03.12.2022 - 09:34 | Son Güncellenme:
Türkoğlu ilçesi Yeşilyöre Mahallesi'nde yaşayan 19 yaşındaki cam kemik hastası İkra İmalı, 1 buçuk yıl Türkoğlu'nda bir rehabilitasyon merkezinde fizyoterapist desteği alarak, ayaklarının üzerine basmaya başladı. Kendisi gibi cam kemik hastası olanlara bu yolda kararlı ve inanmaları gerektiğini söyledi.
19 yaşından sonra ilk defa da desteksiz bir şekilde ayaklarının üzerine basmaya başladığını söyleyen İkra İmalı, "Ben 19 yaşındayım ve cam kemik hastasıyım. Bir buçuk yıldır rehabilitasyon merkezinde eğitim alıyorum. Buraya geldiğimde kendimde o gücü görmüyordum. Sadece emekliyordum. Özel ihtiyaçlarım da annemden, babamdan ve kardeşlerimden destek alıyordum. Buraya geldikten sonra ayaklarıma, kollarıma kuvvetlendirme, ağırlıklar takılarak kendimi güçlendirdim. İlk ayağa kalktığımda desteksiz bastığımda, daha önce ya hiç kalkamayacak gibi hissediyordum ve fizyoterapistim bana yapabilirsin dediğinde, ben yapamam demiştim. O ilk adımı attığımda yapabiliyormuşum dedim. Cam kemik hastası da bunu desteksiz bir şekilde yapabiliyormuş. O an sanki bir yerlerim kırılacakmış gibi hissettim ama, kırılmadı. Demek ki olabiliyormuş. Kendi isteğimizle her şeyi başarabiliyormuşuz. 19 yaşından sonra ilk defa da desteksiz bir şekilde ayaklarımın üzerine basmaya başladım. 19 yıldır sanki böyle hiç ayaklarımın üzerine basamayacakmış gibi hissediyordum. 1 buçuk yıl çalışma ile ayaklarının üzerinde tek başına durabiliyorsun. Cam kemik hastası olan arkadaşlarıma buradan seslenmek istiyorum. Bence onlar da bunu yapabilirler. Ayakları üzerinde durabilirler. Bir yerlerim kırılabilir diye korkmasınlar" dedi.
Fizyoterapist Ümmühan sarı ise, "İkra ile 1 buçuk yıldır beraberiz. Beraber egzersizlerimize devam ediyoruz. Güzel ve keyifli bir süreç devam ediyor. İkra çok azimli ve kararlı bu konuda. Güzel bir şekilde ilerliyor. İlk başta böyle değildi. Ailesi de çok korkuyordu. Biz onlara süreci anlattık. Cam kemik hastası olduğundan dolayı bu zamana kadar hiç kalkmamış, yürüyememiş. Buna cesaret edememiş. Biz bu durumda nasıl yaklaşılması gerektiğini bildiğimiz için, aileye de, İkra'ya da biz bu durumu anlattık. Önce kas kuvvetini arttırdık, kemiklerimizi güçlendirdik. Daha sonra da yürümeye başladı. İkra buraya ilk geldiğinde sürünme tarzı emekliyordu. Günlük yaşam aktivitelerinde ailesine çok bağımlıydı. Sosyal olarak daha çekimserdi. Kalabalık ortamlara girmekten çok çekiniyordu. Biz İkra'yı hem cesaretlendirdik, buraya gelerek hem ruh hali pozitif anlamda inanılmaz derecede yükseldi hem de fiziksel olarak bambaşka bir boyuta geçtik. Artık desteksiz yürüyebiliyor. Günlük yaşam aktivitelerinde ailesine daha az bağımlı. Kendi ihtiyaçlarını kendisi görebiliyor. Bu şekilde güzel bir sürecin içerisindeyiz. Daha da güzel yerlere ulaşacağımıza inanıyorum" diye konuştu.