04.01.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:
Elif Altın / Tekirdağ - Çerkezköy Devlet Hastanesi’nde kendisini ‘pratisyen hekim’ olarak tanıtan, sahte diploma ile görev yaptığı anlaşılınca tutuklanan ve hakkında 13 yıla kadar hapis istenen Ayşe Özkiraz hakim karşısına çıktı. Özkiraz savunmasında, “Söylediğim yalanlardan dolayı, özür diliyorum. Eğitimime devam etmek istiyorum. Gerçek doktor olmak istiyorum” dedi. Diğer doktorların şüphelenip, şikayette bulunmasıyla gözaltına alındıktan sonra sahte diploma ile hastanede görev yaptığı anlaşılan 20 yaşındaki Özkiraz, 25 Ekim’de tutuklanmıştı. Çerkezköy Cumhuriyet Başsavcılığı, Ayşe Özkiraz hakkında, ‘resmi belgede sahtecilik’, ‘özel belgede sahtecilik’, ‘yetkisiz hekimlik suçlarını düzenleyen 1219 sayılı kanuna muhalefet’ suçlarından 13 yıla kadar hapis istemiyle dava açmıştı.
Çerkezköy 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Özkiraz cezaevinden SEGBİS yöntemiyle katıldı.
‘Bir kez dikiş attım’
Kimlik tespitinde lise mezunu olduğunu söyleyen Özkiraz, “Yurtta kalmak için kendi kimliğimi ve adli sicil kaydı verdim. Öğrenci kimliğini hiç kullanmadım. Fakülte ve hastane içiçeydi. Girişte kontrol yoktu” dedi. Hakimin, “hangi derse gireceğini nasıl belirliyordun?” Sorusu üzerine Özkiraz, “Öğrencilerin oluşturduğu whatsapp grubuna katıldım. Dersleri oradan öğreniyordum. Kaç adet kimlik kartı bastırdığımı hatırlamıyorum. Doktorlar muayene yaparken ben izliyordum. Çerkezköy’e döndüğümde çocuk doktorunun yanına gittim. Çocuk cerrahisine ilgi duyduğumu söyledim. Kendi hazırladığım TUS sonucunu gösterdim. İzin verdiler” dedi.
Bir kez bir hastaya dikiş attığını söyleyen Özkiraz, “Doktor bey bana yastık üzerinde dikiş çalışabilirsin dediği için yastık üzerinde dikiş çalışıyordum” dedi. Kendisine bir anlık hevesle doktor kaşesi bastırdığını söyleyen Özkiraz, “Kaşeyi hiç kullanmadım. Doktor beyin odasında kaldı. Ben hiç reçete düzenlemedim. Ameliyatlarda ben sadece doktor beyin yanında duruyordum. Fotoğrafta temas etmiş gibi görünsem de temas etmedim” dedi. Girdiği ameliyatlarda hiçbir müdahalede bulunmadığını söyleyen Özkiraz, “Sadece poz veriyordum. Yeşil ameliyat önlüğünü onlar veriyordu” şeklinde konuştu. Tahliyesini isteyen Özkiraz, “Ben söylediğim yalanlardan dolayı, ailemden, sevdiklerimden ve sizlerden özür diliyorum. Eğitimime devam etmek istiyorum. Gerçek doktor olmak istiyorum. Ben cezaevinde betonda yatarak cezamı ödedim” dedi.
Tanık sekteret Tülinay A., “Sanık üzerinde doktor kıyafetiyle geldi. Kendisini doktor olarak tanıttı. Doktor beye “Sizi özellikle seçtim, sizi araştırdım. Çok iyi cerrahmışsınız, yanınızda gözlem yapabilir miyim?” dedi. Telefonundan bazı belgeler gösterdi. Doktor bey de izin verdi. Bir gün ‘benim doğum günüm’ dedi. Sabah elinde pasta ile geldi. Öğleden sonra üzerinde, ‘çapanın gururu’ yazan bir çelenk geldi” diye konuştu.
Tanık doktor Murat K., “Asla hasta muayene etmedi. Ben hastamı kimseye dokundurtmam. Sanık bana gelmeden 5-6 ay önce kendisini acilde başhekim yardımcısıyla gördüm. Başhekim yardımcısı E. ‘Sanığın yeni mezun olduğunu, gözlem yapacağını’ söyleyerek ‘Yardımcı olalım’ dedi. Sonra bana geldi. TUS sonucunu gösterdi. 28 yıllık doktorum benim bu kadar fotoğrafım yok. Sürekli fotoğraf çekiniyordu” dedi. Tanık olarak dinlenen Özkiraz’ın eski erkek arkadaşı astsubay Tekin K. de “Vedat isimli bir kişi beni aradı. Ayşe’nin doktor olmadığını, 2 aydır kendisiyle görüştüğünü söyledi. Ben de hastaneyi arayarak durumu söyledim” dedi. Ara kararını açıklayan mahkeme, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek diğer tanıkların dinlenmesi için duruşmayı 30 Ocak tarihine erteledi.