31.03.2022 - 09:15 | Son Güncellenme:
Alper KORKMAZ - Savaş ATAK-Ali AKSOYER- Hüseyin ÇAKMAK / İSTANBUL (DHA)
Çatalca Çanakça Mahallesi'ndeki tarlada, 2008 yılında define arayan bir grup, mezar taşlarını fark etti. Defineciler alanın bir şehit mezarlığı olduğunu düşünerek durumu mahalle muhtarına bildirdi. Kestanelik muhtarı Mehmet Çakır alana giderek incelemelerde bulundu. Alanda bazı kabirlere ve kabir taşlarına rastlandı.
DEDELERİNİN MEZARI ÇIKTI
Muhtar Çakır, şehit olduğu düşünülen bir mezar taşının yazılarını bir uzman yardımıyla okuttu. Mezarın, Lermioğulları sülalesinden Hasan oğlu Derviş'e ait olduğunu ortaya çıktı. Araştırmalar sonucunda aile üyelerinin Trabzon Maçka ve İstanbul'da yaşadığı öğrenildi. Lermioğlu ailesinin iddiasına göre dedeleri Hasan oğlu Derviş, Birinci Balkan Savaşı'nda şehit olmuştu ve aile yıllardır kayıp olan mezarı arıyordu. Aile bireyleri Çatalca'daki büyük dedelerinin kayıp mezarına gitti. Muhtar tarafından alan temizlenerek çitle çevrildi. Bayrak dikildi. Mezarlık, "Kestanelik Asımpaşa Şehitliği" adıyla anılmaya başlandı.
DUVAR ÖRÜLDÜ, YÖN TABELALARI KONULDU
Mezarlık alanı 2014 tarihinde Çatalca Kaymakamlığı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin destekleriyle duvarla çevrildi. Çevre düzenlemesi yapılarak kapıya "1912 Balkan Savaşları Kestanelik Asımpaşa Şehitliği" yazılı mermer tabela yerleştirildi.
Eski bir mezar taşı bulunması sonrasında İlçe Kaymakamlığı tarafından "Kestanelik Asımpaşa Şehitliği" adı altında mezarlık inşa edilmesiyle ilgili tarla sahibi N.K., 2016 yılında "Taşınmaza müdahalenin men'i, haksız işgal tazminatı ve haksız inşaatın yıkımı" talebiyle dava açtı. Davanın sonuçlanmasının ardından mezarlık çevresindeki duvarlar, yön, kapı ve mermer yazılar kepçeyle yıkıldı.
"BU ŞEHİTLER NEDEN ÖLDÜ?"
Mahallede 25 yıldır muhtarlık yapan Mehmet Çakır yıkıma tepki gösterdi. Durumdan büyük üzüntü duyduğunu dile getiren Çakır, "Burada 34 tane şehidimiz var. 2'sinin ismi belli diğerlerinin belli değil. Burası daha sonra birisine satılmış. Alan kişi burada benim yerimi işgal ettiler diye dava açıyor. Genelkurmay'a soruyorlar. 'Burada şehitlik var mı' diye, 'Bize ait şehitlik yok' cevabı geliyor. Burayı adama temizleyip verin deniyor. Mahkeme kararıyla dün burasını yıktılar" dedi.
"HABER BİZİ ÇOK ÜZDÜ"
Mezarlıkta dedesinin mezarı bulunan Selim Lermioğlu ise, "1912 yılı Balkan Savaşları'nda dedem şehit düşüyor. Arkadaşları tarafından künyesi bir taşa yazılarak şehit düştüğü yerde defnediliyor. 102 yıl sonra defineciler kazı yaparken bu taşı buluyorlar ve köy muhtarı Mehmet Çakır'a haber veriyorlar. Köy muhtarı da gelip burayı inceliyor ve tel örgü ile çevirip Türk Bayrağı asıyor. Muhtarın haber verdiği yetkililer, Çatalca Kaymakamlığı, İBB Mezarlıklar Daire Başkanlığı ile birlikte burasının düzenlemesini yaparak 17 Kasım 2014 yılında devlet töreni ile 'Şehitlik' olarak açılışını yapıyorlar. Şimdi almış olduğumuz bir haber bizi çok üzdü. Bu şehitliğin bulunduğu arazi bir vatandaşın tapulu arazisinin içinde yer alıyormuş. Bundan dolayı mahkemeden şehitliğin yıkılması kararı çıkartıldığını ve buranın çevre duvarlarının yıkıldığını öğrendik.. Yetkililerden buranın tekrar istimlak edilip, şehitlik olarak ilan edilmesini talep ediyoruz" şeklinde konuştu.
ÇATALCA KAYMAKAMLIĞI AÇIKLAMA YAPTI
Yıkımın ardından Çatalca Kaymakamlığı konuya ilişkin açıklama yaptı. Davaya ilişkin bilgilerin paylaşıldığı açıklamada, "Milli Savunma Bakanlığı Arşiv Müdürlüğü'ne yazılan Mahkeme müzekkeresine verilen cevapta Hasan oğlu Derviş'in 18/08/1331 tarihinde Tifus hastalığından öldüğünün tespit edildiği bildirilmiştir. Yine Yerel Mahkeme tarafından İstanbul Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar Müdürlüğü'ne yazılan müzekkere cevabında; Çatalca ilçesi 4224 nolu parselde Kestanelik Asımpaşa Tabyası Şehitliği isminde mezarlık olduğunu, buranın kim tarafından yapıldığına dair ellerinde belge bulunmadığını, kamulaştırma yapıldığına dair belge olmadığını, anılan mezarlıkta ismi geçen Derviş Bin Hasan yazılı şahsa ait başka bir mezar yerinin olup olmadığının tespit edilemediği bildirilmiştir" denildi.
"ŞEHİTLİK OLDUĞUNA DAİR DOSYADA HİÇBİR DELİL BULUNMADI"
Açıklamanın devamında Milli Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı'na ait mahkemece yazılan müzekkere cevapları arasında mevcut 182 şehitlik arasında böyle bir şehitliğin bulunmadığı belirtilerek, "Yine Mahkemece yapılan kapsamlı araştırmalar doğrultusunda Kültür Turizm Bakanlığı 1 numaralı Koruma Kurumuna yazılan müzekkere cevabında ise; dava konusu 4224 numaralı parsel üzerinde yapılan şehitlik alanına ilişkin iletilen belgelerde "alanın şehitlik olduğuna ilişkin yeteri kadar bilgi ve belgeye rastlanılmadığından 2863 Sayılı Yasa kapsamında korunması gereken kültür varlığı olarak tescil talebinin uygun olmadığı, Mahkemeye bildirilmiştir.
Dolayısıyla Mahkeme tarafından toplanan deliller ve dosya kapsamı doğrultusunda; N.K.'ye ait bahse konu taşınmazın gerçekten şehitlik olduğuna dair dosyada hiçbir delilin bulunmadığı, sadece bir tane taş ile bir alanın şehitlik ilan edilemeyeceği ve etrafının duvarlarla çevrilemeyeceği, bu durumun mülkiyet hakkına açıkça müdahale olduğu, dava konusu taşınmaza yönelik herhangi bir kamulaştırma kararı da alınmadığı ve kamulaştırılmasına da karar verilmediği, Çatalca İlçe Kaymakamlığı tarafından şehitlik olduğu gerekçesiyle İBB kanalı ile davacının taşınmazına yapılan müdahalenin haksız olduğu, davacının yıkım talebinin haklı olduğundan bahisle "davanın kabulü ile N. K.'ye ait taşınmaz içerisinde Şehitlik olarak kullanılan alan olarak gösterilen 429,21 m2'lik kısmına müdahalesinin men'ine, karar kesinleştiğinde taşınmaz üzerinde bulunan duvar, parapet ve kapının kal'ine (yıkımına) karar verilmiştir" ifadelerine yer verildi.