimi, bu parası olanla olmayan arasında hayata kapatamayacağı kadar büyük bir farkla geriden başlayan sistemi komple değiştirmek gerekiyor" dedi.

CHP lideri Özel: Türkiyede eğitimin özelleşmesi geri dönemeyecek noktada

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin Ankara'nın Elmadağ ilçesindeki Hasan Ali Yücel Kültür Evi'nde düzenlediği 'Eğitim Zirvesi Çalıştayı'na katıldı. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın da katıldığı çalıştayda konuşan Özel, Türkiye'de yapılan anketlerde yüzde 85 oranında velilerin çocuklarının aldığı eğitimden memnuniyetsiz olduğunu söyleyerek, "Bir mesele ne kadar ticarileşirse, eğitimde kurumla veli arasına ya da öğretmenle öğrenci arasına paranın olduğu bir şeyler girerse orası yozlaşıyor, bozuluyor ve savruluyor. Bu yüzden elbette çok sayıda özel eğitim kurumu var. Belki Türkiye'de eğitimin özelleşmesi kolay kolay geri dönemeyecek bir noktaya geldi. Ama buna bir yerde 'dur' demek lazım. Maliyeti ne olursa olsun bunun artısını eksisini hesaplayıp, artık bu özelleştirmeyi, özelleşmeyi, bu paralı eğitimi, bu parası olanla olmayan arasında hayata kapatamayacağı kadar büyük bir farkla geriden başlayan sistemi komple değiştirmek gerekiyor. Hemen olmayacak; ama bizim iktidarımızda, geldiğimiz günden sonra eğitim asla bir gün öncesine göre daha ticari olmayacak. Her gün bu ticari eğitimden adım adım kamusal, eşit, kaliteli ve ayrımsız bir eğitim politikasına ve öğretim düzeyine dönmek durumundayız. Bir günde özel okulları kamulaştıramazsınız" dedi.

Haberin Devamı

'SINIFLARIN ÇOCUKLARI VAR'

Özgür Özel, Hasanoğlan Köy Enstitüleri'nin olduğu tarihi mekanda olduklarını belirterek, "18 Mayıs'ta ilk önce İstanbul'da atanmayan öğretmen sorununu görünür kılmak ve bir zorlamayla hayata geçirilmeye çalışılan '10 günde görüş bildirin' dedikleri bir küstahlıkla karşı karşıya kaldığımız müfredat meselesini gündeme getirmiştik. 18 Temmuz'da 24 saat süren bir milli eğitim maratonunda bize zaman ayırabilen herkes 24 saat boyunca Anıtpark'ta sözünü söyledi, itirazını yaptı ve önerisini dile getirdi. 5 Ağustos'ta eğitim sendikalarının yöneticileriyle bir araya geldik ve onlarla 1 günlük bir çalışma yapıldı. Nitelikli eğitime ulaşmanın sınıfsal bir soruna dönüştüğü tespitinde herhalde artık kimse itiraz edemiyor. Çocuğun sınıfı yok; ama sınıfların çocukları var Türkiye'de. Sınıfların çocukları birbirinden çok farklı nitelikte, kalitede eğitim alıyorlar. Bakanlık bile sınav başarılarında ailelerin sosyoekonomik durumunun etkili olduğunu bir tespit olarak paylaşıyor. Devlet okullarındaki eğitim kalitesine maalesef güven duyulmuyor. Türkiye'de yabancı dil eğitimine ayrılan süreye, emeğe, öğretmenlerin emeğine, velilerin niyetine, öğrencilerin gayretine rağmen doğru bir yabancı dil öğretim planı olmayıp, uygulanamadığı için şu anda öğrencilerimiz defalarca hazırlık okuyor. Dünyada mesleğini yapmak istediğinde mutlaka yeniden bir yabancı dil eğitimine, yurt dışında dil okuluna ihtiyaç duyulan örnekler var etrafımızda" diye konuştu.

Haberin Devamı

'TAMAMI MALZEME İSTEDİLER'

Özgür Özel, okullardaki temizlik konusuna da değinerek, "Yazın ortasında hijyen ile ilgili tehlike görüldü. Çok sayıda belediye başkanımız, bu işleri engellemeler olmadan yaptı. Yaz boyunca şu kadar okul boyadık, temizledik, yaptık. 'Çocuk mahremiyetine saygılı; video falan çekmeden, patırtı, gürültü olmadan, okullara gidin, ihtiyacı tespit edin ve en yakın belediyeyi harekete geçirin' dedik. Türkiye'de çok az okul gerçekten ihtiyaç duymuyordu. Geri kalan hepsinin ihtiyacı vardı. Tamamı malzeme istediler. Erişilen okulların neredeyse dörtte üçü 'Aman bu okulu temizleyin. Çok büyük hizmet olur' dediler. Maalesef öğrenilince, duyulunca, haber olunca onlar 'Sakın ha temizletmeyin. Bu işi devlet yapamıyor, belediyeler yapıyor dedirtmeyelim' dediler" dedi.

Haberin Devamı

'O HASTANELERİ KAMULAŞTIRALIM'

Özgür Özel, çalıştayda, 'Yenidoğan Çetesi' soruşturmasına ilişkin de konuştu. Özel, şüpheliler arasında CHP'li belediye meclis üyesi olduğu yönünde haberler yapıldığını söyleyerek, "Bu işin içinde değil, 10 kilometre kenarında bir CHP'li varsa onu partide tutan namussuzdur. Bu işin içinde birisi varsa şu anda Sağlık Bakanı, İstanbul Sağlık Müdürüyken 'Biz ihbar etmiştik' diyor; kendisini temize çıkaracak. Mayıs 2023'te ilk şikayet gitmiş, Ekim 2024'e kadar geçen sürede hiçbir şey yok. Soruşturmayı yapan savcıyı tehdit edecek kadar bütün bilgilere ulaşmış çete. Düne kadar aramızda dolaşıyor caniler. Bu iş yapılırken eski Sağlık Bakanının hastanesi işin tam göbeğinde, denetleyecek sağlık müdürlüğünde oturan kişi Sağlık Bakanlığı'nın tepesinde, işin içinde bunların atadığı adamlar var; dönüp biz bir şey demiyoruz. Bir sorumlu aranıyorsa Sağlık Bakanı falan da değil 'Sorumlusu benim ben' diyendir. Her imzayı atmayı biliyorsun, 'Ekonomistim' diyerek faiz belirliyorsun, şirket yönetir gibi dış politika yönetiyorsun, her işi sen biliyorsun; bu iş olunca kenara çekiliyorsun. Getirin o hastanelerin hepsini bir gecede kamulaştıralım Meclis eliyle. Özel hastaneymiş. Bu işe karışan özel hastanelerin tamamının bugün ruhsatları askıya alınmalı. Her yere kayyım atıyorsun ya; devlet eliyle kayyım atanmalı, yasal düzenleme salı günü Meclis'ten oy birliğiyle geçirilmelidir. Bir tane DEM'li bulmuş, bir tane CHP'li bulmuş. Alnını karışlarız o CHP'linin. 22 yıllık iktidarın sonunda sorumluğu bize doğru ittiriyorlar. Üzerimize ne düşerse yapacağız. Bu işe bulaşan kimi kayırıyorsanız, kimi dokunulmaz kılmaya çalışırsanız, iki elimiz onun da sizin da yakanızdadır. Her şeyi biliyorsan bu işi de çözeceksin" ifadelerini kullandı.