Gündem'Büyük Taarruz askeri harekat konsepti açısından kritik öneme sahip'

'Büyük Taarruz askeri harekat konsepti açısından kritik öneme sahip'

30.08.2022 - 12:42 | Son Güncellenme:

Türk tarihinde dönüm noktası olan 30 Ağustos Zaferi’nin 100. yıl dönümü kutlanıyor. Sadece Türk milleti için değil, tüm mazlum milletler için büyük zafer olarak görülen Büyük Taarruz için, “II. Viyana Kuşatması’ndan sonra başlayan o büyük çözülme ve geri çekilmeye Sakarya Zaferi ile dur denildikten sonra, Büyük Taarruz ve 30 Ağustos Zaferi ufukta tam bağımsızlığa giden yolu açmıştır” değerlendirmesini yapan Dr. Öğr. Üyesi Zekeriya Türkmen önemli açıklamalarda bulundu.

Büyük Taarruz askeri harekat konsepti açısından kritik öneme sahip

26 Ağustos 1922’de Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün emri ile başlayan ve Türk tarihinde bir dönüm noktasını olan 30 Ağustos Zaferi’nin 100. yıl dönümü kutlanıyor. Türk ordusunun 300 yıl sonra ilk kez savunmadan taarruza geçme özelliği taşıyan ve zaferle sonuçlanan Büyük Taarruz'la birlikte Batı Anadolu ve Trakya düşmandan temizlendi, işgalci güçler Türk topraklarından çıkarıldı. Kazanılan zafer sadece Türk milleti için değil, asırlarca sömürge olarak yaşayan diğer milletler için de büyük bir umut olması sebebiyle “Mazlum Milletlere Bağımsızlık Ruhunu Kazandıran Bir Zafer” olarak da görüldü. Büyük Zafer, Lozan Barışı'ndan sonra, 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet ile taçlandırıldı ve dünya, çiçeği burnunda Türkiye Cumhuriyeti ile tanıştı.

Haberin Devamı

Büyük Taarruz askeri harekat konsepti açısından kritik öneme sahip

Büyük Taarruz’un perde arkasında zorlu mücadeleler verildiğini, düzenli orduya geçişten dış politikaya kadar her ayrıntının hesaba katıldığını söyleyen İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi ve Milli Savunma Üniversitesi Öğretim Üyesi, Emekli Öğretmen Kıdemli Albay, Dr. Öğr. Üyesi Zekeriya Türkmen, Türk İstiklal Harbi tarihinde Büyük Taarruz’nun, askeri harekat konsepti açısından büyük öneme sahip olduğu belirtti.

'II. VİYANA KUŞATMASI’NDAN SONRA BİR İLK'

Dr. Öğr. Üyesi Zekeriya Türkmen, “Aslına bakılırsa Türk İstiklal Harbi, son üç asırlık Osmanlı tarihi dikkate alınarak değerlendirildiğinde, 1683’teki II. Viyana hezimetinden sonra başlayan o büyük çözülme ve geri çekilmeye Sakarya Zaferi’yle son veren, Büyük Taarruz Zaferi’yle bunu perçinleyen büyük bir direniş hareketi olarak da karşımıza çıkıyor” dedi. “Büyük Taarruz harekâtı içinde Başkomutan Meydan Muharebesi veya 30 Ağustos Zaferi bu bakımdan önemli” diyen Türkmen, “30 Ağustos 1922’de kazanılan Büyük Zafer, 23 Nisan 1920’de temelleri atılan yeni Türkiye’nin Lozan Barışı’yla uluslararası alanda tesciline de zemin hazırladı” şeklinde konuştu.

Haberin Devamı

Büyük Taarruz askeri harekat konsepti açısından kritik öneme sahip

30 Ağustos’ta kazanılan büyük zaferin Türk topraklarının işgal kuvvetlerinden tamamen temizlenmesini sağladığını ve Türk milletinin gerektiğinde neler başarabileceğini gösterdiğini vurgulayan Dr. Türkmen sözlerine şöyle devam etti:

“Dünya modern askerî tarihinde ilk defa ‘topyekûn savaş’ın yeni bir örneği tarihte yerini aldı. Türk milletinin esir edilemez özelliğini, büyük devlet adamları ve komutanlar yetiştiren ‘ordu-millet’ karakterine sahip devlet kurucu, teşkilatçı bir millet olduğunu tüm dünyaya gösterdi.”

Büyük Zafer’in tüm dünyada yankı bulduğunu da sözlerine ekleyen Türkmen, “Büyük Taarruz Zaferi Türkiye’de bütün vilayetlerde hatta işgal altındaki İstanbul’da da büyük bir coşku ve sevinç gösterileriyle kutlandı. İslam dünyasında pek çok ülkede Türk ordusunun başarısı için mitingler düzenlenip, gösteriler yapıldı, dualar edildi. Bu zaferin sadece İslam dünyasına değil, diğer kültürden toplumlara ve milletlere de etkisi oldu. Mustafa Kemal Paşa’nın ve Türk ordusunun başarısı dünya basınında, dünya kamuoyunda büyük yankı uyandırdı” ifadelerini kullandı.