22.02.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
MELTEM GÜNAY İstanbul
Avrupa İstatistik Ofisi, Avrupa’daki en yüksek kadın bilim insanı ve mühendis oranına sahip ülkenin Norveç olduğunu açıkladı. Bu verilere göre Norveç’te yaşayan kadınların yüzde 55’i bilim insanından ve kadın mühendislerden oluşuyor. Norveç’in hemen ardından Litvanya, Letonya ve Danimarka geliyor. Türkiye ise kadın bilim insanı ve mühendis sayısında 35 ülke içerisinde 17. sırada yer alırken, en kötü ülkeler arasında geçen senenin verilerine göre düşüş yaşayan Finlandiya, Macaristan ve Lüksemburg bulunuyor. Türkiye’de kadınlar, bilim dünyasında ve mühendislik alanlarında cam tavanları kırarken özellikle genç bilim kadınları, ‘Cam tavanları yerle bir ediyoruz, biz de varız’ diyor.
5 yılda yüzde 40 artış
Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Selmiye Alkan Gürsel, son 5 yılda kendi üniversitelerinde bilim, mühendislik, teknoloji ve matematik (STEM) alanlarında okuyan kız öğrenci sayısının yüzde 40 arttığını belirtti. Prof. Dr. Gürsel, Sabancı Üniversitesi’nde kız öğrencilerin STEM alanlarına ilgilerinin hem lisans hem de lisansüstü seviyelerinde sürekli olarak arttığını söyledi. Gürsel, 2016’dan bu yana fakültlerindeki kız öğrenci sayısının lisans alanında yüzde 35, lisansüstü alanda ise yüzde 45 artış gösterdiğini vurgulayarak, “Kız öğrencilerin STEM alanlarında aktif şekilde yer almaları hem bilimin gelişimi hem de sürdürülebilir kalkınma için oldukça önemli. Kadınların aktif katılımı; farklı perspektiflerin ve yaratıcılıkların yaygınlaştırılmasını, bu alanlarda dünyayı değiştirme ve yenilik yapma kapasitemizin artırılmasını, bilim ve teknolojiyi uyum içinde kullanabilen nesillerin yaratılmasını sağlayacaktır” dedi.
Bilgisayar ve mekatronik...
Kız öğrencilerin sayılarında en yüksek artışın lisansta Bilgisayar Bilimi ve Mühendislik ile Mekatronik Mühendisliği programlarında; yüksek lisansta ise Malzeme Bilimi ve Nano Mühendislik, Moleküler Biyoloji, Genetik ve Biyomühendislik, Üretim Mühendisliği, Mekatronik Mühendisliği ve Matematik programlarında olduğunu belirten Prof. Dr. Gürsel, kadın doğasında var olan çok yönlü, eleştirel ve yaratıcı düşünmenin bilimin gelişimine önemli bir katkı sağalayacağına dikkat çekti.
Avrupa Moleküler Biyoloji Örgütü’nün genç bilim insanlarına verdiği EMBO Young Investigator Ödülü’nü alan ilk Türk bilim insanı olan Koç Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü’nden Doç. Dr. Elif Nur Fırat Karalar da, “Başarılı kadınlar yürüdükleri yolda yaşadıkları zorlukları anlattıkça onları örnek alan genç kadınların sayısı da artıyor ve onlar da cesaretleniyor. Kariyerleri süresince nasıl engelleri aştıklarını bildiklerinde, benzer zorluklarla karşılaşan genç kadınlar bunları aşma gücünü bulabiliyor” dedi. Türkiye’ye 6 yıl önce döndüğünde bilimsel araştırmalar konusunda endişeleri olduğunu ifade eden Karalar şunları anlattı:
“O zaman alanında çok başarılı bir kadın hocayla konuşup ona endişelerimi anlatmıştım. O da bana yaşadığı zorlukları ve bunları nasıl aştığını anlattığında, kaygılarımda yalnız olmadığımı fark etmiştim. Zira, insan yaşadığı zorluklarda bu sorunu yaşayan tek kişi olmadığını bilirse mücadele gücünü çok daha kolay bulabiliyor. Kariyerinin başında olan mühendisler, bilim insanları rol modellerinin de zorluklarla boğuşarak ilerlediğini fark ettiğinde kendilerine güvenleri ve ‘Ben de yapabilirim’ motivasyonu geliyor. Kadınlar artık cam tavanları yerle bir ediyorlar.”
Almanya ve Fransa’dan fazla
Avrupa’da en yüksek kadın bilim insanı ve mühendis oranına sahip ülkenin Norveç olduğu belirtilen araştırmada, Türkiye bu alanlarda İtalya, Fransa, Almanya gibi ülkeleri geride bıraktı. Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin 31 Aralık 2019 rakamlarına göre, Türkiye’de toplam 579 bin 868 mühendis bulunurken bunun yalnızca 133 bin 44’ü yani yüzde 23’ü kadın. Kadınların en çok tercih ettiği alanlar inşaat, ziraat ve gıda olarak sıralanıyor.
TÜBİTAK DESTEKLİYOR
TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, 11 Şubat Uluslararası Bilimde Kadın ve Kız Çocukları Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, TÜBİTAK’ın bilim insanlarına yönelik destek programları kapsamında desteklenenler arasında kadınların oranının geçen yıl yüzde 58 olduğuna dikkat çekerek, “TÜBİTAK ödülü kazanan bilim kadınlarımızın sayısında son yıllardaki artış da bizlere gurur veriyor. Stajyer Araştırmacı Burs Programı kapsamında desteklenen 1500 lisans öğrencisinin 793’ünün kadın olması, kız çocuklarının bilim ve teknoloji alanındaki mesleklere yönelme isteğinin bir diğer kanıtı. Daha fazla kız çocuğunu bilim ve teknolojiye yönlendirmek, onları teşvik etmek için desteklerimizi artırarak sürdüreceğiz” dedi.